Üretim ve dağıtım gibi işbaşı zorunluluğu gerektiren birimler hariç neredeyse tüm çalışanlar evden çalıştı. Veya haftanın birkaç günü işyerine gidildi, kalan günlerde yine evden çalışıldı. Hâlâ da evden çalışmayı devam ettiren çok sayıda şirket var. Bu süreçte doğal olarak şirketler de, personelin işe geliş gidişini sağlayan servis sayılarını azalttı. Haftanın birkaç günü işe gidenler de toplu taşıma araçlarını kullanmaya başladı. Şimdi, bu işyerlerinde şu soru soruluyor: Personelin servis masraflarını gider yazabiliyorduk... Çalışanın metro, metrobüs, belediye otobüsüyle işe gidiş geliş ulaşım masraflarını da gider yazabilir miyiz?
 

GÜNLÜK 12 LİRA

Aslında bu yıla kadar yalnızca personel servis masrafları gider yazılabiliyordu. Çalışanın işe gidip gelmek için bindiği metro, otobüs vb. masraflarını işverenleri karşılasa bile (direkt) gider yazamıyordu. Bu masrafları ücret gibi bordroya dâhil edip vergisini hesapladıktan sonra ancak gider yazabiliyordu. Yılbaşından itibarense artık personelin işe gidip gelmek için yaptığı masrafları (İstanbulkart, Ankarakart, İzmirimkart gibi...) belgelendirmek kaydıyla ve her bir çalışma günü için 12 lirayı (KDV hariç) aşmamak kaydıyla işverenler gider yazabiliyor. 12 lira günlük yol parası ödeyen bir işletme 2.16 lira KDV bedelini de ayrıca kendi KDV hesaplarından indirebiliyor...
 

AŞAN TUTAR NE OLACAK?

Çalışanların günlük 12 lirayı aşan ulaşım bedelleri için işverenlerin (aşan kısım için) ilave vergi hesaplayıp ücret bordrolarına dahil etmesi gerekiyor. Dolayısıyla vergisinin de ödenmesi gerekiyor. Vergisi ödenen tutarlar yine gider yazılabiliyor. Çalışanların işe gidip gelmek için işverenlerin ödediği ulaşım masraflarının limit dahilinde gelir vergisinden istisna edilmesine ilişkin düzenleme, 7 Aralık 2019 tarihli Resmi Gazete’ de yayımlanan 7194 sayılı kanunla (Gelir Vergisi Kanunu’nun 23/10 maddesinde yapılan değişiklikle) yapıldı. Uygulamaya ilişkin Maliye’nin açıklamaları ise 27 Mayıs 2020 tarihli Resmi Gazete’de 311 Seri No’lu Gelir Vergisi Genel Tebliği ile yapıldı.
 

YEMEK MASRAFLARINDA DURUM NE?

Salgından sonra işyerlerinde çalışanlara yemek verilmesi hizmeti de azaldı. Daha çok, hazır paketlerde, kumanya şeklinde verilen yemek hizmeti tercih ediliyor. Tabii ki, yemek masraflarının da ulaşım masrafları gibi vergisel yönü var. Öncelikle işyerlerinde çalışanlara verilen yemek için bir sınır olmadığını belirtelim. İşyerinde verilen yemek için yapılan masrafların tümü gider yazılabiliyor. Ancak eğer çalışana yemek kartı veriliyorsa veya ödeme işveren tarafından yemek alınan firmaya yapılıyorsa her bir çalışma günü için 23 liralık (KDV dâhil 24,84 lira) yemek masrafı için vergi istisnası var. Günlük 23 liraya kadar yemek masrafı için ilave bir vergi ödenmesi gerekmiyor ve gider de yazılabiliyor bu tutarlar. Her bir çalışan için günlük 23 lirayı aşan kısım varsa bu tutar üzerinden bordroya dahil edilerek (ücret gibi) gelir vergisi hesaplanması gerekiyor. İşverenlerin nakit olarak çalışana yemek parası vermesi durumunda ise verilen tüm yemek masrafının (günlüğü 23 liranın altında dahi olsa) bordroya dahil edilerek üzerinden ücret gibi vergi hesaplanması gerekiyor.
 

SGK PRİM KESİNTİSİ

İstanbul Kart veya diğer belediyelerin ulaşım kartları için, işverenlerin kart dolumunu kendilerinin yapıp, kartı çalışanlarına teslim ettiklerinde bu işlem, ayni yardım (nakdi olmayan) kapsamında değerlendiriliyor ve herhangi bir SGK prim kesintisine (maliyetine) neden olmuyor. Belediyelerin ulaşım kartlarının yükleme bedellerini çalışanlarına nakit olarak ödeyen işyerlerinde ise (ayni yardım olmadığından) ücret bordrolarında sigorta prim kesintisinin de yapılması gerekiyor. İşyerinde çalışana yemek verildiğinde veya yemek kartı yoluyla çalışana ‘ayni’ yardım yapıldığında işverenin SGK prim hesaplaması yapması gerekmiyor. Çalışana nakdi yemek yardımı yapıldığında; günlük asgari ücretin yüzde 6’sını geçen kısım (5,89 lirayı aşan) için SGK primi hesaplanması gerekiyor.

Ahmet KARABIYIK | Hürriyet