Geçen haftaki internetten yabancı firmaların bayiliğini alarak yapılan satışlar konusu epey ilgi çekti. Pandemi sebebiyle azalan satışları ve sanal alemde yapılan satışları bir defa daha yakından incelemeye karar verdim.
Önce iş alemindeki dostlarımdan özür dilemek isterim. Bu çalışmamla haddimi aştığımı ve çizmeyi aştığımı ne olur zannetmeyin. Ben de kendi tecrübeme göre bir takım çalışmalar yapıp tavsiyelerde bulunmak isterim. Dünyanın ve ülkemin bugünkü durumunda bu çalışmaları yapmak zorundayız ve abartılı da olsa tekliflerde bulunmalıyız.
Türk insanının, sanayicisinin ve tüccarının her türlü zorluğu aşmaya alışık olduğunu defalarca dile getirdim.
En önemli örneğim de: İki Türk sanayici ve tüccarı arkadaşın Jamaika’daki olayıdır. Bu iki arkadaş, Jamaika’da akşam saatinde sahilde yürümektedirler. Tropikal bölgelerde akşam birden olur ve hava birden kararır. İşte tam o saatlerde, iki kafadar arkadaşımız karşıdan gelen birkaç kişi görür ve tatlı bir Karadeniz şivesi ile konuştuklarını duyarlar. Tabii, hemen sarılmalar, öpüşmeler, kimsin, nesun, nereyesun soruları sonucu sohbet koyulaşır. İki arkadaşımız burada turistik gezide olduklarını söylerler. Diğerleri ise Jamaika’da çok karlı bir iş kurduklarını söylerler. Ayıp olmazsa ne iş olduğunu söyler misiniz? sorusu üzerine “Küba’dan puro kaçakçılığı işi kurduk” derler.
İran Irak savaşında başka sınırlar üzerinden taa Kongo’ya kadar mal satıldığını biliyoruz.
Pandemi dolayısıyla birçok konuda mal satışları durmuş veya aşağıya düşmüştür. Oysa perdelik satışı, gıda maddesi satışı gibi bazı konular artmıştır. Ama en çok azalan satışlara baktığımızda, bunların deri ve deri mamulleri satışı ile konfeksiyon satışları olduğunu görmekteyiz. Yazımda da daha çok deri ve deri mamullerini söz konusu edeceğim.
Ancak, yazımda ileri süreceğim teklifler bütün sanayi ve ticaret kolları için geçerlidir diye düşünmekteyim.
Ülkemizin, bilgisayar yazılımı konusundaki atakları ortadadır. Bunun üzerine benim de aklıma bir fikir geldi. Bunun için konfeksiyoncu ve ihracatçıların yazılımcılarla ve üniversite ile birlikte çalışması şarttır.
Henüz filmlerde görüyoruz ama, sanal mağazalar, ürünlerin internette bire bir sunulması, gösterilmesi ve müşterinin üzerinde nasıl duracağı veya durduğu konusunda dünyada bir takım çalışmalar yapıldığını biliyoruz.
Türkiye’de yetişmiş çok iyi bilgisayar yazılımcıları vardır. Özellikle üniversitelerde.
İnternet ticareti veya sanal ticarette önceki yazımızda belirttiğimiz gibi bir takım ileri görüşlü gençler, sanal broşürler bile hazırlayarak satış yapmaktadır. Konfeksiyon ve deri sanayii satışları ve ihracatı yerlerde sürünmektedir. Bir müddet sonra konfeksiyon ve deri sanayiinin kapanmaya başladığını duyarsak şaşırmayalım.
Özellikle deri sanayii, iki büyük handikapla karşı karşıyadır.
1.Hayvan severlerin kürk kullanımına veya deri kullanımına karşı tepkileri
2.Deri ve deri mamulleri alıcılarının turistler olması ve satışların daha çok yazın olması.
Oysa, deri ve deri mamulleri kullanımı azalmamıştır. Ancak ülkeye gelen turist
sayısı 50 milyondan 15 milyonlara inmiş ve deri ve deri mamulleri satışı da düşmüştür. Bu insanlar ülkemize gelemediği ve turistlerin kendi ülkelerinde bizim mağazalarımız yeterli sayıda olmadığı için satışlar düşmüş, imalatçılar kepenk kapatma durumuna gelmiştir.
Bu muhtemel alıcılara internet üzerinden sanal mağazalar üzerinden ulaşabiliriz.
Programcılarımız öyle bir takım programlar yapmalıdır ki, deri ve deri konfeksiyon veya normal konfeksiyon mamullerinin 3D (üç boyutlu) görüntülerini müşteri internette görebilmeli ve müşterinin de görüntüsü girilerek prova yapılabilmelidir.
Kolay bir iş olmadığını biliyorum. Pahalı ve çok çalışmayı gerektiren bir program gerekecektir. Ama ülkemizdeki programcılar ve üniversiteler bunu yapabilecek kapasitededir diye düşünüyorum.
Öyle ise deri ve konfeksiyon ve tekstil ihracatçıları birliği ile üniversiteler ve firmalar elini taşın altına koyarak en kısa zamanda böyle bir program yaptırabilirlerse, gerek ülkemiz ve gerekse dünya ticareti için sonuçlar çok iyi olacaktır.
O zaman, pandemi veya krizler bu tip ticarete etki edemeyecektir.
Tabii, bu ticaretin muhasebesel boyutunun da düzenlenmesi gerekmektedir.
Üniversitelerimizden, yazılımcılarımızdan ve deri ve konfeksiyon ihracatçılarımızdan böyle bir çalışma ve atak bekliyorum.

EkoHaber | Cevdet AKÇAKOCA