Davayı kazanan çalışana ödenebilecek diğer üç kalem ödeme ise; kıdem ve ihbar tazminatı, işe başlatmama tazminatı. ‘Boşta geçen süre ücreti’ çalışana dört aya kadar brüt ücreti üzerinden ödenir. Dört aylık boşta geçen süre ücreti çalışana ödenirken yapılacak hesaplamalarda sıklıkla bir soru işareti de oluşuyor: “Servis ücreti ve yemek ücreti de bu hesaplamaya dahil edilecek mi?”

Yargıtay 9.uncu Dairesi 22 Eylül 2021 tarihli kararında özetle; ’boşta geçen süre ücretinin içinde çalışana; servis-ulaşım yardımı ödenmez, yemek yardımı ödenir’ dedi. (E.2021/8447, K.2021/12505)

SERVİS ÜCRETİ NEDEN ÖDENMEZ?

Dava henüz Yargıtay’a intikal etmemişken; ilk başta mahkeme, bu servis yardımının parasal değerinin boşta geçen süre ücretine ilave edilmesi gerektiğini belirtmiş. Ancak Yargıtay, servis ücretinin ödenmemesi gerektiğini belirtmiş. Çünkü; işçinin fiilen çalışmadığı dört aylık dönemde servis ile işe götürülüp getirilmesinin söz konusu olamayacağını ve bu halde işçinin pozitif manada bir gelir kaybı olmadığını, tasarruf edemediği yahut malvarlığından eksilen bir miktarın da bulunmadığını belirtmiş.


YEMEK ÜCRETİ NEDEN ÖDENİR?

Aynı durumun yemek yardımı içinse söz konusu olmadığı yine Yargıtay kararında şu şekilde belirtiliyor: İşverence işyerinde işçilere yemek verilmesi halinde, işçinin dört aylık boşta geçirdiği süre içinde bu yemek yardımından yararlanması mümkün olamayacaktır. Bu durumda işçi, dört aylık zaman dilimindeki yemek ihtiyacını kendi maddi imkânları ile sağlamak, yemek yardımının eksilmesi ile oluşan boşluğu kendisi ikame etmek zorundadır. Oysa işçi, fiilen işe gitmediği takdirde, herhangi bir gelir kaybı olmadığı gibi, yararlanamadığı yol yardımını ikame edecek bir harcama yapmak zorunda da değildir. Bu itibarla yargıya intikal eden somut olayda, işverence sağlanan servis yardımının parasal karşılığının boşta geçen süre ücretine ilave edilmesinin isabetli olmadığı belirtilmiş.

Boşta geçen süre ücreti hesabına ilave edilebilecek diğer haklar; ikramiye, gıda yardımı ve yakacak yardımı gibi para ile ölçülebilen haklar olarak tanımlanabilir.  İlgili dönemde eğer işçi işyerinde çalışmaya devam etse idi hak kazanacağı tüm para ile ölçülebilen değerler dikkate alınır. Fiili çalışma ile ancak ortaya çıkabilecek fazla mesai, hafta tatili, satışa bağlı prim gibi ödemelerinse tabi ki ‘boşta geçen süre ücretine dahil edilmesi’ söz konusu değil.


KİMLERİN İŞE İADE HAKKI VAR? 

Tüm çalışanların işten çıkarıldıktan sonra mahkemeye gidip ‘işe iade davası’ açabilmesi mümkün olamıyor. En az 30 çalışanı olan işyerlerinde çalışanlar için bu hak geçerli. (İş Kanunu Md. 18) Ayrıca çalışanın işyerinde altı aydan fazla çalışmış olması da gerekiyor. Her iki koşul mevcut olduğunda; çalışanın işten çıkarıldıktan sonra bir ay içinde, önce arabulucuya gitmesi gerekiyor. (Arabulucudan üç hafta içinde karar çıkması gerekiyor.) Anlaşma çıkmadığı durumda son tutanağın düzenlendiği tarihten itibaren iki hafta içerisinde çalışan mahkemeye giderek işe iade davası açılabiliyor.

İşten ayrıldıktan sonra da yemek parası alınır mı
 

HANGİ TAZMİNATLARDA VERGİ YOK?

İşe iade davasında; mahkeme işverenin geçerli nedeni olup olmadığına bakıyor. Çalışan lehine sonuçlandığında, çalışan ya işine geri dönebiliyor veya -işveren işe iade almak istemiyorsa- çalışana iki kalem ödeme (işe başlatmama tazminatı ve boşta geçen süre ücreti) yapılması gerekiyor. İşe başlatmama tazminatı; dört ila sekiz aylık ücreti tutarında ödeniyor. (Bu tazminattan Gelir Vergisi kesilmiyor.) ‘Boşta geçen süre ücreti’ ise (en fazla) dört aylık brüt ücret tutarında ödeniyor. (Üzerinden gelir vergisi kesintisi yapılıyor.)