Ölen kişinin yani miras bırakanın (murisin) mirasçıları, kanunda belirtilmiş ya da mirasçı tarafından belirlenmiş olabilir. Kanunda belirlenmiş mirasçılar ise yasal mirasçılar olarak adlandırılır. Ortada bir vasiyetname veya başka bir ölüme bağlı tasarruf yoksa miras, aşağıdaki sırayla yasal mirasçılar arasında paylaştırılır.

Şayet miras bırakan öldüğünde mirasçısı olmazsa, miras Devlete geçer.
 

1. DERECE MİRASÇILAR: ÇOCUKLAR

1. derecedeki mirasçılar, miras bırakanın altsoyu yani onun çocukları, torunları, bunların çocukları ve devamıdır. Bu mirasçılar arasında öncelikli mirasçılar ise çocuklardır. Evlilik dışı doğan çocuklar da evlilik içinde doğmuş gibi mirasçı olurlar. Diğer taraftan, niras bırakanın evlatlığı varsa; evlatlık ve onun altsoyu, evlat edinene kan hısımı gibi mirasçı olur. Üstelik evlatlığın kendi ailesindeki mirasçılığı da devam eder. Evlat edinen ve hısımları ise evlatlığa mirasçı olmaz.

Çocuklardan biri mirasçıdan önce ölmüşse, onun yerini, o çocuğundan olan torunları alır.

Örneğin; miras bırakanın 6 birim mirası ve 3 çocuğu varsa (başka mirasçısı yoksa), miras çocuklarının arasında 2'şer birim olarak eşit paylaşılır. Aynı durumda, çocuklarından biri ölmüş ve o çocuğundan 2 torunu varsa yine 2'şer birimi sağ olan çocukları alır. Kalan 2 birim mirası ise ölen çocuğundan olan torunları eşit bir biçimde paylaşırlar.
 

2. DERECE MİRASÇILAR: ANNE VE BABA

Miras bırakanın altsoyu yani 1. derecede mirasçısı yoksa; miras 2. derecedeki mirasçılara kalır. 2. derecedeki mirasçılar ise eşit oranda miras bırakanın anne ve babasıdır.  Anne veya baba miras bırakandan önce ölmüşse, onun yerini çocukları yani miras bırakanın kardeşleri alır. Yine ölmüş olan kardeşin yerini de kardeş çocukları alır.
 

3. DERECE MİRASÇILAR: BÜYÜKANNE VE BÜYÜKBABA

1. ve 2. derece mirasçısı bulunmayan miras bırakanın mirasçıları, büyük anne ve büyük babadır. Bunlar eşit oranda mirasçı olup biri miras bırakandan önce ölmüşse onun çocuğu yani teyze, hala, dayı, amca mirasçı olur.
 

SAĞ KALAN EŞ

Miras bırakan öldüğünde eşi sağ ise diğer mirasçılar olsun ya da olmasın eş de mirasçı olur. Eşin mirasçılık oranı, birlikte olduğu diğer mirasçılara göre değişir.

- Altsoyu (1. derece) ile birlikte mirasçı olursa, mirasın 1/4'ü,

- Anne  ve  baba  zümresi (2. derece) ile  birlikte mirasçı olursa, mirasın yarısı,

- Büyükanne ve büyükbaba ve onların çocukları (3. derece) ile birlikte mirasçı olursa, mirasın 3/4'ü,

- Bunlardan hiçbiri yoksa mirasın tamamı eşe kalır.
 

VASİYETNAME

Mirasçılar, kanunda belirtildiği gibi mirasçı tarafından belirlenmiş de olabiliyor. Ölüme bağlı tasarruf olarak isimlendirilen mirasçı tarafından belirlenmesinde ise iki yol var: Miras Sözleşmesi ve Vasiyetname.

Bunlardan en sık görülen ve merak edilen ise vasiyet yani vasiyetname; resmi şekilde, miras bırakanın el yazısıyla ya da sözlü olarak yapılabilir.
 

RESMİ VASİYETNAME

Resmi vasiyetname, sulh hakimi, noter veya kanunla kendisine bu yetki verilmiş diğer bir görevli tarafından iki tanığın katılmasıyla düzenlenir.

Sözü edilen resmi memurlar tarafından düzenlenen vasiyetname, miras bırakan tarafından okunup imzalanır.

Resmi vasiyetnameyi düzenleyen memur, vasiyetnamenin aslını saklamakla yükümlüdür.
 

EL YAZILI VASİYETNAME

El yazılı vasiyetname, adı üstünde, başından sonuna kadar miras bırakanın el yazısıyla yazılmış ve imzalanmış olmalıdır. Ayrıca vasiyetnamenin yapıldığı yıl, ay ve günün gösterilmiş olması zorunludur.

El yazılı vasiyetname, saklanmak üzere açık veya kapalı olarak notere, sulh hakimine veya yetkili memura bırakılabilir.
 

SÖZLÜ VASİYETNAME

Asıl olan resmi veya el yazılı vasiyet. Sözlü vasiyete ise miras bırakan; yakın ölüm tehlikesi, ulaşımın kesilmesi, hastalık, savaş gibi olağanüstü durumlar yüzünden başvurabiliyor.

Bunun için miras bırakan, son arzularını iki tanığa anlatır ve onlara bu beyanına uygun bir vasiyetname yazmaları veya yazdırmaları görevini yükler.
 

TANIKLARIN GÖREVİ

Miras bırakan tarafından görevlendirilen tanıklardan biri, kendilerine beyan edilen son arzuları; yer, yıl, ay ve günü de belirterek hemen yazar, bu belgeyi imzalar ve diğer tanığa imzalatır. Yazılan belgeyi ikisi birlikte vakit geçirmeksizin bir sulh veya asliye mahkemesine verirler.

Tanıklar, daha önce bir belge düzenlemek yerine, mahkemeye başvurup yukarıdaki konuları beyan ederek miras bırakanın son arzularını bir tutanağa geçirtebilirler.
 

SÖZLÜ VASİYETİN HÜKÜMDEN DÜŞMESİ

Miras bırakan için sonradan diğer şekillerde vasiyetname yapma olanağı doğarsa, bu tarihin üzerinden bir ay geçince sözlü vasiyet hükümden düşer.

Doç. Dr. Cem Barlas Arslan | Hürses