Ülkemizde, 2016 ile 2021 yılları arasında yapılandırma ve af düzenlemeleri içeren 5'inci kanun olan 7326 sayılı Kanun kapsamında; 01.11.2021 tarihine kadar 46 milyar 274 milyon TL'lik tahsilat yapılmıştı.

Bundan önce çıkan 6736 (2016 yılı) ve 7143 (2018 yılı) sayılı kanunda da; işletmede mevcut olduğu halde faturası bulunmayan emtia, makine, teçhizat ve demirbaşların yasal kayıtlara intikalini ve kayıtların fiili duruma getirilmesini sağlayan düzenleme mevcut idi. En son çıkartılan 7326 sayılı Kanun'da da aynı hüküm yer aldı. Vergi mükellefleri, diğer iki kanunun aksine bu dönem çıkartılan faturasız emtianın bildirilmesi uygulamasına çok yoğun talep gösterdiler. Öyle ki, matrah artırımı düzenlemesinden daha fazla tahsilat bu düzenlemeden elde edildi.

Geçen haftalarda, maliye bürokrasisinin biz ne yaptık şeklinde yakındığını, acaba bu stokları sayalım mı diye düşündükleri, kulağıma kadar gelmişti. Son birkaç gündür faturasız emtia, makine ve teçhizatlarını bildirenlere bağlı oldukları vergi dairelerinden yazılar gelmeye başladı. Bu yazılarda faturasız emtia, makine, teçhizat ve demirbaşlarını kayıtlarına intikal ettirmek için; 30 Eylül 2021 tarihine kadar beyanda bulunup, %18 KDV oranına tabi emtiada %9, %8 KDV oranına tabi emtialarda %4 (teslimleri KDV'den istisna olup, basılı kitap ve süreli yayınlar için %4 oranında KDV hesaplandı) ve %1 KDV oranına tabi emtialarda %0,5 oranında Katma Değer Vergisi'ni 2 No'lu KDV ile beyan eden mükelleflerden aşağıdaki bilgiler istenmeye başlandı.

1 – Söz konusu beyanname ile işletmede mevcut olduğu halde kayıtlarda yer almayan stok beyanınızın (emtia, makine, teçhizat, demirbaşlar) hangi dönemdeki alışlardan olduğu ve buna ilişkin bilgi ve belgelerin ibrazı,

2 – Stok beyanınızdaki emtia, makine, teçhizat ve demirbaşlar ile ilgili olarak 2021 yılı Ocak-Haziran arası dönemlere ait alış-satış işlemlerine ait bilgi ve belgelerin ibrazı, istenmektedir.

Mükelleflere istenilen bu bilgi ve belgelerin dilekçe ile dairelerine teslimi için 15 günlük süre tanınmakta; aksi halde özel usulsüzlük cezası ve Vergi Usul Kanunu'nun 30. maddesi gereği re'sen işlem yapılacağı hatırlatılmaktadır. Vergi daireleri bu yazılarında, Gelir İdaresi Başkanlığı'nın 15.11.2021 tarih 132197 sayılı yazısına atıf yapmaktadırlar.
 

KANUNDAN FAYDALANAN CEZALANDIRILACAK MI?

7326 sayılı Kanun, ilgili Genel Tebliğ ve Gelir İdaresi Başkanlığı'nın internet sitesinde yer alan rehberlerde bu uygulama ile ilgili olarak; gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerine, işletmelerinde mevcut olduğu halde kayıtlarında yer alamayan emtia, makine, teçhizat ve demirbaşları yasal kayıtlarına intikal ettirmek suretiyle, kayıtlarını fiili duruma uygun hale getirme imkânı sağlandığı ifade edilmiştir. Yine, kanun ve genel tebliğde; faturasız emtia, makine, teçhizat ve demirbaş bildirenler ile ilgili Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 9/2 maddesi hükmü uyarınca; “belgesiz mal bulundurdukları gerekçesiyle malın emsal bedeli üzerinden cezalı olarak resen tarhiyat yapılmayacağı” açıkça hükme bağlanmıştır.

Vergi dairelerinin bu uygulamalardan faydalananlardan istedikleri bilgilere baktığımızda; faturasız emtia, makine, teçhizat ve demirbaş ile ilgili bilgi ve belge ibrazı istendiği görülmektedir. Özellikle Ocak-Haziran 2021 döneminin seçilmesi de son derece manidardır.

Bu bilgiler alındıktan sonra Maliye mükelleflerin işyerlerinde stok sayımı yapacak, stokların eksik çıkması halinde; bu stokların faturasız satıldığından hareketle emtialar bakımından aynı neviden emtialara ilişkin cari yıl kayıtlarına göre tespit edilen gayrisafi kâr oranını, makine teçhizat ve demirbaşlar bakımından rayiç bedelleri dikkate alarak vergi ziyaı cezalı gelir vergisi veya kurumlar vergisi ve katma değer vergisi tarhiyatı yapacaktır.
 

HUKUK, DEVLETİN TOPLUMSAL DÜZENİDİR

İktidar, bir kanun çıkartıyor ve mükellefler bu kanundan faydalanıyor. Kanun, bu düzenlemelerden faydalananlar ile ilgili bir koruma sağlıyor. Başvuru çok oldu diye, mükelleflerin bildirdikleri stoklar aslında işletmelerinde mevcut değil diyerek, stok sayımı yapmak ve mükellefleri cezalandırmak istiyoruz.

Maliye Bakanlığı'nın bu uygulamasının mükellefler nezdinde bir güven bunalımı yaratacağı açık. Ayrıca, halen devam eden varlık barışı uygulamasında da aynı yola başvurulmayacağının garantisi yok. Bundan sonra çıkartılacak olan ve af içeren bütün kanunlar ile ilgili olarak mükelleflerin kafasında hep bir soru işareti olacak. Ben, yol yakınken bu uygulamadan vazgeçilmesi gerektiğini düşünüyorum.

Sözcü | Nedim TÜRKMEN