İzleyenler hatırlar mı bilmiyorum, 2015 yılında “Vergide bitmeyen tartışmalar” başlığı  altında bir seri makale yazdım. Bu makalelerden birsinin konusu şüpheli alacak  karşılığıydı. 2020 yılında çıkan, önemli gördüğüm iki yargı kararını dikkate alarak,  konuyu yeniden yazmak istedim. 

Önce konuyu özetleyeyim, sonra da yeni kararlardan bahsedeyim. 


Şüpheli alacak nedir? 

Vergi Usul Kanunu’na göre, küçük alacakları ihmal edersek, dava ve icra aşamasında  bulunan alacaklar şüpheli alacak sayılıyor. 

Kanun, şüpheli hale gelen alacaklar için karşılık ayrılmasına olanak sağlıyor. Başka bir  ifadeyle, şüpheli hale gelen alacak tutarı, vergi matrahının tespitinde gider olarak dikkate  alınabiliyor. 


Karşılık ayrılması zorunlu mu? 

Karşılık ayrılması zorunlu değil. Vergi Usul Kanunu’nun ilgili maddesi açıkça, şüpheli  alacaklar içi karşılık ayrılabileceğini söylüyor.

Bu çerçevede isteyen karşılık ayırmayabilir. 


Gelir İdaresine göre karşılık ne zaman ayrılmalıdır? 

Karşılığın ne zaman ayrılabileceği konusu da çoğu vergisel konuda olduğu gibi açık değil. 

Gelir İdaresi Başkanlığı öteden beri karşılığın, alacağın şüpheli hale geldiği hesap  döneminde ayrılabileceği görüşünde. Alacak için dava açıldığı yıl karşılık ayrılmazsa,  sonraki dönemlerde dava devam ediyor olsa da karşılık ayrılmasını İdare kabul etmiyor.


Yargı kararları karşılık ayırma zamanı konusunda ne diyor? 

Görebildiğim kadarıyla yargı kararları istikrarlı değil. Alacağın şüpheli hale geldiği hesap  döneminde karşılık ayrılabileceği, sonraki yıllarda karşılık ayrılmasının kabul  edilmeyeceği yönünde yargı kararları da var, şüpheli hale geldiği yıl karşılık  ayrılmamışsa daha sonraki yıllarda karşılık ayrılabileceği yönünde kararlar da var. 

Karşılığın ancak alacağın şüpheli hale geldiği yıl ayrılabileceği yönündeki kararlara örnek  olarak; Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunun 12.11.1999 tarih ve E:1999/102  K:1999/480 sayılı kararı ve benim tespit edebildiğim en yeni tarihli karar olarak da  Danıştay Dördüncü Dairesinin 27.07.2003 tarihli bir kararı söylenebilir. 

Bu kararlarda özetle, karşılık ayrılacak dönemin yükümlülerin seçimine bırakılmadığı,  istenen yılda karşılık ayrılmasının dönem kazancının keyfi olarak mükellefin seçimine  göre belirlenmesi sonucunu doğuracağı, bunun da kabul edilemez olduğu belirtiliyor. 

Sayıca daha az olabilir ama kayda değer sayıda Danıştay kararında farklı bir sonuca  ulaşılmış. Son kararlar da bu yönde, bu ayrıca önemli.  

2015 yılında yayınlanan makalede, Danıştay Dergisinin 136. sayısında yayınlanan  13.02.2014 tarih ve E:2010/3320 K:2014/805 sayılı Danıştay kararını özetlemiştim.  2020 yılında Bölge İdare Mahkemelerine ait iki yeni karar daha gördüm. Ankara Bölge  İdare Mahkemesinin 24.06.2020 tarih ve E:2019/1650 K:2020/448 sayılı kararı ve  Samsun Bölge İdare Mahkemesinin 12.11.2020 tarih ve E:2020/168 K:2020/449 sayılı  kararı. Bu Kararlar da 2014 tarihli Danıştay Kararıyla aynı yönde. Kararların gerekçeleri  de aynı. Kararın üçünde de; 

  • Alacağın, şüpheli hale geldiği tarihte karşılık ayrılmasını zorunlu kılan bir hüküm  olmadığı, 
  • Önemli olanın, alacağın ilgili maddede gösterilen niteliklere sahip olup olmadığı  hususu olduğu, 
  • Dönemin değişmesiyle alacağın şüpheli olma niteliğini kaybettiğinin kabulünün,  Kanun’da öngörülmeyen, bu nedenle de Kanun’la tanınan bir hakkın bertaraf edilmesi  anlamına geleceği, 
  • Bu durumda, şüphelilik hali devam eden alacaklar için sonraki dönemde karşılık  ayrılmasında hukuka aykırılık bulunmadığı 

gerekçeleri ön plana çıkıyor. 


Sonuç

Şüpheli alacak karşılığı ayrılacak dönemle ilgili Gelir İdaresinin görüşü hiç değişmemiş.  Alacak şüpheli hale geldiği dönemde mutlaka karşılık ayrılmalı diyor İdare.  

Vergi yargısında konu hakkında bir içtihat oluşmadığı söylenebilir. İnceleyebildiğim  1970’li yıllardan bugüne kadar verilmiş çok sayıda farklı karar var. Ancak son üç karar  İdari görüşle paralel değil. Bu kararlar, şüphelilik niteliği devam eden alacaklar için  sonraki dönemlerde de karşılık ayrılabilir diyor. 

Son sözüm; yine de siz, alacağınız şüpheli hale geldiği dönemde karşılık ayırmayı ihmal  etmeyin.

PWC | Recep BIYIK