Şüpheli alacaklarla ilgili düzenleme 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 323 üncü maddesinde yer almaktadır.

Bir alacağın şüpheli alacak olarak kabul edilebilmesi için;

  • Alacağın ticari veya zirai kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi ile ilgili olması,
  • Alacağın dava veya icra safhasında bulunması,
  • Yapılan protestoya veya yazıyla bir defadan fazla istenilmesine ragmen borçlu tarafından ödenmemiş bulunan dava ve icra takibine değmeyecek derecede küçük alacaklardan olması,
  • Alacağın teminatlı olmaması,
  • Bilanço esasında defter tutması,

şartlarını taşıyan alacaklar şüpheli hale gelmiş sayılır.

Şüpheli alacak karşılığının, alacağın şüpheli hale geldiği dönemde KDV dahil tutar için ayrılması gerekmektedir.

Önceki dönemlerde karşılık ayrılan şüpheli ticari alacakların, sonradan tahsil edilmesi, alacak takibinden vaz geçilmesi ve alacağın değersiz hale gelmesi gibi nedenlerle şüpheli alacak halinin ortadan kalkması durumlarında gerekli muhasebe kayıtlarının yapılması gerekecektir.

Bir alacağın şüpheli hale geldiği dönemde karşılık yoluyla gider yazılabilir. Gerekli şartları taşımış olduğu halde şüpheli hale geldiği dönemde karşılık ayrılmaması durumunda ayrılmayan karşılığın sonraki dönemlerde ayrılması ve kanunen kabul edilen gider olarak değerlendirilmesi vergi idaresince kabul edilmemekte ve cezalı işlem yapılmaktadır. Bu açıdan şüpheli hale düşen alacaklarınızın avukatlarınızdan yazılı öğrenilmesini tavsiye ederiz.

İcra takibine başlandığı için karşılık ayrılan ve bu yolla gider yazılan alacaklarla ilgili icra takip işlem sürecinin ihmal edilmemesi ve avukatlar takip dosyasını güncel ve ciddi olarak takip ederek borçlu ve mal varlığı araştırmalarının en az yılda bir defa özellikle ARALIK AYINDA yenilenmesinin sağlanmasında fayda olacağını öneririz.

Bilgilerinize sunarız.

Ş.A. Yeminli Mali Müşavirlik A.Ş.