Neden iptal edildi?

İstanbul 7. Vergi Mahkemesi (E.2019/4) ve Bursa 17. Asliye Ceza Mahkemesi (E.2019/84)’nin Anayasa Mahkemesine yapmış oldukları başvuru ile,

Kaçakçılık suçu ve vergi kabahatlerine dair yargılamada diğerini etkileyebilecek unsurların dikkate alınmasını sağlayacak güvencelere engel olan kuralın anayasa’ya aykırı olduğunu iptal edilmesi gerektiğini talep etmişlerdir.

Anayasa Mahkemesi 4/11/2021 tarihinde E.2019/4 numaralı dosyada, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 340. maddesinin, 359.maddesinin (b) fıkrası ile son paragrafının ve 367. maddesinin dördüncü fıkrasının (anılan maddeye 29/4/2021 tarihli ve 7318 sayılı Kanun’un 5. maddesiyle eklenen dördüncü fıkra nedeniyle beşinci fıkrasının) Anayasa’ya aykırı olmadıklarına ve itirazın reddine; 367. maddesinin beşinci fıkrasının (anılan maddeye 7318 sayılı Kanun’un 5. maddesiyle eklenen dördüncü fıkra nedeniyle altıncı fıkrasının) Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar vermiştir.


Nedir iptal edilen bu maddeler?

Vergi Usul Kanununun 340. Maddesi birçok magduriyete sebep olmakta idi


Madde metnine baktığımızda;

Suçlarda birleşme: Madde 340 – (Değişik: 22/7/1998-4369/10 md.) Bu kanunda yazılı vergi ziyaı cezası ve usulsüzlük cezaları ile 359 uncu maddede ve diğer kanunlarda yazılı cezalar; içtima ve tekerrür hükümleri bakımından birleştirilemez. Bu Kanunla vergi cezasiyle cezalandırılan fiiller, aynı zamanda 359 uncu maddeye göre suç teşkil ettiği takdirde vergi cezası kesilmesi söz konusu madde hükmüne göre takibat yapılmasına engel olmaz.”

 Buna göre Anayasa Mahkemesi vergi kaçakçılığı davaları ile bir kişinin, aynı olay nedeni ile iki kez yargılanıp cezalandırılamayacağı çerçevesinde Vergi Usul Kanunu’nun ilgili fıkrasını iptal etti.

Yine aynı kararda “Vergi inceleme raporunun ilgili vergi dairesine bildirilmesi üzerine raporda tespiti yapılan kabahatler bakımından ceza kesme işlemleri başlatılacaktır. Anılan Kanun’un 364. maddesinde vergi cezalarını gerektiren olayların vergi dairelerince veya yoklamaya ve vergi incelemesine yetkili olanlar tarafından tespit olunacağı, 365. maddesinde ise vergi cezalarının olayların ilgili bulunduğu vergi bakımından mükellefin bağlı olduğu vergi dairesi tarafından kesileceği hüküm altına alınmıştır. Cezalandırma süreci sonucunda kişinin ilgili kabahati işlediği ya da işlemediği konusunda vergi dairesince verilen karar cezai niteliktedir.” Denilmek suretiyle mağduriyetin temeli açıklanmaktadır.

VUK 359. maddesinin bu fıkralarında sayılan suçlarda, suçun oluşumu bakımından (çift defter tutmak hariç) “vergi ziyaı” şartı aranmamıştır. Yani suçun unsurları arasında, hazine nezdinde vergi kaybı yaratmak yoktur.

Bir kişi vergi ziyaına yol açmasa dahi, 359. maddede yazılı fiilleri işlerse, ceza yargısı deyişi ile “vergi usul kanununa muhalefet”ten mahkûmiyet alabilmektedir.


Anayasa Mahkemesinin kararı nasıldır?

213 sayılı Vergi Usul Kanunun 367. Maddesinin Beşinci fıkrasının (Anılan maddeye 7318 sayılı Kanun’un 5. maddesiyle eklenen dördüncü fıkra nedeniyle altıncı fıkrasının) Anayasa’ya aykırı olduğuna ve İPTALİNE, başvuruya konu diğer maddelerin anayasaya aykırı olmadığına oyçokluğuyla karar verilmiştir.

213 sayılı Vergi Usul Kanunun 367. Maddesinin İptal Edilen Beşinci fıkrası ;

Ceza mahkemesi kararları, bu Kanunun dördüncü kitabının ikinci kısmında yazılı vergi cezalarını uygulayacak makam ve mercilerin işlem ve kararlarına etkili olmadığı gibi, bu makam ve mercilerce verilecek kararlar da ceza hâkimini bağlamaz.

Anayasa’ya aykırı olduğuna ve İPTALİNE, başvuruya konu diğer maddelerin anayasaya aykırı olmadığına oyçokluğuyla karar verilmiştir.

Kararın özü;Anayasa Mahkemesi vergi kaçakçılığı davaları ile bir kişinin, aynı olay nedeni ile iki kez yargılanıp cezalandırılamayacağı çerçevesinde Vergi Usul Kanunu’nun ilgili fıkrasını iptal etti.

Nevzat ERDAĞ