Sosyal hayatın değişim hızına yakın biz hızla değişen vergi mevzuatı takipte zorlanılan bir alan. Özellikle yayınlanan mevzuatların ihdas ettikleri hükümler, yaşanası muhtemel süreçleri kapsayacak şekilde öngörülü olarak çıkarılamadığından, arzı hususlarda sürekli tereddütler yaşamamıza sebebiyet veriyor. KDV Uygulama Genel Tebliği işin doğası gereği kanunun kendisinden uzun, her bir hükmünün anlayarak okunması gereken bir mevzuat. Kapsamlı yazılmasına rağmen yapılan değişiklikler tıpkı bir binanın ana kolonlarına müdahale mahiyetinde etki edebiliyor. Şimdi değineceğim örnek talep edilen muktezaya rağmen cevap verilmeden geçiştirilmesi bu düşüncemi teyitlediği kanaatindeyim. Konun özü şu şekilde.

16 Şubat 2021 tarihli Resmi Gazete ile yayımlanan 35 Seri No'lu Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ ile  tebliğin (I/C-2.1.3.2.1.2.) bölümünün dördüncü paragrafında yer alan “Tebliğin (I/C-2.1.3.1/b) ayırımında sayılanlar arasında yer almaması” ibaresinden sonra gelmek üzere “veya tebliğin (I/C-2.1.3.1/a) ayırımında sayılanlara yapılan yapım işi bedelinin 5 milyon TL’nin altında olması” ibaresi eklenmiştir. Yapılan değişiklik kısa ve öz gibi görünse de yeni ihdas edilen bu husus tevkifat limit tutarına kur farkı etkisini hiç ele almamaktadır. Konuyu bir örnek ile açıklayalım.

ABC Mühendislik Ltd. Şti. VYZ Gıda Ltd. Şti. ile 10.10.2021 tarihinde binanın komple elektrik tesisatının döşenmesi konulu sözleşme imzalamış. Mezkur sözleşme içeriği, KDV Genel Uygulama Tebliği’nin 2.1.3.2.1. maddesi uyarınca “Yapım İşleri ile Bu İşlerle Birlikte İfa Edilen Mühendislik-Mimarlık ve Etüt-Proje Hizmetleri” kapsamına girmektedir.  Yapılan sözleşmenin detayına bakıldığında 450 bin Euro (sözleşme tarihindeki kur itibariyle 4 milyon 50 bin TL) malzeme, 50 bin Euro(sözleşme tarihindeki kur itibariyle 450 bin TL) işçilik toplamda 4 milyon 500 bin TL tutar içermektedir. Buna mukabil sözleşme kapsamında teslim edilecek olan malzeme Yatırım Teşvik Belgesi kapsamında teslim edilecek olup, KDV Kanunu 13/d uyarınca KDV’den istisnadır. Bu çerçevede önümüze gelen iki tereddüt var.

Birincisi KDV Genel Uygulama Tebliğinin 2.1.3.2. Kısmi Tevkifat Uygulanacak Hizmetler bölümünde “Bu bölümde yer verilen kısmi tevkifat kapsamındaki işlemlerin tamamı "hizmet" mahiyetinde olup, "teslim" mahiyetindeki işlemler bu bölüm kapsamına girmemektedir. Bu nedenle, bu bölüm kapsamında tevkifat uygulayacak alıcıların tevkifat kapsamına giren hizmetlerde kullanılmak üzere piyasadan yapacakları mal alımlarında (Tebliğin (I/C-2.1.3.3) bölümü kapsamındaki mallar hariç) tevkifat uygulanmayacaktır. Ancak, bu bölüm kapsamına giren hizmetleri ifa edenlerin bu amaçla kullandıkları mallara ait tutarlar hizmet bedelinden düşülmeyecek; tevkifat, kullanılan mallara ait tutarlar da dahil olmak üzere toplam hizmet bedeli üzerinden hesaplanan KDV tutarına göre belirlenecektir.” Denilmiştir. Dolayısı ile söz konusu sözleşmenin değer tespitinde malzeme bedeli ile birlikte işçilik bedelinin toplamının dikkate alınması icap edebilir. Fakat sözleşme gereği malzeme teslimleri YTB kapsamında olup katma değer vergisinden istisnadır. İstisna olan bir matrahın, tevkifat tayininde dikkate alınıp alınmayacağı konusunda herhangi bir açıklama yoktur.

İkincisi ise KDV Genel Uygulama Tebliği’nin 2.1.3.2.1.1. Tevkifat Uygulayacak Alıcılar ve Tevkifat Oranı bölümünde “Projenin genişlemesi, sözleşme bedelinin güncellenmesi ve benzeri nedenlerle iş bedelinin daha sonra 5 milyon TL’yi aşması halinde, bu durumun ortaya çıktığı tarihten itibaren tevkifat uygulanır.” Denilerek sözleşme içeriğinde değişiklik yapılmasa dahil kur artışından kaynaklı TL bedelin 5 milyonu bulması durumunda KDV tevkifatı uygulanıp uygulanmayacağı konusunda da bir açıklama yoktur.

Sonuç olarak yapılan değişikliklerin henüz yaşanmamış olguları kapsaması beklenemez. Fakat bu tür hukuki boşlukların asgariye indirilmesi için Hazine ve Maliye Bakanlığının vergi hukuku uygulayıcı tarafları ile sıkı istişare halinde olması mutlak fayda sağlayacaktır.

Dünya | Hakan ŞİRİN