İşverenler tarafından ödenen özel şahıs sigorta primlerinin gider yazılıp, yazılmayacağı ve vergi matrahının tespitinde indirim konusu yapılıp yapılmayacağı hususu ile ilgili İstanbul Vergi Dairesi Başkalığı tarafından verilen 62030549-120[63-2013/210]-725 sayılı, 02.04.2014 tarihli Özelge ile yapılan açıklamalar aşağıdadır.

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun  “Ücretin Tarifi” başlıklı 61.inci maddesinde; “Ücret, işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerdir.

Ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı (mali sorumluluk tazminatı), tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olması veya bir ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş bulunması onun mahiyetini değiştirmez…” hükmü yer almıştır.

Aynı Kanunun ücretin gerçek safi değerinin tespitinde yapılacak indirimlere ilişkin 63.üncü maddesinin (3) numaralı bendinde, “(6327 sayılı Kanunun 5.maddesiyle değişen bent; Yürürlük 01.01.2013) Sigortanın Türkiye’de kâin ve merkezi Türkiye’de bulunan bir emeklilik Veya sigorta şirketi nezdinde akdedilmiş olması şartıyla; ücretlinin şahsına, eşine ve küçük çocuklarına ait hayat sigortası poliçeleri için hizmet erbabı tarafından ödenen primlerin %50’si ile ölüm, kaza, sağlık, hastalık, engellilik, işsizlik, analık, doğum ve tahsil gibi şahıs sigorta poliçeleri için hizmet erbabı tarafından ödenen primler (İndirim konusu yapılacak primler toplamı, ödendiği ayda elde edilen ücretin %15’ini ve yıllık olarak asgari ücretin yıllık tutarını aşamaz. Cumhurbaşkanı bu bentte yer alan oranları yarısına kadar indirmeye, iki katına kadar artırmaya ve belirtilen haddi, asgari ücretin yıllık tutarının iki katını geçmemek üzere yeniden belirlemeye yetkilidir.)” hükmü yer almaktadır.

Diğer taraftan, 23.10.2012 tarih ve GVK-85/2012-7 sayılı Gelir Vergisi Sirkülerinde konu
ile ilgili açıklamalara yer verilmiştir.

Buna göre; indirim konusu yapılacak primlerin toplamı, ödendiği ayda elde edilen ücretin %15’ini ve yıllık olarak asgari ücretin yıllık tutarını aşmamalıdır.

İndirim konusu yapılacak prim tutarının tespitinde esas alınacak ücret ise, işveren tarafından çalışana hizmet karşılığında ödenen aylık (maaş), prim, ikramiye, sosyal yardımlar ve zamlar gibi vergiye tabi sürekli nitelikteki ödemelerin brüt tutarının toplamı olmalıdır.

Yukarıdaki hüküm ve açıklamalar çerçevesinde; 

İşverenlerce ödenen şahıs sigorta primleri, işle ilgili olarak ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için ödenen ücret kapsamında olduğundan, söz konusu primlerin öncelikle ücretin matrahına ilave edilerek Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin birinci fıkrası gereğince gelir vergisi tevkifatı kesilmek suretiyle vergilendirilmesi gerekmektedir.

5510 sayılı Sosyal Sigortalar Ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun  “Prime esas kazançlar” başlıklı 80.inci maddesinde;

“b) Ayni yardımlar ve ölüm, doğum ve evlenme yardımları, görev yollukları, seyyar görev tazminatı, kıdem tazminatı, iş sonu tazminatı veya kıdem tazminatı mahiyetindeki toplu ödeme, keşif ücreti, ihbar ve kasa tazminatları ile Kurumca tutarları yıllar itibarıyla belirlenecek yemek, çocuk ve aile zamları, işverenler tarafından sigortalılar için özel sağlık sigortalarına ve bireysel emeklilik sistemine ödenen ve aylık toplamı asgari ücretin % 30’unu geçmeyen özel sağlık sigortası primi ve bireysel emeklilik katkı payları tutarları, prime esas kazanca tabi tutulmaz.” Hükmü yer almaktadır.

Özelge’deki ve 5510/80-(b) bendindeki hükümler kapsamında;

İşverenlerce işyerinde çalışanlara özel sağlık poliçesi (Diğer poliçeler dahil) yaptırılması ve poliçe tutarlarının işverenleri tarafından ödenmesi durumunda sırasıyla yapılması gereken hususlar aşağıdadır;

1-) Düzenlenen poliçe tutarlarının ilgili Kanunlardaki hükümlere göre gerekli olan şartları sağlaması,

2-) Poliçeler düzenlenme tarihi itibariyle kayıtlara alınırken aylık tutarlarının bulunması, aylık tutarların durumlarına göre 180 Gelecek Aylara Ait Giderler veya 280 Gelecek Yıllara Ait Giderler hesapları altında detaylı olarak gösterilmesi,

3-) Kayıtlarda yer alan ilgili dönemdeki poliçe aylık tutarlarının net ücret olarak kabul edilmesi,

4-) Net ücret olarak kabul edilen poliçe tutarının ilgili dönem bordrosunda SGK, gelir vergisi ve damga vergisine tabi olacak şekilde brütleştirilmesi,

5-) Aylık net poliçe tutarlarının vergi matrahından indirilmesi (İndirim konusu yapılacak primlerin toplamı, ödendiği ayda elde edilen ücretin %15’ini ve yıllık olarak asgari ücretin yıllık tutarını aşmamalıdır.)

6-) Söz konusu özel sağlık poliçesi brüt tutarı aylık asgari ücretin %30’unun üzerinde ise; aylık asgari ücretin % 30’luk kısmına isabet eden (2019 yılı 2.558,40 *%30=) 767,52 TL’lik tutar prime esas kazançtan düşülmeli, üstü prime esas kazanca tabi olmalıdır. Özel sağlık poliçe brüt tutarı asgari ücretin %30’nun altında ise prime esas kazanca dahil edilmemelidir. Personelin eş ve çocuğu için ödenen özel sağlık sigortası primleri tutarlarının tamamı prime esas kazanca tabi olmalı, prim istisnası uygulanmamalıdır.

Özel sağlık poliçe tutarları dışında diğer sigorta primleri için istisnai bir hüküm mevcut olmayıp, tamamı sigorta primine esas kazanca dahil olmalıdır.

7-) Poliçe net tutarları toplamı bordroda “Özel Kesintiler” içinde gösterilmeli, bordro tahakkuk aşamasında 180 ve 280 nolu hesaplar alacaklandırılarak bu hesaplar kapatılmalıdır.

İşyerinde çalışanları için özel sağlık sigortası, kaza sigortası  vb. sigorta primi ödeyen işveren veya yetkililerinin yukarıdaki hususlara uymalarını, mevcut uygulamalarını gözden geçirmelerini önemle hatırlatırız. 

Bilgilerinize sunarız.

Ş.A. Yeminli Mali Müşavirlik A.Ş.