İletişim teknolojilerinin gelişmesi ve çeşitlenmesiyle birlikte iş hayatında zaman planlaması yapmak ve çalışma hayatında artan rekabet ortamında uzmanlaşmanın giderek önem kazanması, insan olarak kabul görme, onaylanma ve saygı görme gibi değerlerin iş motivasyonunu arttırma gücü çok çalışmayı gerektiriyor. Sonuçta sıkı ve çok çalışmak  ile işkolik olmak arasındaki ince çizgi günümüzde gittikçe birbirine karışıyor. Neticede çok çalışmanın aşırı boyuta ulaşması ve bu sebeple insanı sosyal hayatından koparan  işkoliklik özünde  çalışmadan duramama halidir. Çok yoğun çalışırken davranışsal olarak farkına varmadan gelişen bu alışkanlık zamanla beynin odaklanmasını değiştirerek çalışmadan duramama, çalışmadan mutlu ve huzurlu olamama gibi bir hal almaktadır.

       Bu durumun çalışılmadığı zamanlarda bile işi düşünmek gibi bir hal almasına (hastalık seviyesinde olmasına) işkoliklik veya işkolizm, bu ruh halini yaşayan kişiye ise işkolik adı verilmektedir.

İşkolikliğin Belirtileri :

a)Çevrenizdeki kişilerle konuştuğunuz her konunun işle alakalı olması : Çevrenizle konuşurken her şeyi işinize bağlamanız, sürekli  işinizden örnekler vermeniz, işinizden bahsederken diğer konulara göre daha heyecan duymanız.

b) Çevresindekilerle olan sosyal ilişkilerin giderek bozulması : İşkolik olan kişi aşırı çalışmalarından dolayı sosyal hayattan uzak kalmaktadır. Bu bağımlılık bazen mükemmeliyetçilik ve aşırı düzenli olmak gibi sonuçlar doğurduğundan bunu diğer insanlardan da beklemek gibi bir durum ortaya çıkarabilmektedir.

c) Kişinin çalışmadığı zamanlar kendini sinirli ve mutsuz hissetmesi: İşkolik olan kişi iş yapılmayan zamanı vakit kaybı olarak görür ancak bu zamanla kişinin tükenmişlik sendromu yaşamasına sebebiyet verir. Kişi her zaman fiziksel ve ruhsal olarak gerginlik hali içindedir.

d) Kendinizi zamanla ve başkalarıyla yarışır halde hissetmek : Çalışkan kişinin iş ürettikçe motivasyonu artar. İşkoliğin motivasyonu ise herkesten fazla kazanmak, herkesten fazla başarı ve iş bitirme mücadelesidir.

e)Her işi ve her sorumluluğunu üzerine almayı istemek :  Kaygılardan ötürü ve aşırı mükemmeliyetçilik sebebiyle hayatında boşluk kalmasından endişe duyduğundan bunu çalışarak kapatmaya çalışır.

f) Bulunduğu her ortamı, evini ikinci bir ofise çevirerek burayı da home ofis olarak kullanmak: Çalışma alışkanlıklarını düzenlemede sıkıntı yaşadıklarından dolayı bulundukları her ortamı işyerine çevirerek bireysel kapasitelerini fiziksel ve ruhsal olarak  zorlarlar. Bu durumda  tüm psikolojik ve fiziksel rahatsızlıklara davetiye çıkarırlar. İşkoliklerin şikayetleri çoğunlukla ilişki problemleri, sürekli mutsuzluk, öfke patlamaları, uyku problemleri, vücudunun farklı bölgelerinde sürekli ağrı yakınmalarıdır.
 

İşkoliklik bir hastalık mıdır?

Uzmanlar, işkolik olan kişilerde psiko-sosyal davranışlarda  bozulma görüldüğünden işkolikliği psikolojik bir hastalık olarak görmektedir. İşkoliklik kişinin hayatını etkileyen ve  zarar veren bir durum haline gelmişse ve yukarıda yazılan belirtilerin çoğu, kişinin  hayatında yer etmişse bu aşamada hastalık kesin bir hâl almıştır. Bu durumda acilen bir uzmana danışılması gerekmektedir.

Peki, ne yapmalısınız?

       Öncelikle işkolik olduğunuzu kabul edin ve sizi bu noktaya sürükleyen gerekçelerinizi gözden geçirin. İşkolik olmak ya da işkolizm bir kader değildir. Sonradan ortaya çıkmış zamanla gelişmiş ve çeşitli sebeplere dayalı  olan bir problemdir. Bunu aşmak zordur ama imkansız değildir. Eğer kendi kendinize yardım etmekte zorlanıyorsanız vakit kaybetmeden profesyonel destek almayı deneyin. Ancak bu aşamadan önce aşağıda anlattıklarımızı denemeye çalışmanız da faydalı olacaktır.

       Çalışma hayatınız sadece yorulduğunuzda değil, çalışma esnasında da  ara ara mola vererek kendinizi dinlendirmelisiniz. Bu motivasyonunuzu arttıracaktır. Çalışmanıza süre zaman ve iş limitleri koyarak kendinizi frenleyebilirsiniz. Bunların haricinde;

        * İşyerinizde iş paylaşımı yaparak sorumluluklarınızı pay edebilirsiniz,

          *Aile ve sosyal çevrenizle geçirilen zamanlarda mümkün olduğunca işinizden bahsetmemeye çalışın. İşi ilişkilerinize, ilişkilerinizi işe taşımayın.

        *Herkesin hata yapabileceğini kabullenip, kendinizi affetmeyi öğrenin. Hatalarınızdan dersler çıkararak ilerleyin. Mükemmeliyetçilikten vazgeçmeye çalışın.

        *Hobilerinizi tespit edip, spor, kitap okuma, sinema, tiyatro gibi aktivitelerde bulunun.

        *Dinlenmeyi tembellik olarak değil bir ihtiyaç olarak düşünmeye çalışın.

        *Doğru ve dengeli beslenmek önemlidir Sağlam kafa sağlam vücutta bulunduğuna göre siz de beslenmenize özen gösterin.

         *Tatile çıkın. Her fırsat bulduğunuzda bulunduğunuz ortamdan uzaklaşın. Hafta sonu tatil programı, bayram ve benzeri resmi tatillerde küçük seyahat planları yapın.

         * İş dışı hayatınızda tıpkı iş hayatınız gibi notlar tutun. Özel ve önemli günleri not alın, hatırlatıcılardan faydalanın.

       Hatırlatmakta fayda var. İşkoliklerin bu durumdan kurtulmalarında ailelerinin payı da şüphesiz ki büyüktür.

 

Faydalı olması ümidiyle…                                                                                                     

ÖZKAN ÇİNAR
Mali Müşavir/SPK Denetçisi
Yönetim Danışmanı/Eğitmen    

Kaynak: www.bdTurkey.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)