Başbakan Recep Tayyip Erdoğan 2004 yılında belirtmişti. Türkiye BOP(Büyük Ortadoğu Projesi) projesinin ev sahibiydi artık. Diyarbakır BOP projesinin başkenti olacaktı,parlayan bir yıldızı olacaktı. Yıllar sonra 2014 yılına gelindiğinde gördüğümüz tablo...

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan 2004 yılında belirtmişti.

Türkiye BOP(Büyük Ortadoğu Projesi) projesinin ev sahibiydi artık. Diyarbakır BOP projesinin başkenti olacaktı,parlayan bir yıldızı olacaktı.

Yıllar sonra 2014 yılına gelindiğinde gördüğümüz tablo BOP projesinin çökme noktasında olduğudur ve Erdoğan’ın hayallerinin suya düşmesine ramak kalmış olmasıdır.

Bir yanda tehditlerle ilerleyen bir çözüm süreci diğer yanda bir dönem sıcak pozlar verdiği ve düşman olduğu,üstüne Şam’da namaz kılacağım diyerek açıkça düşmanlığını palazlandırdığı Beşşar Esad’ın başına sarılan terörizmi alt etmeye yaklaşmış olması, Irak’ta Türkmenlerin durumu, Mısır’da Mursi’nin devrilişi.

Bu noktaya gelirken ABD-İsrail ve her zaman sözünü ettiği tüm dış mihrakların deyim yerindeyse gazlamalarına maruz kalan Türkiye terörizme finansman sağlayan ve silah taşıyan bir ülke haline geldi.

Irak Şam İslam Devleti tesadüf değildir. El-Nusra, Özgür(!) Suriye Ordusu tesadüf değildir.

Ve baharlar geldi geçti Arap coğrafyası çok baharlar gördü ve neticede durum Beşar’ın ve Tahrir’in lehine dönmüştür.

İran da tabloyu lehine çevirebilmiştir. Adı ile yanyana gelmeyecek olan ABD ile görüşmelere başlamış ve Ruhani yönetiminde ambargoları kaldırma yolunda adımlar atılmıştır..

Suriye’de planları tutmayan bu şebekeler Irak’ta İsrail’in yancısı Barzani’yi açıkça desteklediler.

“Kardeşimdir Barzani” derken Türkmenleri görmediler.Çünkü rantın yolu Türkmenlerden geçmiyordu.

Filistin günlerdir haykırıyor.

Açıklamalarla geçiştiriliyor.
16 yaşında siyonizmin askerlerine kurban giden Ebu Hudeyr’in babası “Oğlumun kanı karşılığında Filistin’in özgürlüğünü istiyorum”diyor. Ağlayan kimseyi ortalıkta göremedik maalesef…

Birileri Gazze’ye gitmek bir yana İsrail’e karşı direnişler vermiş ve 2006’da Lübnan’da savaşmış bir politik yapıya “Hizbuşşeytan”diyecek kadar realite yoksunu kalıyor.. (!)

Türkiye İsrail’e vaad edilen kutsal toprakları aslında birer birer kendi gerçekleştiriyor. ABD- ve İsrail etkisiyle bugün komşusuna, kendi öz Türkmeneline düşman olan bir ülke düşünün;

Katar ve Suud parasına tamah eden bir ülke düşünün…

Maalesef  bu artık Türkiye’dir.

Işığın bu topraklardan doğması dileğiyle.