HER ülke, kendi vatandaşlarının başka ülkelerdeki varlıklarını kendi ülkesine getirerek ülke ekonomisine katkıda bulunmasını ister. Bu konuda her ülkenin de kendine özgü mevzuatı ve uygulama esasları vardır. Ülkemizde de, başta para olmak üzere yurtdışından ülkeye varlık girişleri belli mevzuata tabi tutuluyor. Bu mevzuatın başında “vergi” ve “kambiyo” mevzuatı geliyor. Bu konuda mevzuatımız biraz sıkı olmasına rağmen çeşitli zamanlarda konuya “af” veya “barış” adı altında düzenlemeler yapılarak varlıkların ülkeye girişi sağlanmaya çalışılıyor.
 

VARLIK BARIŞINDA YASAL DAYANAK

Hatırlanacağı üzere, 19 Temmuz 2019 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 7186 Sayılı Kanun ile yeni bir varlık barışı düzenlemesi getirilmiş ve 31/12/2019 tarihinde bu düzenlemenin süresi dolmuştu. Daha sonra, 1948 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile söz konusu düzenlenmenin yer aldığı Gelir Vergisi Kanunu’nun Geçici 90’ıncı maddesinin birinci, üçüncü ve altıncı fıkralarında yer alan süreler, bitim tarihlerinden itibaren 6 ay (30/06/2020 tarihine kadar) uzatılmıştı.

Buna göre…

 

Yurtdışında bulunan varlıklar:

- Yurtdışında bulunan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarını, bu maddedeki hükümler çerçevesinde, 30/06/2020 tarihine kadar Türkiye’deki banka veya aracı kuruma bildiren gerçek ve tüzel kişiler, söz konusu varlıkları serbestçe tasarruf edebileceklerdir.

- Bu kapsama giren varlıklar, yurtdışında bulunan banka veya finansal kurumlardan kullanılan ve bu maddenin yürürlük tarihi olan 19.07.2019 tarihi itibarıyla kanuni defterlerde kayıtlı olan kredilerin en geç 30/06/2020 tarihine kadar kapatılmasında kullanılabilecektir. Bu takdirde, defter kayıtlarından düşülmesi kaydıyla, borcun ödenmesinde kullanılan varlıklar için Türkiye’ye getirilme şartı aranmaksızın bu madde hükümlerinden yararlanılacaktır.

 
Yurtiçinde bulunan varlıklar:
 
- Gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerince sahip olunan ve Türkiye’de bulunan ancak kanuni defter kayıtlarında yer almayan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları ile taşınmazlar, 30/06/2020 tarihine kadar vergi dairelerine beyan edilecektir. Beyan edilen söz konusu varlıklar, 30/06/2020 tarihine kadar, dönem kazancının tespitinde dikkate alınmaksızın kanuni defterlere kaydedilebilecektir. Bu takdirde, söz konusu varlıklar vergiye tabi kazancın ve kurumlar için dağıtılabilir kazancın tespitinde dikkate alınmaksızın işletmeden çekilebilecektir. Bu fıkra kapsamında beyan edilen taşınmazların ayni sermaye olarak konulmak suretiyle işletme kayıtlarına alınması hâlinde, sermaye artırım kararının beyan tarihi itibarıyla alınmış olması ve söz konusu kararın beyan tarihini izleyen onuncu ayın sonuna kadar ticaret siciline tescil edilmesi kaydıyla, bu madde hükümlerinden faydalanılabilecek.

İNCELEME VE TARHİYAT YAPILMAYACAK
Geçici 90’ıncı madde kapsamında bildirilen varlıklar nedeniyle hiçbir suretle vergi incelemesi ve vergi tarhiyatı yapılmayacak. Bu hükümden faydalanılabilmesi için bildirilen tutarlara ilişkin tarh edilen verginin vadesinde ödenmesi ve bildirime konu edilen varlıkların, bildirimin yapıldığı tarihten itibaren üç ay içinde Türkiye’ye getirilmesi veya Türkiye’deki banka ya da aracı kurumlarda açılacak bir hesaba transfer edilmesi gerekiyor. Tahakkuk eden verginin vadesinde ödenmemesi veya anılan maddede yer alan diğer şartların yerine getirilememesi, vergi aslının gecikme zammı ile birlikte 6183 sayılı Kanun uyarınca takip ve tahsiline engel teşkil etmiyor. Görüldüğü üzere, yurtdışı ve içi varlıkların ekonomiye kazandırılması amacıyla getirilen “varlık barışı”ndan 30/06/2020 tarihine kadar yararlanılması halinde, başta vergi incelemesinden muaf tutulması ve yüzde 1 gibi düşük oranda vergilendirilmesi gibi önemli avantajlar sağlıyor. Ayrıca, beyan edilen bu varlıklar istenildiği zaman hiçbir vergileme olmaksızın işletmeden çekilebiliyor.

Para | Talha APAK