“Ekonomi ülkelerin hayat ağacıdır. Bu ağacın meyvesi vergidir. Bir diğer tanımda vergiyi besleyen ekonomidir. Ekonomi ile vergi arasındaki uyum ülkelerin gelişmişliklerine göre yer değiştirebilir. Birbirlerini tamamlayan öğelerdir. Biri olmadan diğeri de olamaz. Yer değiştirmeler ülkenin sosyal ve milli gelir yapısına bağlıdır.”

Sosyolojik ve politik baskılardan arındırılmış ülkelerde vergi-ekonomi uyumunun başarılması sonunda kalkınmanın ilk basamağının temeli atılmıştır.

Vergi düzeninin başarısını ancak ekonomik evrimini tamamlamış ülkelerde bulabiliyoruz. Genellikle gelişme sürecine girmiş ülkelerde vergi düzeni gelişmekte olan ülkelerin sistemleri örnek alınmakta ve böylece en büyük hata yapılmaktadır. Ülkemiz buna en büyük örnektir.

1963-2013 yıllarını kapsayan dokuz adet “Beş Yıllık Kalkınma Planlarının” ekonomi politikaları ile ilgili sayfa sayıları (4246) dört bin iki yüz kırk altıdır. Buna karşın vergi bölüm ve politikalarının sayfa toplamı (64) altmış dörttür. Bu sayısal farklılık olayın önemini tamamen ortaya koymaktadır. Ekonomi ile Maliye arasındaki bağlar tamamen koparılmıştır.

Maliye’ye verilen görev; ekonomi ile bağlantısını önemsemeden sadece bütçe açığının kapatılması için vergi alınması çalışmalarıdır.

Dış borç alımı ve açığın kapatılmasında vergi yükünün ağırlığı; vergi sisteminin ekonomi ile bağlarını koparmaktadır. Ağır vergi yüküne göre elastik ekonomiler yaratılmaktadır. Bunların başında kayıt dışı ekonomi gelir.

Vergisi zor alınan bir ekonominin sonu sosyal sınıflar arasında sorunlar yaratmaktadır. Bir yandan müteşebbislerce yatırım olanakları sağlanırken diğer yandan düşük gelirli mükelleflere dolaylı vergiler binmekte; böylelikle milli gelir seviyeleri aşağı katmanlara inmektedir.

Bu satırların yazar “Osmanlı’dan Günümüze Vergi Sisteminin Ekonomiye Uyumu 1838-2012” başlıklı çalışmayı yapan ve geçtiğimiz hafta sonsuzluğa uğurlanan Hüseyin Perviz Pur’dur.

Hüseyin Perviz PUR 1942 yılında İstanbul’da doğmuş 1963-1964 döneminde İstanbul İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi Maliye-Muhasebe Bölümü mezunudur. Muhasebe, Mali Müşavir ver Yeminli Mali Müşavir Olmak üzere 1967 yılından bu yana serbest çalışmış özellikle vergi ve muhasebe konusunda uzmanlığa dayalı bir dizi teknik yazıyı kaleme almıştır. Bu bağlamda “Vergi Sisteminin Ekonomik Uyumu, 1838-2012 Çalışması” özellikle vergilendirme konusunda bilinmeyen gerçeklerin aydınlanmasını sağlayan 733 sayfalık bir çalışmayı (eseri) topluma kazanmıştır.

İstanbul Üniversitesi’nde “Türk Vergi İdaresi’nin Yeniden Yapılanması” başlıklı çalışması ile yüksek lisans tezini tamamlamıştır.

1987-1989 yılları arasında Sermaye Piyasası Kurulu Muhasebe ve Denetim Standartları Komisyon Üyeliği, Türkiye Muhasebe Uzmanları Derneği’nde 1978-1992 döneminde Yönetim Kurulu Üyeliği, Genel Sekreterlik ve Başkanlık görevlerini üstlenmiştir. Bilahare Serbest Muhasebeci, Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Geçici Kurul Üyeliğine seçilerek TÜRMOB’un kuruluşunda görev almıştır. 1989-2005 yılları arasında İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Yüksek Okulu’nda Türk Vergi Sistemi konusunda öğretim görevlisi olarak çalışmasını sürdürmüştür. Ayrıca 1992 yılında Türkiye SMMM ve YMM Odaları Birliği Disiplin Kurulu üyeliği yapmıştır.

1990 yılından beri İstanbul Yeminli Mali Müşavirler Odası Yönetim Kurulu Üyesi ve Oda Sekreterliği görevlerini üstlenmiş, 2003 yılında TÜRMOB bünyesinde kurulan Türkiye Denetim Standartları Kurulu’na, 2005 yılında da Maliye Bakanlığı Vergi Konseyi üyeliğine atanmıştır.

Ayrıca Muhasebe Standartları ve Finansal Tablolar Analizi, Borç Prangası, Varlık Vergisi ve Azınlıklar başlıklı kitapların yanı sıra birçok dergi ve gazetelerde makaleleri yayınlanmıştır.

O’na göre “… Mükelleflerin vergiye gönüllü uyum sağlamada üç temel unsur vardır. Birincisi mükellefe tıpkı bir müşteri gibi görerek onun ihtiyaçlarını ve taleplerini anlamak ve karşılamak, ikincisi vergi yasalarını ve uygulamalarını kolaylaştırmak ve anlaşılabilir hale getirmek ve üçüncüsü de inceleme yoluyla mükellefin vergiye uyumunu güvence altına almaktadır.

Toplam kalite yönetimi kavramıyla ifade edecek olursak mükellefler artık müşteri olarak algılanmaya başlanmıştır. Hatta zorlayıcı unsurlar arasında yer alan inceleme süreci dahi mükellef haklarını koruyucu bir anlayışla yeniden gözden geçirilmiştir.

“Her ülkenin vergi sistemi ve vergi idaresi o ülkenin sosyal ve ekonomik tarihi ile yakından ilintilidir. Bir başka ifadeyle bir ülkenin vergi sistemini o ülkenin tarihinden ayrı düşürmek imkansızdır. Vatandaşlık kavramı ve onu kazanmanın yolu ülkenin harcamalarına vergiler yoluyla katkıda bulunmaktan geçmektedir.” (Osmanlı’dan Günümüze Vergi Sisteminin Ekonomiye Uyumu 1838-2021, Sf.: 629),

Maliye camiası kendisini vergi bilimine vakfetmiş bir öncüsünü kaybetmiştir. Eserleri ile yaşayacaktır. BAŞIMIZ SAĞ OLSUN.

Dünya | Veysi SEVİĞ