Öyle konular var ki, inanın sadece inatlaşma yüzünden çözülemiyor. Hatta bu inatlaşmalar yıllarca bile sürebiliyor. Bunlar arasında maalesef vergisel konular da var. Bazı vergisel konularda Maliye ve mükellefler arasında sürekli bir inatlaşma söz konusu! Aslında çok basit konular ama sırf inatlaşma yüzünden yıllardır çözülemiyor.

Bunlardan birisi de, yazarkasa fişleri ile ilgili.
 

Yazarkasa fişleri ile ilgili yaşanan sorun tam olarak ne?

Yazarkasa fişleri ile ilgili yaşanan vergisel sorun, yazarkasa fişleriyle belgelendirilen harcamaların vergi kanunları yönünden gider yazılıp yazılamayacağı ve KDV’lerinin indirim konusu yapılıp yapılamayacağı ile ilgili.
 

Maliye bu konuda ne düşünüyor?

Maliye; mükelleflerin ticari faaliyetlerine ilişkin olarak işyerlerinde kullanılmak ve tüketilmek amacıyla satın aldıkları (kırtasiye, büro ve temizlik malzemeleri gibi) ve bedeli fatura düzenleme sınırını (2021 yılı için 1.500 TL'yi) aşmayan harcamalar nedeniyle alınan yazarkasa fişlerinin gider belgesi olarak kabul edileceği, bu fişlerin gider yazılabileceği ve KDV’lerinin indirim konusu yapılabileceği görüşünde (204 ve 206 Seri No.lu VUK Genel Tebliğleri).

Buna karşılık otopark, yemek, eczane, otoban geçiş ücreti, oto yıkama vb. giderlerin bedeli ne olursa olsun yazarkasa fişi ile belgelendirilemeyeceği, bu giderler için mutlaka fatura alınması gerektiği, bu giderlerin yazarkasa fişleri ile belgelendirilmesi halinde, söz konusu harcamaların bu fişlere dayanılarak gider yazılamayacağı ve KDV’lerinin indirim konusu yapılamayacağı görüşünde bulunuyor. Bu konuda verdiği çok sayıda özelgesi de bulunuyor (GİB. İstanbul VDB’nin 04.04.2018 tarihli ve 39044742-130[Özelge]-E.333687 sayılı Özelgesi).
 

Mükellefler ve vergi uzmanlarının konu ile ilgili görüşleri ne?

Mükellefler ve vergi uzmanları ise, bu konuda Maliye ile aynı düşünmüyor, işyerlerinde kullanılmak ve tüketilmek amacıyla satın alınan ve bedeli fatura düzenleme sınırını (2021 yılı için 1.500 TL'yi) aşmayan kırtasiye, büro ve temizlik malzemeleri,  otopark, yemek, eczane, otoban geçiş ücreti, oto yıkama vb. harcamalar nedeniyle düzenlenen yazarkasa fişlerinin gider belgesi olarak kabul edilmesi, bu fişlerdeki tutarların gider yazılması ve KDV’lerinin indirim konusu yapılması gerektiği görüşündeler.
 

Peki, bu konuda Yargı’nın bir görüşü var mı?

Olmaz olur mu, tabi ki var!

Yargı, yazarkasa fişlerinin tevsik edici belge niteliğinde değerlendirilemeyeceği yönünde bir kanuni düzenleme bulunmadığı, bu nedenle söz konusu fişlerle belgelendirilen giderlerin indiriminin reddedilemeyeceği görüşünde.

Bu konuda verilen bir kararın özeti şu şekilde:

“… gelir vergisi beyannamesinde bildirilen gelirlerden indirilecek tutarların ispatında sadece faturanın ispat edici belge olarak kullanılabileceği ve ÖKC fişlerinin tevsik edici belge niteliğinde değerlendirilemeyeceği yönünde bir kanuni düzenleme bulunmadığı, ÖKC fişinin içeriğinin doğru olmadığı hususunda idarece yapılmış herhangi bir tespit olmadığı hususu da dikkate alındığında, serbest meslek erbabının fatura almadığı ancak ÖKC fişi aldığı durumda indirilebilecek giderin tevsik etmiş olmadığını ileri sürmek mümkün değildir. Bu nedenle, davalı idarece ÖKC fişi ile belgelendirilen giderlerin gider belgesi bulunmadığı ve gider olarak indirilemeyeceği gerekçesiyle iade isteminin reddine dair tesis edilen işlemde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.” (Ankara BİM 1. Vergi Dava Dairesi’nin 10.06.2020 tarihli ve E.2019/1161, K.2020/333 sayılı Kararı).
 

Bu konu, ülkemizdeki şekli vergiciliğin güzel örneklerinden!

Aslında bu konu, ülkemize özgü şekli vergiciliğin güzel örneklerinden birisi. Şekli vergicilikten kastettiğimiz şey, usule aykırı işlemler nedeniyle yapılan vergilendirmeye ilişkin. Vergilendirmede işlemin gerçek mahiyetinin esas alınması gerekirken, bazı durumlarda usule ilişkin hükümler dikkate alınarak, vergilendirme işlemleri yürütülüyor. Bunun nedeni ise, vergilendirmede usulün, işlemin esasının önüne geçmesi.
 

21. yüzyılda artık bu şekli vergileme sorunlarının yaşanmaması lazım!

Vergi ve vergilendirmeye ilişkin olarak bir yorum yapılırken, "Vergilendirmede İşlemlerin Gerçek Mahiyetinin Esas Olması İlkesi” dikkate alınmalı, sadece hazineci bir mantıkla hareket edilmemeli. Hukuka uygun karar verilmeli ve uygulama yapılmalı.

İşyerlerinde kullanılmak ve tüketilmek amacıyla satın alınan ve bedeli fatura düzenleme sınırını (2021 yılı için 1.500 TL'yi) aşmayan kırtasiye, büro ve temizlik malzemeleri,  otopark, yemek, eczane, otoban geçiş ücreti, oto yıkama vb. harcamalar şirketlerin genel giderleri arasında yer alıyor. Hiç kimse bu giderler şirketlerin genel gideri değildir diye bir iddiada bulunamaz., bulunmamalı da. Artık bu şekli vergicilikten vazgeçilmeli, olayın şeklinden çok esasına bakılmalı.

Bize göre, fatura düzenleme sınırı olan tutarın (2021 yılı için 1.500 TL) altındaki tüm gider ve harcamalar ÖKC/yazarkasa fişi ile belgelendirilebilmeli, bu fişler gider belgesi olarak kabul edilmeli ve KDV’leri indirim konusu yapılabilmeli. Bu aslında modern vergiciliğin de bir gereği ve sonucu da.

Maliye’nin bu konudaki katı görüşünden vazgeçmesinin vakti artık geldi de geçiyor. Bu konuda acilen yasal bir düzenleme (Tebliğ düzeyinde de olabilir) yapılmalı, yaşanan mağduriyetler giderilmeli, mükellefler usul hükümleri gerekçe gösterilerek sık boğaz edilmemeli, “Mükellefler velinimetimizdir” sözü her zaman hatırlanmalı.

Bu ve benzeri bir çok vergisel konuda yaşanan inatlaşmaya da artık bir son verilmeli.
İnatlaşma demişken, yazımızı “kim daha inatçı” adlı bir fıkra ile noktalayalım:

“İKİ arkadaş “inatçılık” üzerine konuşuyorlarmış.

Birincisi demiş ki:

- Ben o kadar inatçıyım ki.. geçen akşam eve geç geldim. Zili çaldım eşim kapıyı açmadı. İnat edip ikinci kez çalmadım ve sabaha kadar kapının önünde bekledim.

Diğeri yanıtlamış:

- O da bir şey mi? Ben evlendiğim gece eşimden bir bardak su istedim. O da ‘Git mutfaktan kendin al’ dedi. Suyumu içtim ve ilk gecemiz olmasına rağmen, yatak odasına gitmedim. Bir battaniye alıp, oturma odasında yattım. Tam 13 yıl oldu, hanımın yanına bir defa dahi gitmedim.

- Peki ama arkadaş.. senin iki çocuğun var. Bunlar neyin nesi?

- Sana dedim ya arkadaş, ben çok inatçıyım diye... İnat değil mi onları da sormadım.”

Sizce kim daha inatçı?