Devletler, ülke topraklarının yabancılar tarafından satın alınmasına geçmişten günümüze değin sıcak yaklaşmamışlardır. Toprak satışına olumsuz yaklaşımın siyasi, politik, vb.. bu nedenlerle birlikte toplumu oluşturan bireylere kadar inildiğinde görülmektedir ki; toprak satışı hala belirli bölgelerde gelenekselleşmiş düşünce kalıplarından çıkamamış ve acizlik, zayıflık göstergesi olarak algılanmaya devam etmektedir. Torak bireylere mülkiyet hakkı dolayısı ile güç vermektedir.

Mülkiyet hakkı, kapitalist ekonomik kurallarının hakim olduğu bölge, sistem veya devletlerde; taşınır (menkul) ya da taşınmaz (gayrimenkul) bir eşya üzerinde hak sahibine kullanma, yararlanma ve tasarruf yetkisi veren, hukuk düzeninin sınırları içinde kullanılabilen, mutlak ve ayni bir haktır[1].

Türkiye Cumhuriyeti ve Osmanlı dönemine kadar geçmiş tarihe bakıldığında topraklar uğruna savaş vererek büyüyen Osmanlı İmparatorluğu, sınırları içine dahil ettiği azınlıklara taşınmaz verme konusunda güvenlik ve kamu yararı ilkeleri gereği daha tutucu döneme göre temkinli politikalar izlemiştir.

Bu ödev çalışmasında Osmanlı İmparatorluğu ve Türkiye Cumhuriyeti dönemlerinde yabancıların taşınmaz edinimi konusunda yapılan çalışmalar incelenerek günümüz coğrafyasındaki gelişme ve değişikliklere vurgu yapılmıştır.

Anahtar Kelimeler: Devlet, Taşınmaz Mülk, Yabancıların Taşınmaz Mülk edinimi hakkında kanun 6302.

[1] https://www.google.com.tr/search?q=m%C3%BClkiyet+nedir&oq=m%C3%BClkiyet+nedir&aqs=chrome..69i57j0l5.2697j0j7&sourceid=chrome&ie=UTF-8#q=m%C3%BClkiyet+ 31.05.2017

Tam Ekran Görüntülemek İçin Tıklayın...