27 Ocak 2023 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sunulan yapılandırma kanun teklifi 31 Ocak 2023 tarihinde Plan ve Bütçe Komisyonu’nda (Komisyon) görüşülerek kabul edildi. Teklifte çok küçük değişiklikler yapıldı.

Teklifin çok kısa bir süre içinde Meclis Genel Kurulu’nda kabul edilerek yasalaşması bekleniyor!

Yapılandırma kapsamına giren borç tutarları

Komisyondaki görüşmelerden, yapılandırma kapsamına giren vergi ve sigorta borçlarının toplam tutarlarını öğrendik.

Buna göre, vergide toplam 837,3 milyar lira alacak kapsama giriyor, bunun 521,2 milyar lirası alacak aslından, 316,1 milyar lirası ise gecikme zammı borçlarından oluşuyor.

Toplam 837,3 milyar lira alacağın 500 milyar liralık kısmının tahsil olanağı bulunmayan donuk alacaklardan oluştuğu tahmin ediliyor. Bu alacaklardan geçmişte yapılandırma kapsamında tahsilat yapılamadığı biliyoruz. Bu defa da bu alacaklar için tahsilat beklentisi yok. Bu konuda bir adım atılması gerekiyor.

7326 sayılı Kanun kapsamındaki yapılandırmada başvuruda bulunulmamış veya bulunulmuş olsa bile hiç ödeme yapılmamış olan bu kapsamdaki borçlardan tahsili imkânsız olanların silinmesi değerlendirilmelidir. Üstelik bu alacaklar yapılandırmadan yararlanma ve tahsilat oranlarını da gerçekte olduğundan düşük gösteriyor.

Kesinleşmiş vergi borçları ile ilgili 40,5 milyar lira tahsilat bekleniyor. Donuk alacakların etkisini arındırmadığımızda bile bu beklentinin çok düşük kaldığını söylemek mümkün.

Maliye temsilcisinin verdiği bilgilere göre, bir önceki yapılandırma kanunu olan 7326 sayılı Kanun’un kapsamına giren borç 277 milyar liraydı. Bunun 95 milyarı için başvuruda bulunulmuş, 24 milyarı ödenmiş, halen de ödemeler devam ediyor.[1] Bugün itibariyle ödeme oranı yüzde 25,3 seviyesinde. Bu düşüklüğün bir nedeni, 2022 yılında devam eden ekonomik kriz ve finansmana erişim sıkıntıları olabilir. Diğer nedenler ise muhtemelen zaman kazanma veya malum nedenlerle yeni bir yapılandırma kanununun çıkarılacağı beklentisidir.

Vergi dairesine borçlu sayısı 14 milyon 156 bin kişi; bunun 7 milyon 691 binini, teklifin 10'uncu maddesi ile 2 bin lirayı aşmayan borcu koşulsuz silinen borçlular oluşturuyor. Geriye kalan 6 milyon 465 bin borçlu ise yeni yapılandırma olanağından yararlanabilecek kişi sayısını gösteriyor.

Sosyal Güvenlik Kurumu'na olan borçlarda ise toplam 362 milyar lira borç yapılandırma kapsamına giriyor. Bunun 196 milyar lirası alacak aslı, 166 milyar lirası ise gecikme zammı ve gecikme cezası borçlarından oluşuyor.

Komisyonda yapılan değişiklikler

1) Yeni yapılandırma kanunu kapsamında yapılandırılan borçları için peşin ödemeyi seçen ancak ilk taksit ödeme süresi içinde ödenmesi gereken tutarları ödeyemeyen veya eksik ödeyen mükelleflere bir imkân daha tanınıyor. Ödenmesi gereken tutarların tamamını ilk taksiti izleyen ayın sonuna kadar geç ödeme zammı[2] ile birlikte ödeyen borçlular, katsayı[3] uygulanmaksızın kanundan yararlandırılacak. Komisyonda kabul edilen önergeyle teklife eklenen hükümle, bu imkân taksitle ödeme seçeneğini tercih eden borçlulara da tanındı.

Düzenlemeye göre, taksitle ödeme seçeneğini tercih eden ve ilk taksit ödeme süresi içinde ödemesi gereken ilk taksit tutarını tamamen ödeyen borçluların, kalan taksitlerin tamamını ilk taksiti izleyen ayın sonuna kadar tamamen ödemeleri halinde de, peşin ödemeyi tercih edenlerde olduğu gibi katsayı uygulanmayacak.

Bu değişiklikten sonra, taksitli ödemeyi tercih edip ilk taksiti ödedikten sonra kalan tutarların tamamını ilk taksiti izleyen ayın sonuna kadar ödeyenlerin peşin ödemeyi seçip ödemeyi aksatanlara nazaran avantajlı olduğunu söyleyebiliriz. Çünkü bu durumdaki borçlular geç ödeme zammı ödemeyecekler, oysa peşin ödemede ödenmeyen tüm tutar üzerinden geç ödeme zammı ödenmesi gerekecek.

Bu iki durumu eşitlemek, ancak peşin ödemeyi tercih edip ödemeyi aksatanlara sadece ilk taksit için geç ödeme zammı uygulamakla sağlanabilir.

Değişiklik yapılmazsa, kimse peşin ödeme seçeneğinden yararlanmaz, taksitli ödeme seçeneğini tercih eder. Zaten vadenin uzunluğu ve katsayıların düşüklüğü nedeniyle taksitli ödemenin tercih edilme olasılığı çok yüksek.

2) Komisyonda verilen bir önerge ile;

a) 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanununun 102'nci maddesinin birinci fıkrası kapsamında verilen idari para cezalarına ilişkin düzenlemenin teklif metninden çıkarılmasına,

b) Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliği (TÜRMOB)'nin üyelerinden olan aidat alacakları ile TÜRMOB'un odalarından olan birlik payı alacaklarının, Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK)'nun üyelerinin odalara olan aidat borçları, odaların birlik ve üyesi oldukları federasyonlara, birlik ve federasyonların TESK'e olan katılma payı borçları ile esnaf ve sanatkârların meslek eğitimini geliştirme ve destekleme fonu borçlarının Kanun kapsamında altı eşit taksit yerine dokuz eşit taksitte ödenmesine,

c) Türkiye Barolar Birliği'nin, avukat ve stajyer avukat baro kesenekleri ile staj kredisi alacaklarının Kanun kapsamında yapılandırılması halinde, bir kereye mahsus olmak üzere süresinde ödenmeyen taksitin izleyen ay taksiti ile birlikte ödenmesine, Kanun kapsamında yapılandırılan alacağın ödeme süresi boyunca icra takiplerinin durdurulması ve tahsil harcının borçlu tarafından ödenmesine,

ç) Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği'nin üyelerinden olan aidat alacaklarının Kanun kapsamında yapılandırılarak ödenmek istenmesi halinde, borçluların mahkeme ve icra masrafları ile vekâlet ücretini ilk taksit tutarı ile birlikte ödemelerine,

d) Ziraat Odaları ve Ziraat Odaları Birliği Kanunu hükümlerine göre üyelerin odalara olan aidat borçları ile odaların Türk Ziraat Odaları Birliğine olan birlik payı borçları ile 6172 sayılı Sulama Birlikleri Kanunu hükümlerine göre sulama birliklerine ödenmesi gereken su kullanım hizmet bedellerinin de Kanun kapsamında yapılandırılmasına, yönelik değişiklik yapıldı.

3) Kurumların kurumlar vergisinden istisna edilen kazançlarına ilişkin giderlerinin veya istisna kapsamındaki faaliyetlerinden doğan zararlarının, finansman gideri dışındakilerin istisna dışı kurum kazancından indirilmesi kabul edilmiyor.

Teklifle, Kurumlar Vergisi Kanunu'nun bu konuya ilişkin 5'inci maddesinin üçüncü fıkrası değiştirilerek, iştirak hisseleri alımıyla ilgili finansman giderlerinin, vergisiz birleşme (devir) işlemleri sonrasına isabet edenler de dâhil olmak üzere, kurum kazancından indirilebileceği öngörülüyor.

Komisyonda bu değişiklik kabul edildi, ancak bu konuda geçmişte yapılan işlemlere yönelik af niteliğindeki, teklifin geçici 1'inci maddesi metinden çıkarıldı.

Buna göre, teklif bu şekliyle yasalaşırsa, bir kurumun kredi ile finanse ederek satın aldığı iştiraki ile vergisiz olarak birleşmesi sonrasında da iştirakin edinimi ile ilgili kredi kullanımından kaynaklanan finansman giderleri kurumlar vergisi matrahından indirilebilecek. Yani iştirakin kaynakları kendisinin iktisabına ilişkin kredinin ödenmesinde kullanılabilecek. Ancak geçmişte yapılan işlemlere yönelik tarhiyat riski devam edecek, yapılmış tarhiyatlar kaldırılmayacak. Bu konuda ileride daha geniş bir yazı yazacağım.

4) Teklifin geçici 4’üncü maddesi ile dar gelirli gruplara 250 bin konut yapılmasıyla ilgili, sadece 2023 yılında geçerli olmak üzere Toplu Konut İdaresi Başkanlığının yapacağı inşaatlara damga vergisi istisnası getiriliyor. Komisyonda madde metni özü değiştirilmeden yeniden düzenlendi.

Yenilenen metne göre, Toplu Konut İdaresi Başkanlığınca; bu maddenin yürürlüğe gireceği tarihten itibaren 31/12/ 2023 tarihine kadar (bu tarih dâhil), daha önce ihale ilanı verilmiş olmakla birlikte son teklif verme tarihi geçmemiş olanlar dâhil olmak üzere konut ve konut ile birlikte ihaleye çıkılan yapım işlerine ilişkin ihalelerde, alınan ihale kararları ve Başkanlık ile işi yüklenenler arasında düzenlenen sözleşmeler damga vergisinden müstesna olacak.

2022 yılı matrah artırımı kapsamına alınmadı!

Teklife göre 2022 yılı matrah artırımı kapsamında değil. Komisyonda konu bu yönüyle de tartışıldı. Bu yönde bir beklenti olduğu ifade edilmekle birlikte, henüz beyannamesinin verilmemiş olması gerekçesiyle teklifte herhangi bir değişiklik yapılmadı. Yani 2022 yılı matrah artırımı kapsamına alınmadı.

TÜRMOB temsilcisi, henüz beyannamesi verilmemiş bir dönem için matrah artırımı düzenlemesi yapmanın, o beyanların çok sağlıksız çıkması sonucunu doğuracağı değerlendirmesinde bulundu.

2022 yılı gelir ve kurumlar vergilerinin ödeme sürelerinin uzatılmasına şiddetle ihtiyaç var!

2022 yılı gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri için çok zor bir yıl oldu. Bu dönemde yüksek enflasyonun da etkisiyle reel olmayan kazançlar üzerinden vergi ödemekle karşı karşıya mükellefler.

Kredi kullanamayan pek çok mükellef vergi kredisi kullanmak zorunda kaldı, yani vergilerini ya geç ödediler ya da ödeyemediler. Borç yapılandırması geçmiş vergi borçları için bir rahatlama sağlayacaktır.

Ancak teklifte mükelleflerin 2022 yılı gelir ve kurumlar vergisi ödemeleri için sağlanan hiçbir kolaylık bulunmuyor. Bunun da gündeme alınması gerekir. 2022 yılının matrah artırımı kapsamına alınmamasını anlayabiliyorum ama en azından 2022 yılı gelir ve kurumlar vergilerinin ödenmesine bir kolaylık getirilmemesini anlayamıyorum.

Bence yapılandırma borçlarına 48 ay ve matrah artırımı ödemelerine 12 ay vade öngören bir kanun teklifinin 2022 yılı gelir ve kurumlar vergisine de ödeme kolaylığı öngörmesi gerekirdi. Teklifin böyle bir düzenleme içermemesini önemli bir eksiklik olarak görüyorum. Umarım bu hata Genel Kurulda telafi edilir ve 2022 yılı gelir/kurumlar vergileri için bir geçici maddeyle en az 12 ayda ve 12 eşit taksitte ödeme imkânı sağlanır.

[1] 7256 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ile 7326 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanunun 2 ve 7 nci maddelerine göre yapılandırılan ve bu Kanunun yayımı tarihi itibarıyla ödemeleri devam eden alacaklar açısından, borçlular talep etmeleri hâlinde bu yeni Kanun hükümlerinden yararlanabilecekler. Bu takdirde, 7256 ve 7326 sayılı Kanunlar kapsamında ödenen taksitler için yapılandırma hükümleri geçerli sayılacak, bu şekilde ödenmiş taksit tutarlarına tecil tarihi ile ödeme tarihi arasında geçen süre için anılan Kanunlara göre tercih edilen taksit süresine uygun katsayı uygulanacak, kalan taksit tutarlarına konu alacaklar vadesinde ödenmemiş alacak kabul edilerek yeni yapılandırma kanunun ilgili hükümlerine göre yapılandırılacak ve ödenmemiş taksitlere ilişkin kalan katsayı tutarlarının tahsilinden vazgeçilecek. Bu düzenlemeye göre ödenecek yurt içi ÜFE tutarları artacak olsa da taksitli ödeme süresi 48 aya çıkacağı için, önceki kanunlardan yararlanmış olanların, kalan taksitleri için yeni düzenlemeden yararlanmaları avantajlarına olabilir.

[2] Geç ödeme zammı, yapılandırma kanununa göre ödenmesi gereken tutarlara, ödemede gecikilen her ay ve kesri için 6183 sayılı Tahsilat Kanununun 51 inci maddesine göre belirlenen gecikme zammı oranında hesaplanacak zammı ifade ediyor.

[3] Katsayı, taksitli ödemeden yararlanacak borçlulara taksit sayısına göre uygulanacak katsayıları, yani ödenecek tutara yapılacak ilaveleri ifade ediyor.

T24 | Erdoğan SAĞLAM