Milyonlar borsaya kazanç için akın ederken diğer yandan hisse senetinin vergisel boyutu da merak ediliyor... “Borsada hisse seneti alanlar, hisselerini sattıklarında değer artış kazancı üzerinden vergi ödeyecekler mi?” sorusu soruluyor.Hisse seneti (değer artış) kazançları üzerinde stopaj var ancak oranı “sıfır” olduğundan borsadaki hisse seneti kazançları üzerinden vergi ödenmiyor. Yıllık beyanname ile de bu kazançların beyanı gerekmiyor. Diğer; ücret, kira, değer artış kazançları vb. gelirleri üzerinden yıllık beyanname verecek olanlar da hisse seneti üzerinden elde ettikleri (değer artış) kazançlarını beyannamelerine dahil etmiyorlar. 

Menkul Kıymet Yatırım Ortaklığı -MKYO- hisse senetlerinin elden çıkarılmasından sağlanan kazançlar yüzde 10 oranında stopaja tabi. 1 yıldan daha fazla elde tutulduktan sonra MKYO paylarının satılmasından elde edilen kazançlar stopaja da tabi olmuyor.

BORSA DIŞI ŞİRKETLERİN HİSSE SENETLERİ

Anonim şirket (A.Ş.) paylarının satışında ve limited şirketin paylarının satışında vergilendirme kriterleri farklı... AŞ pay sahipleri daha avantajlı; iki yıl ellerinde tuttukları hisse senetlerinin satışı üzerinden ne kadar kazanç etseler de gelir vergisi ödemiyorlar. (İki yıl içinde sattıklarında ise elde edilen kazancın ertesi yıl mart ayında beyanı gerekiyor.) AŞ pay sahiplerinin iki yıl ortak kalma süresi içerisinde hisse senetlerinin basılı olarak ellerinde bulunması da önemli... Yani; ortak olduktan sonra şirketten basılı hisse senetlerini teslim almaları gerekiyor. AŞ yönetim kurulunun da; hisse senetini bastırarak pay sahiplerine teslimi konusunda gerekli karar ve uygulama işlemlerini sonuçlandırmaları gerekiyor.

Limited şirket payını satan ortaklar ise iki yıllık süre dikkate alınmaksızın (iki yıldan fazla süre pay sahipliği devam etse de) elde ettikleri (değer artış) kazanç üzerinden gelir vergisi ödemeleri gerekiyor.

ENFLASYON ETKİSİ

Son dönemlerde yaşanan yüksek enflasyondan dolayı değer artış kazancı elde eden vatandaşlara tanınan endeksleme hakkı daha da önemli hale geldi. Satış değeri üzerinden enflasyon etkisinin düşülerek (maliyet değeri artırılarak) daha az vergi ödenmesi imkânı kazanılıyor. Böylece; enflasyonun elde edilen alım satım kazancı üzerindeki etkisi ortadan kaldırılmış olmuyor. Alış ve satış tarihleri arasındaki enflasyon etkisinin kazançtan düşülebilmesi için; alış ve satış ÜFE endeksleri arasında yüzde 10’dan fazla endeks farkı (artışı) oluşması gerekiyor. Satışın yapıldığı aydan bir önceki ay ve alışın yapıldığı aydan bir önceki ay endeksleri hesaplamada dikkate alınıyor.

Hürriyet | Ahmet KARABIK