Sosyal güvenlik tarihimizin en uzun süren meselelerinden birini 24 yılda çözüme kavuşturulacak olan EYT teşkil ediyor. EYT’de hakkın iadesine ilişkin kanun teklifinin şubat ayında yasalaşarak Resmi Gazete’de yayımlanmasıyla birlikte SGK tarafından uygulama esaslarına ilişkin genelge veya genel yazı yayınlanacak. Uygulama esaslarının açıklığa kavuşmasıyla birlikte EYT’lilerin emeklilik başvurusu mümkün hale gelecek.

EYT’li çalışanların emeklilik başvuru şartları arasında işten ayrılma bildirgelerinin SGK’ya gönderilmesi de bulunuyor. Böylece işten çıkışları verilen EYT’lilerin mart ayında emeklilik maaşına kavuşmaları bekleniyor. 
 

BÜYÜK KESİM SGK’LI

Bu şekilde emekli olacak EYT’li işçilerin ise iş mevzuatından doğan kıdem tazminatları ve kullanılmayan yıllık izin sürelerine ilişkin ücretlerin ödenmesi elzemdir. EYT’lilerin büyük kesimini SGK’lılar oluşturuyor. Bunların çoğunluğunun emekli olsa bile çalışmaya devam edecekleri öngörülüyor. 

Hal böyle iken emekli olmasına karşın aynı işyerinde çalışmaya başlayanların hak edip de alamadıkları kıdem tazminatının akıbeti en çok merak edilen konular arasında yer alıyor. Konuyla ilgili bu yazımızda değerlendirmeye aldığımız Yargıtay’ın yeni vermiş olduğu emsal nitelikteki karar, başta EYT’liler olmak üzere emekli olup aynı işyerinde çalışmaya devam edenlere ışık teşkil edecek.
 

KARAR BİLGİLERİ

Kararı veren daire başkanlığı: Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 

Karar bilgileri: E. 2022/781, K. 2022/2159

Yasal dayanağı: Kıdem tazminatı uygulamasının yasal dayanağını 2003’te yürürlüğe giren 4857 Sayılı İş Kanunu’nun geçici 6. maddesine göre 1475 sayılı İş Kanunu’nun 14. maddesi teşkil ediyor.

Buna göre İş Kanunu’na tabi bir işverene bağlı olarak en az bir yıl çalışması bulunan işçiler, emeklilik ya da ‘yaş’ dışında emeklilik şartlarını yerine getirmeleri halinde SGK’dan alacakları ‘kıdem tazminatı alabilir’ yazısını işverene ibraz etmek koşuluyla kıdem tazminatına hak kazanıyor. Kıdem tazminatının ise belirtilen durumlarda işçilere toplu olarak bir defada ödenmesi gerekiyor.
 

YARGITAY KARARI

Kıdem tazminatına ilişkin ihtilaflarda İş Kanunu’nda yeterli bir açıklık olmadığından uygulamada Yargıtay kararları yol gösterici oluyor. Buna göre inceleme konusu Yargıtay kararında özetle şu esaslara yer verilmiştir: “Davacı işçinin Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan yaşlılık aylığı almaya başlamasına rağmen asıl işverene ait işyerinde kesintisiz çalıştığı, bu çalışmasının istifa ile sonuçlanması sebebiyle kıdem tazminatına hak kazanamaz ise de emeklilik tarihine kadar geçen süre için kıdem tazminatı alacağına hak kazandığı sonucuna varılmıştır.

Mahkemece davacının emeklilik tarihine kadar olan çalışma süresi yönünden kıdem tazminatı alacağına hükmedilmesi yerinde ise de tazminata esas ücretin belirlenmesinde hata yapıldığı anlaşılmaktadır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının 30 Haziran 2012 tarihindeki ücreti ile o tarihteki yol yardımı toplamı dikkate alınmak suretiyle tazminata esas ücretin 1.193,03 TL olarak belirlendiği anlaşılmaktadır. Davacının emeklilik tarihinden sonraki çalışması istifa ile sona erdiğinden bu döneme ilişkin çalışma süresi ile bu dönem sonundaki ücrete göre kıdem tazminatı hesaplanması yerinde değildir. 

Kıdem tazminatının hesaplanmasında esas alınması gereken (son) ücret, davacının emeklilik tarihindeki ücrettir. Gerek ücretin, gerekse ücrete ilave edilecek yardımların parasal değeri belirlenirken, davacının emeklilik tarihi olan 25 Temmuz 2011 tarihi esas alınmalı, bu tarihteki tazminata esas ücret miktarı üzerinden hesaplama yapılmalıdır. Kıdem tazminatına esas ücretin belirlenmesinde hata yapılarak hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.”  
 

İSTİFA VEYA FESİH HALİNDE

Bu bağlamda başta EYT’liler olmak üzere emekli olup kıdem tazminatını almadan aynı işyerinde kesintisiz çalışmaya devam eden işçiler, emeklilik tarihinden sonra kıdem tazminatına hak kazanmayacak şekilde iş sözleşmelerini istifa ve benzeri sebeplerle feshetmeleri halinde kıdem tazminatı hakları tamamen yanmayacak. Emeklilik tarihine kadar olan sürelere ait kıdem tazminatlarının ödenmesi gerekiyor. Ancak emeklilik tarihinden sonraki süreler için tazminat almaya hak kazanmayacak şekilde iş sözleşmesinin feshedilmesi halinde ise bu sürelere ilişkin kıdem tazminatı alamayacaklar.
 

TAZMİNAT HESABINDA ESAS ALINACAK ÜCRET

İnceleme konusu Yargıtay kararında dikkat çeken diğer bir husus, belirtilen durumlarda işçilere yapılacak kıdem tazminatı hesabında esas alınması gereken ücretin fesih tarihindeki son ücret olması gerekirken, Yargıtay yerel mahkeme kararının aksine davacının emeklilik tarihindeki ücretin esas alınması gerektiğine hükmetmiştir. 

Bu yönüyle kararın isabetli olmadığını değerlendiriyoruz. Keza İş Kanunu’nda en son ücretin esas alınması gerektiğine hiçbir duraksamaya mahal vermeyecek şekilde yer verilmiştir. Kaldı ki, yüksek enflasyonun söz konusu olduğu ülkemizde emeklilik tarihi ile sonradan yapılan fesih tarihi arasında uzun süreler geçmiş ise işçinin eline geçecek tazminat tamamen eriyecek ve işçinin eline geçecek miktar anlamsız hale gelecek.

itohaber | İsa KARAKAŞ