6 Şubat 2023 tarihinde yaşadığımız ve önemli bir bölgeyi etkileyen deprem felaketinin boyutları her geçen gün daha belirgin hale geliyor. Verilen son bilgilerden vefat eden kişi sayısının otuz beş bini, yaralı sayısının da yüz bini geçtiği görülüyor. Depremin can kaybı yanında önemli ölçüde maddi hasara yol açtığı da açık. Hayatta kalan insanların yaşamını kolaylaştırmak, ekonomik kayıpları telafi etmek ve depremin yaralarını sarmak için, devlet ve toplum olarak herkes üzerine düşeni yapmaya çalışıyor.
Gelir İdaresi Başkanlığı, deprem sonrasında, kendi görev alanına giren konularda hızla düzenlemeler ve açıklamalar yaparak, bu alanda uygulamanın aksamamasını sağlamaya çalıştı. Bu çerçevede, bölge için mücbir sebep ilan etti, depremzedelere verilecek bedelsiz barınma hizmetleri nedeniyle katma değer vergisi hesaplanmayacağına ilişkin bir Sirküler yayınladı, deprem nedeniyle yapılacak bağış ve yardımların vergisel durumuyla ilgili bir duyuru yaptı. Bu arada, prefabrik yapı ve konteynerlerin tesliminde katma değer vergisi oranını indiren bir Cumhurbaşkanı Kararı yayımlandı.
Deprem nedeniyle yapılan yardım kampanyalarının ciddi ölçüde karşılık bulduğu görülüyor. Hem doğrudan depremzedelere hem de başta Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) olmak üzere görevli, yetkili veya gönüllü kurum ve kuruluşlara yapılan bağış ve yardımların artarak devam ettiğini izlemek mümkün.
Ben de bu makalede deprem nedeniyle yapılan bağış ve yardımların gelir ve kurumlar vergisi matrahından indirimi ve aynı çerçevede yapılan mal teslimlerinin katma değer vergisi karşısındaki, durumunu özetlemeye çalıştım.
1. Cumhurbaşkanı’nca başlatılan yardım kampanyalarına yapılan bağışlar
Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 10. maddesinin 1-e bendinde, Cumhurbaşkanı’nca başlatılan yardım kampanyalarına makbuz karşılığı yapılan ayni ve nakdî bağışların tamamının, kurumlar vergisi beyannamesi üzerinde ayrıca gösterilmek şartıyla, kurum kazancından indirilebileceği hükmü yer alıyor. Benzer bir düzenleme Gelir Vergisi Kanunu’nun 89. maddesinin birinci fıkrasının (10) numaralı bendinde gelir vergisi mükellefleri için yer alıyor.
3 Şubat 2021 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan 3483 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı’yla, ülkemizde meydana gelebilecek depremler sırasında zarar gören afetzedeler için, gerek görülmesi halinde, AFAD koordinasyonunda insani yardım kampanyası başlatılması öngörülmüş.
Bu çerçevede AFAD, 6 Şubat 2023 tarihinde deprem felaketinden zarar gören afetzedeler için yardım kampanyası başlattı ve yapılacak yardımlar için banka bilgilerini ilan etti. AFAD tarafından başlatılan kampanya, bu kapsamda yapılacak bağışların yukarıda ifade ettiğim şekilde kurum kazancından veya beyan edilen gelirden indirimi için yeterli, ayrıca yeni bir Cumhurbaşkanı Kararına ihtiyaç yok.
Dolayısıyla, Cumhurbaşkanı Kararı çerçevesinde AFAD tarafından başlatılan ve koordine edilen kampanya çerçevesinde Başkanlıkça ilan edilen banka hesaplarına bağış olarak yatırılan tutarların tamamı, yukarıda belirtilen hüküm çerçevesinde kurum kazancından indirilebilir.
AFAD tarafından başlatılan kampanya nakdi bağışlarla sınırlı değil. Kampanya ilanında sadece banka hesap numaralarına yer verilmiş olması yardım kampanyasının sadece nakdi bağışlarla sınırlı olduğu anlamına gelmiyor. Bu çerçevede, ayni bağışlar için de indirimden yararlanmak mümkün. Gelir İdaresi duyurusunda bu konu açıkça ifade edilmiş, bu konuda tereddüt etmeye gerek yok.
Gelir İdaresi Başkanlığı’nın duyurusunda yer alan bir açıklamaya ayrıca değinmek isterim. Açıklamada ayni bağışların, AFAD Başkanlığı’nın kendisine yapılabileceği gibi AFAD’ın yönlendirdiği kamu kurum ve kuruluşlarına da yapılabileceği belirtilmiş.
Kampanya kapsamında yapılan nakdi bağışın buna ilişkin banka dekontuyla belgelendirilmesi mümkün. Gelir İdaresi tarafından yapılan duyuruya göre, ayni bağışların bağışa konu malların içeriğine ve ilgili kurumlarca teslim alındığına ilişkin bir belgeyle tevsiki yeterli.
AFAD’a yapılan ayni bağışlar katma değer vergisinden müstesna. Bağışa konu mallara ilişkin yüklenilen katma değer vergisinin işletmeler tarafından indirim konusu yapılması da mümkün.
2. Kızılay’a yapılan bağışlar
Kızılay’a yapılan bağışların vergisel boyutunu üç başlıkta toplamak mümkün.
a) Nakit bağış ve yardımlar
Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 10. maddesinin 1-f bendinde, iktisadi işletmeleri hariç, Türkiye Kızılay Derneği’ne makbuz karşılığı yapılan nakdi bağış veya yardımların tamamının, kurumlar vergisi beyannamesi üzerinde ayrıca gösterilmek şartıyla, kurum kazancından indirilebileceği hükmü yer alıyor. Benzer bir düzenleme Gelir Vergisi Kanunu’nun 89. maddesinin birinci fıkrasının (11) numaralı bendinde gelir vergisi mükellefleri için var.
Bu düzenlemeler gereği, Kızılay’a yapılan nakdi bağışların tamamı kurum kazancından veya beyan edilen gelirden indirilebilir.
b) Gıda, temizlik, giyecek ve yakacak maddesi bağışları
Gelir Vergisi Kanunu’nun 40. maddesinin birinci fıkrasının (10) numaralı bendi ile 89. maddesinin birinci fıkrasının (6) numaralı bendinde yer alan düzenlemeler kapsamında, gıda bankacılığı faaliyetinde bulunan dernek ve vakıflara bağışlanan gıda, temizlik, giyecek ve yakacak maddelerinin maliyet bedelinin gelir ve kurumlar vergisi matrahının tespitinde dikkate alınması mümkün.
Kızılay’ın tüzüğünde gıda bankacılığı faaliyetinde bulunacağına ilişkin hüküm var. Bu nedenle Kızılay’a gıda bankacılığı kapsamında bağışlanan gıda, temizlik, giyecek ve yakacak maddelerinin maliyet bedelinin tamamının gelir ve kurumlar vergisi matrahlarının tespitinde indirim konusu yapılması mümkün. Söz konusu maddelerin teslimi de yine katma değer vergisinden müstesna. Konudan aşağıda biraz daha ayrıntılı bahsedeceğim.
c) Gıda, temizlik, giyecek ve yakacak maddesi dışındaki ayni bağış ve yardımlar
Kamuya yararlı derneklere yapılan bağışlar, aşağıda açıklayacağım üzere, beyan edilen gelirin veya kurum kazancının %5’i ile sınırlı olarak matrahın tespitinde dikkate alınabiliyor.
Kızılay kamuya yararlı dernek statüsünde. Dolayısıyla Kızılay’a yapılan aynî bağış ve yardımlar bu sınır dahilinde gelir/kurumlar vergisi matrahından indirilebilir. Bu çerçevede yapılan bağışlar da yine katma değer vergisinden müstesna.
3. Kamu kurum ve kuruluşları ile diğer bazı kurum ve kuruluşlara yapılan bağışlar
Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 10. maddesinin 1-c bendi hükmü çerçevesinde, genel ve özel bütçeli kamu idarelerine, il özel idarelerine, belediyelere, köylere, Cumhurbaşkanı tarafından vergi muafiyeti tanınan vakıflara ve kamu yararına çalışan derneklere makbuz karşılığında yapılan bağış ve yardımların toplamının o yıla ait kurum kazancının %5’ine kadar olan kısmı, kurumlar vergisi beyannamesinde ayrıca gösterilmek şartıyla, kurum kazancından indirim konusu yapılabilir. Benzer bir düzenleme Gelir Vergisi Kanunu’nun 89. maddesinin birinci fıkrasının (5) numaralı bendinde gelir vergisi mükellefleri için yer alıyor.
Cumhurbaşkanı’nca vergi muafiyeti tanınan vakıflar dışındaki vakıflar ile kamuya yararlı dernek statüsünde olmayan derneklere yapılan bağış ve yardımlar, özetlediğim düzenlemeye göre gelir/kurumlar vergisi matrahından indirilemiyor. Bu çerçevede örneğin, kamuya yararlı dernekler listesinde yer almayan AHBAP Derneği’ne yapılan bağış ve yardımların matrahtan indirimi mümkün değil.
Sayılan kurum ve kuruluşlara yapılan bağış ve yardımların matrahtan indirilebilmesi için;
- Genel ve özel bütçeli kamu idarelerine, il özel idarelerine, belediyelere ve köylere, Bakanlar Kurulunca vergi muafiyeti tanınan vakıflara, kamu yararına çalışan dernekler ile bilimsel araştırma ve geliştirme faaliyetlerinde bulunan kurum ve kuruluşlara yapılması,
- Makbuz karşılığı olması,
- Karşılıksız yapılması,
- Sadece ilgili dönem kazancından indirilmesi
- Beyannamede ayrıca gösterilmesi
gerekiyor.
Gelir/Kurumlar vergisi matrahının tespitinde indirim konusu yapılabilecek bu kapsamdaki bağış ve yardımların tutarı, o yıla ait kurum kazancının veya beyan edilen gelirin %5’i ile sınırlı.
Öte yandan, yukarıda sayılan kurum ve kuruluşlara yapılan bedelsiz teslimler Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 17/2-b maddesine göre katma değer vergisinden de müstesna.
4. Gıda bankacılığı kapsamında yapılan bağışlar
Gelir Vergisi Kanunu’nun 40. maddesinde, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın belirleyeceği usul ve esaslar çerçevesinde gıda bankacılığı kapsamında bağışlanan gıda, temizlik, giyecek ve yakacak maddelerinin maliyet bedellerinin gelir/kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak dikkate alınacağı hükmü yer alıyor.
Bu çerçevede yapılacak bağışların gelir/kurumlar vergisi matrahının belirlenmesinde dikkate alınabilmesi için, bağışın;
- Tüzüğünde veya senedinde ihtiyacı bulunanlara gıda, temizlik, giyecek ve yakacak yardımı yapabilmesine ilişkin hükümler bulunan dernek veya vakfa yapılmış olması,
- Gıda, temizlik, giyecek ve yakacak maddesi niteliğinde olması,
- Bağışlanan mallar için dernek veya vakıf adına fatura düzenlenmesi,
- Mal bedeli olarak faturada, bağışa konu malın maliyet bedelinin (yüklenilen katma değer vergisi hariç) yazılması,
- Faturada "İhtiyaç sahiplerine yardım şartıyla bağışlandığından KDV hesaplanmamıştır." ibaresine yer verilmesi,
- Dernek veya vakıftan, kendi mevzuatlarının öngördüğü belgelerin bir örneğinin alınması,
gerekiyor.
Ticari kazanç dışında gelir beyan eden mükelleflerin, gıda bankacılığı kapsamında bağışladıkları, yukarıda saydığım maddelerin maliyet bedellerinin beyan ettikleri gelirden indirimine ilişkin bir düzenleme de Gelir Vergisi Kanunu’nun 89. maddesinde yer alıyor. Bu mükelleflerin bir belge düzenlemesine gerek yok, varsa bağış yapılan malın edinimine ilişkin belgeleri saklamaları ve bağışın yapıldığı dernek veya vakfın kendi mevzuatlarının öngördüğü belgeleri almaları yeterli.
Gıda bankacılığı kapsamında yapılan bağışlar Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 17/2-b maddesine göre katma değer vergisinden de müstesna.
5. Gerçek kişilere yapılan bağış ve yardımlar
Doğrudan ihtiyaç sahibi gerçek kişilere yapılan bağış ve yardımların vergi matrahından indirimine izin veren bir düzenleme ne yazık ki yok.
Gerçek kişilere ticari işletmeler tarafından yapılan bağışlar bir taraftan bu işletmelerde gider olarak dikkate alınamazken, bir taraftan da, bağışın istisna tutarını geçmesi durumunda, bağış alan kişi tarafından veraset ve intikal vergisi beyannamesiyle beyanı gerekiyor. İstisna tutarı da 2023 yılı için 23 bin 387 lira.
Gerçek kişilere yapılan bağışlarla ilgili acil bir düzenlemeye ihtiyaç olduğunu düşünüyorum. Bu bağışların matrahtan indirimine izin verilmeli, tutarına bakılmaksızın veraset ve intikal vergisinden de müstesna tutulmalı.
6. Bağış ve yardımlarla ilgili diğer konular
Bağış ve yardımların vergisel boyutuyla ilgili son olarak şunları ifade edebilirim.
- Kazancın belli bir oranıyla sınırlandırılmayanlar dahil, bağış ve yardımların indiriminde de genel bir sınır var. İlgili yılın kurum kazancı veya beyan edilen gelir tutarı. İlgili yılda indirilemeyen tutar sonraki yıllara devredemiyor.
- 1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Kanunu Genel Tebliği’nde, kurum kazancının belli bir yüzdesiyle sınırlı olan bağışlarda hesaplamaya esas olacak kurum kazancının [Ticari Bilanço Kârı – (İştirak Kazançları + Geçmiş Yıl Zararları)] formülüyle hesaplanması gerektiği belirtilmiş. Bu tutara varsa kanunen kabul edilmeyen gider tutarının eklenip eklenmemesi tartışmaya açık. Ben eklenmesi gerektiğini düşünüyorum. Bu yönde yargı kararları da mevcut. Bu durumda olanların, konuyu değerlendirmesini öneririm.
- Yukarıda da bahsettim, Cumhurbaşkanı’nca vergi muafiyeti tanınan vakıflar ile kamuya yararlı derneklere yapılan bağışlar, kurum kazancının %5’i ile sınırlı olarak kurum kazancından indirilebiliyor. Bu statülere sahip olmayan vakıf ve derneklere yapılan bağışlar ise kurum kazancından indirilemiyor. Cumhurbaşkanı’nca vergi muafiyeti tanınan vakıfların listesine https://www.gib.gov.tr/yardim-ve-kaynaklar/yararli-bilgiler/vergi-muafiyeti-taninan-vakiflarin-listesi, kamuya yararlı derneklerin listesine ise https://www.siviltoplum.gov.tr/kamu-yararina-calisan-dernekler internet adreslerinden ulaşabilirsiniz.
Ekonomim.com | Recep BIYIK