Dahilde işleme rejiminde değişiklik başlıklı yazımı yazdıktan sonra hemen tatile kaç­tım. Ama birçok kimse tatile gitmemi istememiş ki, gittiğim yerde düpedüz dondum ve tatil biter bitmez son sürat Bursa’ya döndüm.

Dahilde İşleme İzin Belgesi konusundaki ya­zımla ilgili olarak birkaç yazı geldiğini gördüm. Bun­lardan en önemlisini de hemen hemen hiçbir harfine dokunmadan aşağıya alıyorum. Yazıyı yazan meslektaşım Sevgili dostum, değerli Yeminli Mali Müşavir üstat Eray Sanver’dir. Eray Sanver, dış ticaret konusunda eserleri olan, bu konuda hakikaten çok bilgili bir üstattır. Birçok teşekkülün dış ticaret konu­sunda danışmanıdır ve konusunda hakikaten üstat­tır. Yıllar önce bir malın ithalinin yasaklanması konusunda karşı karşıya gelmiştik. Onun karşısında yasaklanmayı 5-6 ay erteletmeyi başarmıştım. Bu­nunla da öğünmekteyim. Kendisi çok hoşsohbettir, hele yazıların tenkidi konusunda tadına doyulmaya­cak, zevkle okunacak yazılarla size hitap eder ki zevkle okursunuz ve kolayca anlar, çözüme gidersi­niz. Bana da “medya leşgeri” diyerek Osmanlıca bil­gisi ile tarih bilgisini de konuşturur. Yazısını aynen alıyorum. Kesinlikle çözüm önerilerinin dikkate alın­ması gerekir kanaatindeyim.

“KIYMETLİ MESLEKTAŞIM

(KIYMETLİ MEDYA LEŞGERİ)

27.09.2022 Tarihli MuhasebeTR sitesinde ve Eko Haber Gazetesi’ndeki DİR Rejiminde Değişiklik (1) baş­lıklı yazılarınızı okudum. Konuyla ilgili verdiğiniz bilgi­ler kamuoyunun aydınlatılması noktasında çok önemlidir. Yazınızın devamının olacağını düşündü­ğüm için DİR ile ilgili bazı önemli hususlar ile aksayan noktalarını ve yapılan değişikliğin olası bazı etkilerini ve çözüm önerilerimizi sizinle paylaşmak istedim.

Her şeyden önce DİR kapsamında ithal izni verile­bilmesi için izin talebinde bulunulan malın;

1-) Hammadde ve veya yarı mamul madde ol­ması,

2-) Türkiye ve A.B. de yeterli üretiminin bulunma­ması,

3-) Gümrük Yönetmeliğinin 110/c ve DİR Kararı­nın 9/b maddelerinde sayılan ‘Türk Gümrük Bölge­sinde faaliyet gösteren yerli üreticilerin temel ekonomik çıkarları ile Türk malı imajının olumsuz et­kilenmemesi gibi çok önemli şartları yerine getir­mesi gerekir. Bilindiği gibi DİR kapsamında yapılan ithalatta Gümrük Vergileri, Eş Etkili Vergiler, Anti Damping Vergileri gibi mali yükümlülükler uygulan­mamaktadır. Tek istenen ithal edilen malın bünye­sinde kullanılacağı bitmiş ürünün ihraç edilmesidir. Bu yönüyle bakıldığında ihracat yapacak müteşeb­bisler için çok önemli bir imkan olan DİR sistemi bazı önemli güvenlik açıkları nedeniyle amacı dışına ko­layca çıkabilmektedir. Bu haliyle de sistem Türk sa­nayisinin altını oyan bir yapıya dönüşmektedir.

Son dönemlerde yaşanan ekonomik olumsuzluk­lar nedeniyle DİR bir kazanç kapısı haline gelmeye başlamıştır. Bu nedenle DİR kapsamındaki ithalatta çok büyük sıçramalar yaşanmaktadır. Özellikle tekstil ürünlerinin ithalinde DİR kapsamında it­halat toplam ithalatın %50 sini geçmeye başla­mıştır. Bu oran AB de %10 civarındadır.

İstatistiki veriler, DİR kapsamında belli kişilerce ithal edilen malların yurt içinde satıldığını düşün­dürmektedir. Sahadan gelen bazı bilgiler de bunu teyit etmektedir.

Tam bu esnada yapılan yeni düzenlemele­rin yerli üretimi ve ihracatı artıracak düzenle­meler olmadığı gibi aksine DİR sisteminde suiistimalleri daha da arttıracağı düşünülmek­tedir. Zira mevcut düzenleme DİR kapsa­mında ithalat yapanların belge üzerinden mal devrini kolaylaştırmaktadır.

DİR ve Gümrük Mevzuatındaki hükümleri bilen hiç bir ihracatçı ve üretici ihraç edeceği malın bünyesinde kullanmayacağı malı ithal etme riskini taşımak istemez.

Kısaca yeni düzenleme bu haliyle ihracatçıya, yerli üreticiye faydası olacak bir düzenleme değildir. Hatta ciddi sakıncalar barındırmakta olduğunu söy­leyebiliriz. Bunu önlemek için;

1.Bir malın yerli üretimi varsa DİR kapsamında ithal edilecek kısmın yarısının yurt içindeki yerli üre­timden tedarik edilmesi,

2.DİR kapsamında yapılan ithalatta ithalat sıra­sında mutlaka maldan numune alınması, söz ko­nusu malın ihracat sırasında da bu numune ile karşılaştırılarak kontrol edilmesi,

3.Yerli üreticilerin ürettiği malların DİR kapsa­mında yurt içi satışında belge ile ilgili sorumlulukla­rın satışın yapıldığı anda alıcıya geçmesi,

4.DİR izni verilirken yerli üreticilerin temel ekono­mik çıkarının olumsuz etkilenip etkilenmediğinin başta TOBB olmak üzere ilgili kurumlardan teyit edil­mesi önerilebilir.

Kıymetli dostum yazıları takip edilen bir ‘’muharrir’’ olmanız hasebiyle düşünce ve endişelerimizi sizinle paylaşmak istedim.

Sağlık ve Mutluluk dileklerimle

Selamlar

Eray Sanver”

Eray bey, yazıları takip edilen bir muharrir oldu­ğumu yazmanız büyük bir nezaket. Çok teşekkür ediyorum. İnşallah bu önerileriniz ve ikazlarınız göz önüne alınır.

EkoHaber | Cevdet AKÇAKOCA