Türkiye’de her alanda olduğu gibi vergicilik alanında da ilginç gelişmeler yaşanıyor. Üstelik bu gelişmelerin de zaman zaman birbirine zıt olarak şekillendiği görülüyor.

Boğazın adeta kendi altındaki ve üstündeki akıntıları gibi… Alt taraftaki veya içerideki akıntılarla üst taraftaki ya da görünürdeki akıntılar farklı ve açıkçası ters yönde oluyor.

Örneğin; Hükümet bir yandan vergi borçluları için yeniden yapılanma ve hatta af imkânları getirirken; bir yandan da vergi mükelleflerinin farklı ülkelerde elde ettikleri gelirleri kavramak üzere Vergi Konularında Karşılıklı İdari Yardımlaşma Sözleşmesi’ni yürürlüğe koyuyor.

Aynı şekilde Hükümet bir yandan hemen her konuda vergi istisna ve muafiyetleri getirirken; bir yandan da kolay vergilemenin yollarını sonuna kadar kullanıyor, hatta kurumlar vergisi dahil pek çok vergi ve harç oran ve tutarlarında artış yapıyor.

Anlayacağınız sağından verirken adeta köründen alıyor ya da almaya çalışıyor.
 

Maliye veya daha teknik çerçevede Gelir İdaresi şimdi de çok daha farklı ve önemli bir düzenlemeye imza atmış bulunuyor.

Vergi uygulamaları ile suç gelirlerinin aklanmasının ve terörün finansmanının önlenmesine dair tedbirler açısından kayıtlardaki görünür sahiplerin veya yükümlülerin yanı sıra gerçek sahipler ve yükümlüler tespit edilmek isteniyor.

Artık firma veya şirketin kayıtlarında görünen sahiplerin yerine gerçek sahipler aranacak. Yani daha teknik anlatımla tüzel kişiler ve tüzel kişiliği olmayan teşekküllerin gerçek faydalanıcı bilgisinin tespiti istenecek. Bunun için 13 Temmuz 2021 tarihli Resmi Gazetede 529 sayılı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği yayımlandı.

Tebliğin 1. maddesinde söz konusu düzenlemenin amacı ve kapsamı 2 başlık halinde aynen aşağıdaki gibi açıklanıyor.

1) Gelirlerin/servetlerin arkasındaki gerçek isimlerin bilinmesi vergi kaçakçılığı ile mücadele açısından büyük önem arz etmektedir. Ülkemizin de üyesi bulunduğu Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı Vergi Amaçlarına Yönelik Şeffaflık ve Bilgi Değişimi Küresel Forumu (Küresel Forum), vergi kaçakçılığıyla mücadele amacına yönelik olarak çalışmalar yürütmektedir. Bu bağlamda, Küresel Forum, faaliyetleri gereği şeffaflık ve bilgi değişimi konusunda ülkelerin uyması gereken uluslararası asgari standartlar oluşturmuş olup tüzel kişiliklerin ve tüzel kişiliği olmayan teşekküllerin gerçek faydalanıcısının bilinmesi hususu standardın unsurlarından biridir. Bu konu, suç gelirlerinin aklanması ve terörizmin finansmanının önlenmesi amacıyla Mali Eylem Görev Gücü tarafından belirlenen tavsiyelerde de karşılık bulmaktadır.

2) Bu kapsamda, tüzel kişiler ve tüzel kişiliği olmayan teşekküllerin gerçek faydalanıcı bilgisinin güncel, tam ve doğru bir şekilde tespit edilebilmesi amacıyla gerçek faydalanıcının belirlenmesine ve bildirilmesine ilişkin olarak bildirim zorunluluğu getirilen mükelleflerin kapsamı, bildirimin şekli, bildirimde bulunulacak dönem, bildirim verme zamanı, bildirimin gönderilme usulü ile uygulamaya ilişkin diğer usul ve esasların belirlenmesi bu Tebliğin konusunu teşkil etmektedir.

Yine aynı tebliğde söz konusu düzenlemenin yasal dayanakları:

- 3/11/2011 tarihinde imzalanan ve 3/5/2017 tarihli ve 7018 sayılı Kanunla onaylanması uygun bulunan ve 1/7/2018 tarihinde yürürlüğe giren Vergi Konularında Karşılıklı İdari Yardımlaşma Sözleşmesi,

- Yürürlükteki çifte vergilendirmeyi önleme anlaşmaları,

- Vergi Usul Kanunu’nun 148, 149, 152/A ve 256’ncı maddeleri ve mükerrer 257’nci maddesinin birinci fıkrasının (4) numaralı bendi,

- Suç Gelirlerinin Aklanmasının ve Terörün Finansmanının Önlenmesine Dair Tedbirler Hakkında Yönetmelik,

olarak sıralanıyor.

Öte yandan “gerçek faydalanıcı”, tüzel kişi veya tüzel kişiliği olmayan teşekkülleri nihai olarak kontrolünde bulunduran ya da bunlar üzerinde nihai nüfuz sahibi olan gerçek kişi veya kişileri olarak tanımlanıyor. Bu tanımla da yetinilmiyor, gerçek faydalanıcının nasıl belirleneceği somut kriterlerle ortaya konuluyor ve sıralanıyor.

Artık bütün mükellefler ile diğer kişiler gerçek faydalanıcı bilgilerine ilişkin ilk bildirimlerini en geç 31 Ağustos 2021 tarihine kadar elektronik ortamda Gelir İdaresi Başkanlığı’na bildirecekler.

Bildirimde bulunmayanlara mevzuatla öngörülen cezalar uygulanacak.
 

Açıkçası;

- Daha az vergi ödemek veya hiç ödememek,

- Yasal olmayan gelirleri veya edinilen servetleri gizlemek,

- Borçlu veya yükümlü olarak ilgili tüm mevzuatın gerektirdiği külfetlerden kaçınmak,

- Aynı şekilde gelirini ve servetini kendi aile bireylerinden ve yakınlarından da gizli tutmak,

- Dolayısıyla her ne şekilde olursa olsun kayıt dışında kalmak,

isteyenlerin önüne geçilecek.

Artık şirketin veya firmanın gerçek sahibi ile kayıtlarda görülen sahibi, ortağı, yönetim kurulu başkanı veya üyesi, genel müdürü, müdürü, koordinatörü ve yöneticisinin kim olduğunun önemi kalmayacak. Gerçek faydalanıcı bilgisine ulaşılmış olacak.

Çok önemli ve reform ya da sessiz devrim niteliğindeki bu düzenlemeden dolayı Gelir İdaresi Başkanı’nı ve yetkililerini kutlamak gerekiyor.

Dünya | Nevzat SAYGILI