7456 Sayılı Kanunla işletmelerin aktifine kayıtlı olan gayrimenkullerin satışından doğan kazanca uygulanan istisnanın kaldırılmış olması, 15.07.2023 tarihinden önce aktifte bulunan gayrimenkuller için istisna oranının yüzde 50’den yüzde 25’e düşürülmesi neticesinde iktisadi kıymetlerin satışından doğacak olan kârların vergilendirilmesi işletmeler için daha da önemli hale gelmiş bulunmaktadır.
Bu kapsamda Vergi Usul Kanununun 328. ve 329. Maddesinde düzenlenmiş olan ‘Yenileme Fonu’ müessesi işletmelerin aktifine kayıtlı olan iktisadi kıymetlerin satışı veya zarar görmesi halinde satıştan doğan kârın veya zarar dolayısıyla alınan tazminatın vergi dışı bırakılarak ertelenmesi hususunda önemli bir düzenlemedir. Söz konusu maddede 7338 sayılı kanunla bir takım değişiklikler yapılmış olup bu değişikliklerle birlikte amortismana tabi malların satılması halinde fonun nasıl uygulanacağı ele alınmaya çalışılacaktır.
Yenileme fonu nedir?
Yenileme Fonu, amortismana tabi iktisadi kıymetlerin satılması veya zarar görmesi halinde satıştan doğan kârların veya zarar neticesinde alınan tazminatın belli bir süre ertelenmesine olanak veren bir düzenlemedir.
Vergi Usul Kanununun 328. Maddesi, amortismana tabi malların satışını düzenlemekte olup; bilanço esasına göre defter tutan mükelleflerce; satılan iktisadi kıymetlerin yenilenmesi veya benzer mahiyetteki bir iktisadi kıymetin iktisabı, işin niteliğine göre zorunlu bulunur veya bu hususta işletmeyi idare edenlerce karar verilmiş ve teşebbüse geçilmiş olursa bu takdirde, satıştan doğan kâr, satışın yapıldığı tarihi takip eden üçüncü takvim yılının sonuna kadar pasifte geçici bir hesapta tutulabilir.
Bu süre içinde, satılan iktisadi kıymetlerin yenilenmesi veya benzer mahiyetteki bir iktisadi kıymetin iktisabı gerçekleşmezse, geçici hesapta tutulan kâr, satışın yapıldığı yılı takip eden üçüncü takvim yılının kâr ve zarar hesabına eklenir.
Yenileme fonu uygulamasının şartları
-Bilanço esasına göre defter tutan mükellefler yararlanabilir
-İktisadi kıymetin yenilenmesi veya benzer mahiyetteki bir iktisadi kıymetin iktisabı, işin niteliğine göre zorunlu bulunmalı veya bu konuda işletmeyi idare edenlerce karar verilmiş ve teşebbüse geçilmiş olunması gerekir.
- Satıştan doğan kâr satışın yapıldığı tarihi takip eden üçüncü takvim yılının sonuna kadar pasifte geçici bir hesapta tutulmalıdır.
-Pasifte geçici bir hesapta tutulan kâr, iktisap edilen kıymetin ayrılacak amortismanlarına mahsup edilir. Yeni iktisap edilecek olan iktisadi kıymetin finansal kiralama yoluyla edinilmesi veya birden fazla iktisadi kıymetin edinilmesi yenileme fonu uygulamasına engel teşkil etmez.
- Satışın yapıldığı yılı takip eden üçüncü takvim yılının sonundan önce işin terki, devri veya işletmenin tasfiyesi hâlinde pasifte geçici bir hesapta tutulan kâr o yılın kâr ve zarar hesabına eklenir. Vergi Usul Kanununun 328. Maddesinde 7338 sayılı kanunla yapılan değişiklik sonrasında yenileme fonu uygulaması ile ilgili olarak mükelleflerle mali idare arasında yaşanan ihtilaflı konular önemli ölçüde giderilmiş oldu. Yenileme fonunu bu değişiklikler çerçevesinde özet olarak ele almaya ve işletme aktifine kayıtlı iktisadi kıymet satışlarında yenileme fonu uygulamasının özellikle enflasyonist ortamlarda önemli bir vergi planlama uygulaması olduğunu hatırlatmaya çalıştık.