Ülkemizde yaşanan ekonomik kriz dünya da yaşanan olayların etkisi ile derinleşmeye devam ediyor. Şirketlerin açıklanan bilançolarında karlılık oranları düşmeye devam ediyor. Üretimde yaşanan daralma ile işini kaybedenlerin sayısında ki artış İŞKUR verilerinde de kendini gösteriyor.
Kendi arzu ve isteği dışında işini kaybedenlerin ve işsizlik maaşı için müracaatta bulunanların sayısında ciddi artış var.
2023 yılında işini kaybedip işsizlik maaşı için müracaatta bulunanların sayısı yıllık 1 milyon 614 bin 184,
2024 yılında işini kaybedip işsizlik maaşı için müracaatta bulunanların sayısı yıllık 1 milyon 659 bin 922 kişidir.
2025’in ocak ayında işsizlik maaşı için müracaatta bulunanların sayısı 177 bin 11 kişi oldu. Şubat ayında ise çok hızlı bir artış ile 321 bin 418 kişiye ulaştı.
2023 yılında işsizlik maaşı için aylık ortalama 134 bin 515 kişi İŞKUR’a müracaatta bulunurken, 2024’de işsizlik maaşı için aylık ortalama müracaatta bulunanların sayısında küçük bir atış olmuş ve 138 bin 326 kişiye yükselmişti.
2 ayda 498 bin 429 kişi işsizlik maaşına başvurdu
Ancak 2025 yılında işsizlik maaşı için müracaata bulunanların sayısında çok ciddi bir atış var. Sadece iki ayda 498 bin 429 kişi kendi arzu ve isteği dışında işten çıkmış yani işten çıkartılmış ve işsizlik maaşı için müracaatta bulunmuş.
2023-2024 yılında ortalama 135 bin 000 kişi aylık işsizlik maaşı için müracaatta bulunurken 2025 yılında aylık müracaat sayısı ortalama 249 bin 215 kişiye çıkmış durumda, bu da aslında ekonomide yaşanan daralmanın etkilerinin işsizlik verilerine yansıyacağını bize göstermektedir.
Faizlerin yükselmesi yatırımları azaltıyor aynı zamanda ekonomide yaşanan durgunluk üretimi de azaltıyor. Yatırımın ve üretimin azalmasının sonucunda işsizlik kaçınılmaz oluyor.
Çünkü yatırım ve üretimde daralma işsizliğin artmasına doğrudan etki eder.
Üretim yoksa ya da önceki dönemlere göre az ise çalışana daha az ihtiyaç olması anlamına geliyor.
Ülkemizde yaşanan ekonomik kriz ve uygulanan para ve maliye politikaları ile işletmeler küçülme politikası ile geçici önlemler almaya çalışırlar. Küçülmek demek maliyetlerin kısılması anlamını taşır. Maliyetlerin kısılması durumunda işçi çıkartmaları ilk düşünülen önlemdir.
2025 yılının ilk iki ayında bu durum İŞKUR verilerine yansımış durumdadır. Özellikle 2025/Şubat ayında işsizlik maaşı için müracaatta bulunanların sayısının 321 bin 418 kişiye hızlı bir artış ile çıkması, işletmelerin güvensizlik ve belirsizlik karşısında işçi çıkarma yolunu tercih ettiklerini göstermektedir.
3 yılda 600 prim günü zorunluluğu
İşini kaybeden herkes işsizlik maaşı alamıyor, işsizlik maaşı için son 3 yıl içinde en az 600 prim gün sayısının olması ve kendi arzu ve isteği dışında işten ayrılması yani işten çıkartılması gerekiyor.
İşsizlik maaşı için müracaatta bulunan kişilerin düzenli çalışanlar olarak bilinen, bir iş yerinde uzun süre çalışmayı tercih eden, işini kaybetmek istemeyen, işverenin işten çıkarmaması durumunda işine devam etmek isteyen kişiler olduğunu bilmek gerekiyor.
Kısacası, işsizlik maaşı başvurularının artması, ekonomik sağlığın bozulduğuna dair erken bir uyarı işareti olarak yorumlanır.
2025 yılının ilk iki ayında karşımıza çıkan bu verilerin çok önemli olduğunu bundan sonraki aylarda ortaya çıkacak verileri de takip ederek sizlerle paylaşacağım.