GÜNDEM

Kurgan

Kuruluş Gözetimli Analiz Siste­mi’nin baş harflerinden esinlenilmiş. Asıl anla­mı mezarlık olunca da biraz manidar oldu elbet­te....

Abone Ol

Türk Dil Kurumu’na göre kelimenin anlamı; Kurgan veya Korgan, özellikle Orta Asya ve Doğu Avrupa'daki yığma tepe ve höyük şeklin­de bulunan genellikle tahtadan yapılmış mezar­lar için kullanılan bir tümülüs (gömü yeri) türü. Bu isim, Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından devreye yeni alınan yapay zeka tabanlı analiz sistemine de verildi. TDK’nın yüklediği anlam­la değil elbet, Kuruluş Gözetimli Analiz Siste­mi’nin baş harflerinden esinlenilmiş. Asıl anla­mı mezarlık olunca da biraz manidar oldu elbet­te. Vergi denetiminde köklü bir değişiklik olarak ilan edilen yeni düzenleme ile 8 yıla kadar hapis cezası geleceği anlatılırken, bilmeden kullan­dım devrinin de kapandığı dilden dile dolaşıyor.

Düzenleme ile sahte belgenin bilerek kul­lanıldığı esas alınarak kişiye vergi kaçakçılığı kapsamında işlem yapılacak. Şirket sahipleri­nin 'sahte belgeyi bilmeden kullandığına' yö­nelik vergisel değerlendirmelere son verile­rek, belgenin 'bilerek' kullanıldığını esas alan bir yaklaşıma geçiliyor. Sahte belge kullanan­lara yönelik 3 ila 8 yıl arasında hapis cezası al­malarının da önü açılmış oluyor.

Bu yeni düzenleme, şirketlerin finansal iş­lemlerini ve ticari hareketlerini anlık olarak izlemeye yönelik devrim niteliğinde bir adım olarak tanımlanıyor. Yıllar sonra yapılan kla­sik denetimlerin yerine, şirketlerin attığı her adımı eş zamanlı kontrol eden bir sistem ge­tiriyor. Kesilen faturadan banka transferine, stok kayıtlarından beyanname tutarlılıkları­na kadar tüm veriler dijital olarak taranacak ve riskli görülen işlemler anında işaretlenerek şirketler izaha davet edilecek.

Sistemin çalışma mantığına baktığımızda, anlık izleme kavramı öne çıkıyor. İşlemler eş za­manlı analiz edilirken, bir yandan da risk açısın­dan puanlama söz konusu. Her işlem düşük, or­ta ya da yüksek risk kategorisine ayrılıyor. Yük­sek risk tespit edilen firmalara açıklama yapma şansı tanınmak amacı ile izaha davet ediliyor.

Radara takılacak konular

Kurgan’ın radarındaki başlıca konular neler diye baktığımızda karşımıza evvela sahte ve­ya yanıltıcı belge kullanımı geliyor. Elbette en çok karşılaşılan sorunların başında gelen konu bu olsa gerek. Beyanname ve mali tablolar ara­sında tutarsızlık, stok kayıtlarındaki uyumsuz­luklar, sektör ortalamalarının çok üzerinde ve­ya altında açıklanan kârlar, e-belge düzenleme hataları ve şirketin geçmiş sicili de öne çıkan diğer hususlar. Kurganda cezalar da ağır, eğer yapılan izah yeterli bulunmazsa 3 katına ka­dar vergi ziyaı cezası, 8 yıla kadar hapis cezası, teminat yükümlülüğü ve ihtiyati haciz gibi ön­lemler firmaların karşısına çıkarken, mali mü­şavirleri de eskiye göre çok daha fazla sorumlu kıldığını da eklemem lazım.

Firmaların cezaya gitmeden önce “izaha da­vet” mekanizması sayesinde hatalarını açık­lama fırsatlarının olması bir avantaj olabilir. E-belgeler düzenli kontrol edilir, stok ve kayıt­lar sık sık karşılaştırılır, beyannameler arası uyum gözetilir, mali müşavirlerle yakın işbirli­ği kurulur ve riskli işlemlerde mutlaka uzman görüşü alınırsa; en önemlisi de bu tür riskli iş­lemlerden uzak durulursa endişe edilecek bir durum da olmayacaktır. Bu arada bu sistem mü­fettişi ortadan kaldırmıyor, bir anlamda işlerini kolaylaştırıyor ve taramayı genişletiyor. Müfet­tiş önceden de yaptığı çalışmalara devam eder­ken, yapay zeka olarak adlandırılan Kurgan’dan gelen verileri de dikkate alıyor olacak. En azın­dan şimdilik senaryo bu. Müfettişler yine VUK m.148 uyarınca edindiği verileri almaya devam edecek. Tabi Kurgan ile çok daha fazla firmanın sahte belge yahut faaliyeti ile ilişkisi olmayan belgeler konusunda da sık sık izahat vermeye davet edileceği rahatça görülüyor.

Yapılandırmaya ihtiyaç var mı?

Ekonomide ve sanayide sıkıntılı bir dönem­den geçerken, gerek kayıt dışı ile mücadelede ve maliye politikasında, gerekse para politika­sında ortaya çıkan zorlayıcı şartlar, iş dünyası­nı bir hayli terletirken, şimdi bir de bunlara sı­kı denetim eklenmiş oldu. Sahte belge ve dev­letin vergi kaybına uğramasını hiçbirimizin istemeyeceği muhakkak. Ancak bu krizden çı­kabilmek için geçişlerin daha yumuşak olma­sı gerektiği kadar, iş dünyasınca beklenilen ya­pılandırmanın da biran önce devreye alınması bence şart. Aylardır konu üzerine pek çok spe­külasyon dönüyor, ancak henüz ortada belirgin bir durum veya gelişme yer almıyor. Bana oldu­ğu gibi eminim pek çok köşe yazarına da benzer konuda onlarca yüzlerce çağrı geliyordur. Eh, temiz bir sayfa açarak işi daha sıkı tutma konu­sunda Sayın Şimşek’in de konuya daha duyar­lı yaklaşımı bence olacaktır. En azından son bir kere bu kararın verilmesi şart. Aksi durumda Kurgan’ın da sert baskısı eklenerek, zaten sı­kıntıda olan pek çok işletmeyi kaybedeceğimi­zi görebilmek, inanın hiç de zor değil.