Geçtiğimiz yılın nisan ayında Vergi Denetim Kurulu Danışma Komisyonu Yönetmeliği yayımlandı ve Vergi Denetim Kurulu Başkanlığı bünyesinde " Danışma Komisyonu" oluşturularak söz konusu komisyonun çalışma usul ve esasları belirlendi.

Yönetmelikte komisyonun görevi­nin, vergi inceleme görevlerinin yü­rütülmesi sırasında mevzuat hüküm­lerinin uygulanmasına ilişkin olarak ortaya çıkan tereddütlü hususlar ko­nusunda talep üzerine gündeme ala­rak görüşmek ve kararlarını Başkanlığa bildirmek olduğu açıklanmış Kurul Başkanı tarafından onaylanan karar­lar, onaylandığı veya onayda belirtilen tarihte yürürlüğe giriyor.

Vergi mükellefleri ve sorumluları Komisyondan görüş talep edemiyor­lar. Kurul bünyesindeki Daire Başkanlıklarının ve Vergi Müfettişlerinin de Komisyondan doğrudan görüş ta­lep edebilmeleri mümkün değil. Bu yö­nüyle bakıldığında mükellefleri doğ­rudan ilgilendiren bir yönü yok gibi gözükse de asim da Komisyonun ala­cağı kararlar dolaylı da olsa mükellef­leri etkileyecek, çünkü Vergi Denetim Kurulu Başkanlığı bünyesinde kuru­lan komisyonlar ve Vergi Müfettişleri onaylanan kararlar doğrultusunda iş­lem tesis etmek zorundalar. Dolayısıyla alınan kararlar vergi müfettişlerini bağlayacağından mükellefler de bun­dan etkilemiş olacak ve ihtilaflar bu durumda yar gr/a taşınacak.

Komisyon20.12.2021tarih ve 2021/ DK- A/l-lsayılı Kararında. Transfer fi­yatlandırması incelemelerinde mü­kellefin ortaklarına veya ilişkili kişi­lerine para kullandırdığı durumlarda iç emsal yok ise Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından ilan edi­len bankalarca açılan ticari kredile­re uygulanan ağırlıklı ortalama faiz oranının, kullandırılan döviz cinsi­nin mezkûr ilanda yer almaması ha­linde ise bankalardan alman faiz oranı bilgilerinin dış emsal olarak dikkate alınması gerektiğine karar verdi. Dolayısıyla vergi müfettişleri yapacakla- n incelemelerde eğer iç emsal yok ise transfer fiyatlandırmasına yönelik ya- pacakları eleştirilerde emsal faiz oranı olarak Merkez Bankasınca ilan edilen bankalarca açılan ticari kredilere uy­gulanan ağırlıklı ortalama faiz oranını esas almak zorundalar

Üçüncü dönem geçici vergi beyanla- rının verilme hazırlıklarının yapıldığı şu günlerde Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından Temmuz Ağustos ve Eylül 2022 aylan için hafta­lık olarak ilan edilen bankalarca açı­lan ticari kredilere uygulanan ağırlıklı ortalama faiz oram ortalaması yüzde 25.41'dir. Oysa aynı dönemde parası­nı ilişkili kişilere borç olarak kullandırmayıp vadeli mevduatta değerlen­dirmek isteyen bir kuruma bankalarca teklif edilen faiz cr anı bunun çok daha altında. Hatta TCMB Para Politikası Kurulu 2022-42 sayılı 20 Ekim 2022 tarihinde verdiği kararda, politika faiz oranını yüzde l2’den yüzde 10,5'e in­dirdi. Dolayısıyla Danışma Komisyo- nünün mükellefler aleyhine önemli bir karar verdiğini söylemek gerekiyor.

Diğer taraftan Danışma Komisyo­nunun böyle bir Karar verme yetki­sinin olup olmadığı. Gerek transfer fiyatlandırmasına ilişkin düzenle­melerin yer aldığı Kurumlar Vergisi Kanununda, gerekse Vergi Usul Kanununda Danışma Komisyonundan bahsedilmiyor. Ayrıca Danışma ko­misyonun almış olduğu bu karar ince­leme yetkisini Vergi Usul Kanunum­dan alan denetim elemanlarının bu yetkilerine de müdahale niteliğinde.

Anayasanın "Vergi ödevi” başlıklı 73 üncü maddesinde de vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülükle­rin kanunla konulup, değiştirilip veya kaldırılacağı hüküm altına alınmıştır. Vergi resim harç ve benzeri mali yü­kümlülüklerin muaflık, istisnalar ve indirimleriyle oranlarına ilişkin hü­kümlerinde kanunun belirttiği yukar ı ve aşağı sınırlar içinde değişiklik yap­mak yetkisi de sadece Cumhurbaşka­nına verilmiş ki buda sınırlı bir yetki.

Yönetmelik ile oluşturulmuş 11 kişi­lik bir Komisyonun dalı a ilk Kararında ülkedeki tüm mükellefleri ilgilendiren düzenleyici işlem niteliğinde bir karar alması da pek doğru gözükmüyor, in­celemelerde mevzuat hükümlerinin uygulanmasına ilişkin olarak ortaya çıkan tereddütlü hususların gideril­mesi ve uygulama birlikteliği sağlan­ması aduıa alman Kararlar mevzua­ta uygun olmalı yorum içermen»!! ve yeni bir mevzuat ya da içtihat yarat­maya yönelik olmamalıdır. Dunun bu olacaksa tekrar üzerinde oturup dü­şünmek gerekir gibi.

TÜRMOB