Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek daha önceleri de "Vergiyi tabana yayacağız" şeklinde cümleler kurdu. Bu sefer de İstanbul Sanayi Odasının Ocak ayı toplantısında “verginin tabanını genişleteceğiz” şeklinde bir cümle kurdu. Hatta önceki maliye bakanları da bu minvalde sözler sarf edip hedefler koymuştu…

Ancak atlanılan minik bir husus vardı ki o da 2023 bütçe gerçekleşmelerine göre vergi zaten tabandaydı.

2023 yılı bütçe verilerine göre tahsil edilen 694 milyar TL’lik gelir vergisinin yüzde 92’si stopaj yoluyla alınmış. Yani tahsil edilen bu vergi, insanlar gidip beyan ettikleri tutar üzerinden değil de ağırlıklı olarak çalışanların maaşlarından yapılan kesintilerden tahsil edilmiş.

Motorlu araçlardan 441 milyar TL ÖTV, doğal gaz ve petrolden 173 milyar TL ÖTV, tütünden 177 milyar TL ÖTV, dahilde alınan KDV’den 506 milyar TL ve toplam ÖTV’den 928 milyar TL tahsil edilmişti.

Ayrıca 2023 yılında KDV ve ÖTV'nin toplam vergi gelirleri içindeki payı yüzde 53; dolaylı vergilerin payı yüzde 64,5 ve dolaysız vergilerin payı ise yüzde 35,5 olarak gerçekleşti. Yani vergiler zaten tabanda…

O nedenle vergilerin daha adil alınması için yapılması gerekenleri şöyle sıralamak mümkündür:

 -KDV ve ÖTV oranlarını ivedilikle düşürün

KDV ve ÖTV gibi vergilere dolaylı vergiler denilmekte ve ülkemizde son 15 yılın ortalamasına baktığımızda dolaylı vergilerin payı yüzde 66,4; dolaysızların payı ise yüzde 33,6'dır. Ancak Cevdet Yılmaz da Mehmet Şimşek de dolaysız vergilerin payını artıracaklarını söylese de bunu nasıl yapacaklarını izah etmemekteler. Gelir dağılımını bozan bu yapının ivedilikle düzeltilmesi gerekmektedir.

 -ÖTV tarife ve uygulamasını değiştirin

Sadece üretim ya da ithalat aşamasında alınan ÖTV, 250 civarı mallardan alınmaktadır. ÖTV, hem nispi (oransal) hem de maktu alınan bir vergidir. Özellikle otomobil ve cep telefonu gibi ürünlerden sınıf usulü denilen adaletsiz bir yöntemle ÖTV hesaplanmakta üstelik bu basamakların güncellenmesi Cumhurbaşkanının keyfiyetine terk edilmiştir.

Bu nedenle ÖTV tarifesinin uygulanma yöntemini değiştirin, basamakları yeniden değerleme oranı ölçüsünde her yıl güncelleyin ve ÖTV üzerinden ayrıca KDV almaktan vazgeçin.

 -Vergi harcama listesini iyice törpüleyin

Vergi harcaması devletin o yıl almaktan vazgeçtiği gelirleri ifade etmek için kullanılır. 2024 yılı bütçe kanununda 199 adet kanundan dolayı vergi harcamaları yani muafiyet ve istisna uygulanacak. Toplam vergi harcamalarının toplam vergi hasılatına oranı 2024 yılı için yüzde 26,51 olarak tahmin edilmiş. Yani devlet 2024 yılında 100 TL vergi geliri hedeflemiş ise bunun 26,51 TL'sinden iraden vazgeçecektir.

2024 yılı dâhil altı (6) yılın vergi harcama tutarlarının vergi hasılatına oranının ortalaması ise yüzde 23'tür. Normal koşullarda vergi harcama kapsamındaki muafiyet ve istisnalar sosyal, ekonomik ve mali anlamda teşvik içeren bir anlayışla düşünülüp kanunda yer almalıdır. Lakin vergi harcama listesinin azımsanmayacak düzeydeki kısmı bu amaçlardan maalesef uzaklaşmış durumdadır. Bunu ivedilikle düzeltin.

 -Kurumlar vergisini doğru uygulayın

Gelir İdaresi Başkanlığı’nın verilerine göre Aralık 2023 itibariyle faal kurumlar vergisi mükellef sayısı ise 1 milyon 143 bin 344’tür. 2024 yılı Bütçe Kanunu’nda hedeflenen ile önceki altı yılın tahsilat tutarlarının ilgili yıldaki vergi hasılatına oranının ortalaması ise yüzde 15,29 olmuştur. Yani son altı yıl ve 2024’te tahsil edilecek kurumlar vergisinin toplam vergi hasılatına oranının ortalaması yüzde 15,29’dur. Kurumlar vergisi mükelleflerinin elde ettikleri hasılatın toplam vergi gelirleri içindeki payının düşük kalmasının temeldeki nedeni vergi harcama listesinin kabarıklığıdır. Bu nedenle kurumlar vergisiyle alakalı vergi harcama listesini ivedilikle törpüleyin.

 -Ücretler için sabit oranlı vergilemeye geçin

Ücret geliri elde edenler için GVK m.103’te yer alan artan oranlı tarifenin ilk dilimi olan yüzde 15 oran ile sabitlenmesi hakkaniyet gereğidir. Zira ücretliler, her yıl yeniden değerleme oranıyla artırılan GVK m.103’te yer alan tarife basamaklarına enflasyon dönemlerinde takılmakta ve daha fazla vergi verebilmektedirler.

Bir diğeri asgari ücretten fazla olan ücretler GVK m.23/18 uyarınca önce GVK m.103’teki vergi dilimine tabi tutulup sonra asgari ücret istisnası uygulanmaktadır. Diğer bir ifadeyle GVK m.23/18’de yer alan asgari ücrete kadar olan ücret istisnasına asgari ücret de toplanarak yani kümülatif olarak vergi dilimine girmekte ve dolayısıyla da istisna edilen vergi tutarı da azalmaktadır. Bunu ivedilikle değiştirin.

 -İş yeri kira stopajını kaldırın

İş yeri kira gelirleri ile alakalı kiracı, kirayı mal sahibine vermeden önce yüzde 20 stopajı yapar, kalan tutarı iş yeri sahibine kira karşılığı olarak öder. Kesilen yüzde 20’lik tutar ise kiracı tarafından iş yeri sahibi adına vergi dairesine aylık ya da duruma göre 3 ayda bir beyan edilir ve aynı sürelerde de vergisi ödenir. Sonra da iş yeri sahibi stopaj kesilmeden önceki kira gelirlerinin 2024 yılı içinde toplam tutarı 230 bin TL’yi aşarsa (GVK m.103’te yer alan tarifenin ikinci diliminin üst tutarı) kendisi de bunu bu kez 2025 yılında beyan eder ve hesaplanan gelir vergisinden kiracının aylık ya da 3 ayda bir ödediği stopajları mahsup eder. Mahsup sonucunda bakiye pozitif çıkarsa pozitif bakiyeyi öder ancak bakiye eksi çıkarsa iade alır.

Yani stopaj sana ait uygulamasının genel teamül kazandığı bir sistemde dükkân sahibinin cebinden çıkması gereken ama kiracının cebinden çıkan bu vergi, dükkân sahibi tarafından beyan edilmekte üstelik kiracıya ödettirdiği bu vergiyi kendi ödemesi gereken vergiden mahsup etmekte ve iade bile alabilmektedir. Bunu ivedilikle düzeltin.

 -EK MTV vs. getirmeyin artık

15 Temmuz 2023 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 7456 sayılı Kanun m.1 ile ek motorlu taşıtlar vergisi getirildi. Ek MTV’den beklenen gelir 32 milyar 662 milyon 877 bin TL idi.  Bunun 30 milyar 74 milyon 288 bin TL’si tahsil edildi ama 2 milyar 588 milyon 589 bin TL tahsil edilmedi.

Tahsil edilen ek MTV’nin 2023 yılı toplam vergi gelirleri içindeki payı yüzde 0,66’dır. Bütçe içinde büyük bir yere sahip olmayan bu ek verginin vatandaşın sırtındaki yükü çok daha fazladır. Bunu düşünerek ek vergi getirmeyin artık.

 -Serveti ödüllendirmekten vazgeçin

Kripto varlıklardan elde edilen gelirler vergiye tabi değil ülkemizde. Yurt dışında yasa dışı dahil elde edilen gelirler vergi aflarıyla ülkemize getirildiği zaman bunlar hem meşrulaşmakta hem de vergi de alınmamaktadır. Ayrıca KKM gibi finansal enstrümanlardan elde edilen gelirlerin ivedilikle vergilendirilmesi gerekmekte, bunları vergilendirmeyerek ödüllendirmekten vazgeçin.

 -Vergi cenneti listesini açıklayın

Vergi cennetleri uluslararası birçok sahada offshore yani kıyı ötesi finans merkezleri olarak da bilinir. Bunlara offshore yani kıyı ötesi denilmesinin temel nedeni bu yerlerin Karayip Denizi’ndeki irili ufaklı adalardan oluşmasından kaynaklıdır. Ancak bu kavram Karayip’teki yerleri de aşarak denizi ve dolayısıyla kıyısı olmayan yerlerde de kullanılınca bu kavramın içeriğinde ilk etapta deniz ve kıyı aramak yerine vergi avantajı olan yerler anlaşılmaya başlandı. Böylece bir yer, denizi ve kıyısı olmasa da vergi cenneti dolayısıyla offshore sayılabilmektedir.

Vergi cenneti sayılan yerlere para aktarıldığı zaman Kurumlar Vergisi Kanunu (KVK) m.30/7 uyarınca yüzde 30 oranında stopaj (kesinti) yapılır. KVK m.30/7’de yer alan “Cumhurbaşkanınca ilan edilen ülkelerde..” ifadesinde de anlaşıldığı üzere bu yerlerin vergi cenneti sayılabilmesi için ancak Cumhurbaşkanınca ilan edilmesi gerekir. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi öncesinde bu yetki Bakanlar Kuruluna aitti.

Ülkemizde şu an Cumhurbaşkanında olan bu yetki Cumhurbaşkanı tarafından hiç kullanılmadı ve dolayısıyla da bu ülkeler ilan edilmedi. İvedilikle ilan edilmeli…

 -Vergi affı getirmeyin artık

Cumhuriyet tarihimizin 41’inci TBMM’nin açılışından bu yana ise 42’nci vergi affı olan 7440 sayılı Kanun da hayatımıza girmişti. Cumhuriyetin ilk 36 yıllık döneminde 7 adet vergi affı çıkartılırken, sonraki 19 yıllık dönemde bu sayı 8’e yükselmiş ve 1980 sonraki dönemde vergi aflarının sayısı artmıştır. Bu sayı günümüze yaklaştıkça daha da artış göstermiş ve son 20 yılda 13 adet vergi affı çıkartılmıştır. Vergi aflarına her zaman vergi mağdurları başvurmamaktadır. Af yasalarını alışkanlık haline getiren iktidarlar yükümlüler arasında “af kanunu kollayan/bekleyen” bir güruh yaratmaktadır. Böylece iyi niyetli ve vergiye uyumlu mükellefler yükümlüklerini zamanında tam ve eksiksiz yerine getirdikleri için cezalandırılmış olmaktadırlar. Bu nedenle vergi affı artık çıkartmayın.

 -Vergi denetimini etkin hale getirin

2022 yılında faal gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin sadece yüzde 2,26’sı incelemeye tabi tutulmuş. Önceki yıllarda bu oran çok daha düşüktü. Vergi Denetim Kurulu (VDK) faaliyet raporuna göre 31 Aralık 2022 itibariyle 7 bin 454 vergi müfettişi/yardımcısı bulunmaktadır. Bu sayının ve niteliğinin ivedilikle artırılması ve denetimin daha etkin hale getirilmesi gerekmektedir.

Kaynak: T24 | Murat BATI