Mesleki eğitim ülkelerin gelişiminde önemli bir rol oynar. Sanayicinin, yatırımcının istediği vasıflı işgücünün bulunması rekabette sizi bir adım öne çıkarır. Ülkemizde işverenlere sorulduğunda, en önemli sorunlarından birinin nitelikli işgücü açığı olduğu söylenir. Gerçekten de mevcut işsizliğin en önemli sebeplerinden birisini işte bu yapısal işsizlik oluşturur.

Bu nedenle, eğitim sistemi ile çalışma hayatı arasındaki ilişkinin güçlendirilmesi ülkemiz insan kaynağının geliştirilmesi açısından büyük önem arz eder.

Ülkemizde mesleki eğitim sisteminin günün şartlarına göre uyarlanması, mesleki eğitim merkezlerinin, meslek sahibi insan ihtiyacını karşılayabilmek adına çalışmalarını sürdürmeleri çok önemli. Nitekim Milli Eğitim Bakanlığımız bu kapsamda yeniden yapılanma çalışmalarına son dönemde hız kazandırdı.

Mesleki eğitim merkezlerinin, Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürlüğü’ne bağlanmış olması önemli bir değişikliği beraberinde getirdi. Çıraklık eğitiminin örgün ve zorunlu eğitim kapsamına alınması ile işletmelerin çırak ihtiyacının karşılanması ve öğrencilerin mesleklerini işbaşında öğrenmeleri amaçlandı.
Mesleki eğitim merkezi öğrencileri haftada 1 gün okulda teorik eğitim, 4 gün işletmelerde pratik eğitim alıyorlar.

Çırak öğrenci istihdamı

Mesleki eğitim merkezine kayıt işlemi okul, işletme ve öğrenci/veli arasında “işletmelerde mesleki eğitim sözleşmesinin” imzalanmasıyla başlamakta. Öğrenci e-MESEM sistemine okul tarafından kaydedilmekte, kayıt olduğu andan itibaren meslek hastalıkları ve iş kazalarına karşı sigortalanmakta ve maaş almaya başlamakta. Kayıtla beraber kazandığı bu haklar öğrenim süresi boyunca devam ediyor.

Mesleki eğitim merkezleri tüm illerde bulunuyor. 34 alan 184 farklı dalda başvuru yapılabilmekte. Çıraklık eğitimi süresi 3 yıl, kalfalık eğitimi 1 yıl. Mesleki eğitim merkezine devam eden 9, 10 ve 11. sınıf öğrencileri asgari ücretin en az yüzde 30’u, 12. Sınıf öğrencileri asgari ücretin en az yarısı kadar maaş alıyorlar.

Mesleki eğitim merkezi mezunları “Ustalık Belgesi” ile “Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi diploması” alarak kendi iş yerlerini açabilmekteler. Ustalık belgesine sahip olanlar çırak öğrenci istihdamı için “İş pedagojisi eğitimi” ile “Usta Öğretici” belgesine de sahip oluyorlar.

Yapısal dönüşüm katkı sağladı

Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, değişikliklerle Türkiye’de çırak ve kalfa sayısında artış yaşandığını söylüyor. Kanun değişikliğinden önce Türkiye’de aktif olarak çalışan çırak, kalfa sayısında oldukça yüksek oranda bir artış yaşandığını belirten Bakan Özer’e göre bu durum Türkiye’deki özellikle küçük ve orta ölçekli sektörün ihtiyaç duyduğu çırak ve kalfaların yetiştirilmesine imkan sağlıyor.

Tüm bunların yanı sıra Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürlüğü’nün 2021 yılının ilk ayında “Mesleki Eğitim Merkezi Ustalık Telafi Programı” adı altında yepyeni bir uygulama başlattı. Bu programla daha önce liseden veya üniversiteden mezun olmuş olanlara 27 haftalık işletmede beceri eğitimiyle farklı alan/dallarda ustalık belgesi elde etme fırsatı sunuluyor. 29.03.2022 tarihinden itibaren söz konusu programa Milli Eğitim Bakanlığı ve sektörler işbirliğinde imzalanan protokoller kapsamında devam edilmekte.
Bu program sayesinde mesleki eğitim merkezlerine yönelik ilgi ve alaka nicelik ve nitelik olarak daha da artmış. Bunu Bakanlık yetkililerinden aldığımız veriler doğruluyor. Asli görevi “çırak” olarak bünyesine aldığı öğrencileri birer “kalfa” ve “usta” olarak yetiştirmek olan mesleki eğitim merkezlerine yönelik bu uygulamalar ve bazı mevzuat değişiklikleri neticesinde öğrenci sayısı 2021 yılı sonlarında 150 binlerde iken 2022 yılı Eylül ayı itibariyle 750 binlere ulaşmış. Bunun en önemli nedenlerinden biri, mesleki eğitim merkezlerinden mezun olarak ustalık belgesine sahip olan öğrencilerin istihdam oranının çok yüksek (yüzde 88) olması.

Bu yüksek istihdam oranı göz önünde bulundurulduğunda mesleki eğitim merkezlerine yönelik gerçekleştirilen yeni yapısal dönüşüm işletmelere ve ülke ekonomisine olumlu yönde yüksek katkı sağlayacaktır.