T.C.

SİVAS VALİLİĞİ

Defterdarlık Gelir Müdürlüğü

 

Sayı

:

E-67630374-130[2021]-7143

22.03.2022

Konu

:

Elektrik Dağıtım Şirketi Tarafından Yapılan Fatura Düzeltmeleri Nedeniyle KDV’nin Düzeltme Yapılan Dönemde İndirim Konusu Yapılıp Yapılmayacağı

İlgi

:

../../…. tarih ve ….. kayıt numaralı özelge talep formunuz.

İlgide kayıtlı özelge talep formu ve ekinin incelenmesinden;

-Şirketinizin elektrik piyasasına ilişkin ilgili kanun ve ikincil mevzuata uygun olarak, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) tarafından verilen 24/8/2006 tarih ve ED/874-23/687 no.lu dağıtım lisansına sahip olup yaklaşık 1 milyon abonenin bulunduğu …, … ve … illerinde elektrik dağıtım faaliyetinde bulunduğu,

-Şirketinizin iş ve işlemlerinin, EPDK tarafından hazırlanmış olan serbest, serbest olmayan ve son kaynak tedariki kapsamındaki tüketicilere elektrik enerjisi ve/veya kapasite satışı ile buna ilişkin hizmetlerin sunulmasında tüketici, tedarikçiler ve/veya dağıtım şirketleri arasındaki iş ve işlemlere esas asgari standart, usul ve esasların belirlendiği ve 30/5/2018 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği kapsamında yürütüldüğü, ayrıca Şirketinizin muhasebe işlemleri dahil olmak üzere tüm iş ve işlemlerinin aynı zamanda denetimle yetkili olan EPDK tarafından regüle edildiği,

-Şirketinizce, EPDK/TEDAŞ mevzuatına uygunluk incelemeleri, müşteri itiraz başvuruları, mahkeme sonuçları ile Şirketinizin iç kontrol ve kalite süreçleri kapsamında fatura düzeltmelerinin yapıldığı,

-Şirketinizce yapılan faturalama süreçleri esnasında çarpan hatası, sayacın hatalı okunması ve tüketim miktarının hatalı hesaplanmasına bağlı dağıtım şirketlerine özgü fatura/tahakkuk hataları ile karşılaşıldığı (Örneğin; Dengeleme ve Uzlaşma Yönetmeliği kapsamında geçmişe dönük yapılan düzeltmeler, hatalı, kaçak ve ek tüketim ile arızalı sayaç kaynaklı tahakkuk düzeltmeleri ve EPDK denetimleri ile TEDAŞ kontrolleri kapsamında yapılan genel aydınlatma tahakkuk düzeltmeleri vb.),

-Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinin 36 ncı ve 37 nci maddelerinde faturalarda ve faturalandırmaya esas unsurlarda hata tespiti ve sayacın doğru tüketim kaydetmemesi halinde tüketim miktarının tespiti aşamasında ne şekilde düzeltme yapılacağının usul ve esaslarının belirlendiği, bu kapsamda her ay yaklaşık 750.000 abonenin sayaçlarının sahada okunduğu ve faturalandırmaya esas unsurların tespit edildiği,

-Yapılan tüm düzeltmelerin, tahakkuk edecek tutarın tespitine yönelik bir çalışma olduğu, herhangi bir iade işlemi mahiyetinde olmadığı yalnızca fatura içeriğinde oluşan tüketim miktarı veya tutar hatalarının düzeltilmesinden ibaret olduğu,

-Hatalı tahakkukların iptal edilerek doğru tahakkukların tekrardan oluşturulması sonucu tüketicilere doğru faturalama işlemi yapıldığı,

-Daha önce yüksek bedel ile tahakkuk ettirilerek faturaya bağlanan ve katma değer vergisi (KDV) yüksek bedel üzerinden beyan edilen tüm hatalı faturaların düzeltme işlemlerinin Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği kapsamında 10 iş günü içerisinde sonuca bağlanması gerektiği

belirtilerek ilgili düzeltme işlemleri sonucunda oluşturulan yeni faturanın dayanak belge olarak kabul edilerek, daha önce hatalı düzenlenmiş olan faturanın KDV’sinin indirim konusu yapılıp yapılmayacağı, indirime konu edilebilmesi halinde söz konusu KDV’nin hangi dönemde indirilebileceği, hatalı ve düzeltilmiş faturalar ile varsa müşteriye iade için düzenlenmiş olan banka dekontlarının Şirketinizce muhafaza edildiği bilgisi karşısında ilave olarak düzenlenmesi gereken herhangi bir belge olup olmadığı ve belge düzeninin nasıl olması gerektiği konusunda Defterdarlığımız görüşünün talep edildiği anlaşılmıştır.
 

VERGİ USUL KANUNU YÖNÜNDEN:

213 sayılı Vergi Usul Kanununun;

– 3 üncü maddesinin (B) fıkrasında, “B) İspat: Vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyeti esastır.

Vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyeti yemin hariç her türlü delille ispatlanabilir. Şu kadar ki, vergiyi doğuran olayla ilgisi tabii ve açık bulunmayan şahit ifadesi ispatlama vasıtası olarak kullanılamaz.

İktisadi, ticari ve teknik icaplara uymayan veya olayın özelliğine göre normal ve mutad olmayan bir durumun iddia olunması halinde ispat külfeti bunu iddia eden tarafa aittir.”,

– 19 uncu maddesinde, “Vergi alacağı vergi kanunlarının vergiyi bağladıkları olayın vukuu veya hukuki durumun tekemmülü ile doğar.

…”,

– 174 üncü maddesinde, “Defterler hesap dönemi itibariyle tutulur. Kayıtlar her hesap dönemi sonunda kapatılır ve ertesi dönem başında yeniden açılır. Hesap dönemi normal olarak takvim yılıdır.”,

– 217 nci maddesinde, “Yevmiye defteri maddelerinde yapılan yanlışlar ancak muhasebe kaidelerine göre düzeltilebilir. …“,

– 219 uncu maddesinde, “Muameleler defterlere zamanında kaydedilir. Şöyle ki

a) Muamelelerin işin hacmine ve icabına uygun olarak muhasebenin intizam ve vuzuhunu bozmayacak bir zaman zarfında kaydedilmesi şarttır. Bu gibi kayıtların on günden fazla geciktirilmesi caiz değildir.

b) Kayıtlarını devamlı olarak muhasebe fişleri, primanota ve bordro gibi yetkili amirlerin imza ve parafını taşıyan mazbut vesikalara dayanarak yürüten müesseselerde, muamelelerin bunlara işlenmesi, deftere işlenmesi hükmündedir. Ancak bu kayıtlar, muamelelerin esas defterlere 45 günden daha geç intikal ettirilmesine cevaz vermez.

…”

hükümleri yer almaktadır.

213 sayılı kanunun 227 nci maddesi de “Bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça, bu Kanuna göre tutulan ve üçüncü şahıslarla olan münasebet ve muamelelere ait olan kayıtların tevsiki mecburidir.” hükmünü amir olup, söz konusu kayıtların ise aynı Kanunun 229 ve müteakip maddelerinde yer alan veya Bakanlığımıza verilen yetkiye dayanılarak kullanılma zorunluluğu getirilen belgelerle tevsik edilmesi gerekmektedir.

Ayrıca, işleme (mal teslimi, hizmet ifası) ait fatura veya fatura yerine geçen belgenin düzenlenmesinden sonra işlemin gerçekleşmemesi, kısmen gerçekleşmesi, istenilen evsafta olmaması, malın iadesi ya da işleme ait faturanın yüksek tutar üzerinden düzenlenmiş olması gibi nedenlerle kağıt ortamında düzenlenmiş faturaya ilişkin itiraz durumunda uygulamada, esas itibariyle, ilgili dönem (muamelelerin defterlere kayıt süresi) içinde tüm nüshalar ile birlikte fatura iptali ve yeniden fatura düzenlenmesi, harici dönemlerde ise müşterinin vergi mükellefi olması durumunda mal iadesine/düzeltmeye yönelik (işlemin mahiyetine ilişkin açıklamayı içerecek şekilde) müşteri tarafından satıcı adına fatura düzenlenmesi, müşterinin vergi mükellefi olmaması durumunda ise satıcı tarafından (213 sayılı Kanunun 234 üncü maddenin beşinci fıkrası hükümleri saklı kalmak üzere) gider pusulası düzenlenmesi gerekmektedir.

Bunun yanı sıra, 213 sayılı Kanunun 175 ve mükerrer 257 nci maddelerinin Bakanlığımıza verdiği yetkiye dayanılarak; muhasebenin temel kavramları, muhasebe politikalarının açıklanması, mali tablolar ilkeleri, mali tabloların düzenlenmesi ve sunulması, tekdüzen hesap çerçevesi, hesap planı ve işleyişine ilişkin açıklamalar, 1 Sıra No.lu Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliği ve daha sonra bu konuda yayımlanan diğer tebliğlerde yapılmış bulunmaktadır. Dolayısıyla, mükelleflerin muhasebe kayıtlarını; muhasebenin temel kavramlarına, muhasebe politikalarının açıklanması ve mali tablolar ilkelerine, tekdüzen hesap planı ve işleyişine ilişkin yapılan düzenlemelere uygun olarak yapmaları gerekmektedir. Bu bağlamda, kapanan hesap dönemine ilişkin olarak ilgili dönemde düzenlenen hatalı faturalara ilişkin düzeltmelerin de, esas itibarıyla, genel muhasebe ilkeleri dahilinde kayıtlara intikal ettirilmesi icap etmektedir.

Öte yandan, somut durumda Şirketiniz özel entegrasyon yöntemleriyle 11/10/2012 tarihinden itibaren e-Fatura, 31/12/2019 tarihinden itibaren de e-Arşiv Fatura kayıtlı kullanıcısı olduğundan, düzenleyeceğiniz elektrik faturalarının, müşterinin e-Fatura kullanıcısı olması durumunda e-Fatura, aksi durumda e-Arşiv Fatura olarak düzenlenmesi gerekmekte olup, e-Belge uygulamaları çerçevesinde tesis edilmesi gereken işlemlere ilişkin açıklamalara ise aşağıda yer verilmiştir.

213 sayılı Kanunun;

– Mükerrer 242 nci maddesinin ikinci fıkrasında, Hazine ve Maliye Bakanlığının, elektronik defter, belge ve kayıtların oluşturulması, kaydedilmesi, iletilmesi, muhafazası ve ibrazı ile defter ve belgelerin elektronik ortamda tutulması, düzenlenmesi ve ibraz edilmesi uygulamasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkili olduğu; bu Kanun ve diğer vergi kanunlarında defter, kayıt ve belgelere ilişkin olarak yer alan hükümlerin elektronik defter, kayıt ve belgeler için de geçerli olduğu; Hazine ve Maliye Bakanlığının, elektronik defter, belge ve kayıtlar için diğer defter, belge ve kayıtlara ilişkin usul ve esaslardan farklı usul ve esaslar belirlemeye yetkili olduğu,

– Mükerrer 257 nci maddesinin birinci fıkrasının (3) numaralı bendinde Hazine ve Maliye Bakanlığının, tutulması ve düzenlenmesi zorunlu defter, kayıt ve belgelerin mikro film, mikro fiş veya elektronik bilgi ve kayıt araçlarıyla yapılması, bu kayıt ortamlarında saklanması veya ibraz edilmesi hususunda izin vermeye veya zorunluluk getirmeye yetkili olduğu

hükme bağlanmıştır.

Bu bağlamda, elektronik belge (e-Belge) uygulamalarına ilişkin düzenlemeleri ihtiva eden 509 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin “V.10. e-Belgelere İlişkin İptal/İtiraz, İhbar ve İhtarların Bildirilmesi” başlıklı bölümünde, mezkur Genel Tebliğ kapsamında düzenlenen e-Belgelere ilişkin olarak 6102 sayılı Kanunun 18 inci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca noter aracılığıyla, taahhütlü mektupla, telgrafla veya güvenli elektronik imza kullanılarak KEP sistemi ile yapılan ihbar veya ihtarlar ile e-Belge iptal işlemlerinin 1/5/2021 tarihinden itibaren, ebelge.gib.gov.tr adresinde yayımlanan kılavuzda belirtilen usul, esas ve süreler içinde, elektronik ortamda Gelir İdaresi Başkanlığı bilgi işlem sistemine bildirilmesinin zorunlu olduğu belirtilmiştir.

Bu kapsamda Başkanlığımızca ebelge.gib.gov.tr adresinde yayımlanan “e-Fatura Uygulaması İptal, İhtar/İtiraz Bildirim Kılavuzu” ve “e-Arşiv Uygulamaları (e-Arşiv Fatura, e-SMM) İptal, İhtar/İtiraz Bildirim Kılavuzu” ile e-Belge uygulamalarına ilişkin iptal ve ihtar/itiraz süreçlerine ilişkin mükelleflerin yapmaları gereken işlemler açıklanmıştır.

Söz konusu Kılavuzlar çerçevesinde e-Fatura uygulamasında;

– İptal işlemleri; “Ticari Fatura Senaryosu” kapsamında düzenlenen faturalara, faturanın alıcıya iletildiği tarihten itibaren 8 günlük süre içinde e-Fatura sistemi içinden “Ret Uygulama Yanıtı” ile, “Temel Fatura Senaryosu” kapsamında düzenlenen faturalarda da yine 8 günlük itiraz süresi dolmamak şartıyla, “e-Fatura İptal/İtiraz Portalı” üzerinden iptal talebi oluşturmak ve faturanın diğer tarafının da aynı sürede söz konusu portal üzerinden iptal talebini onaylaması suretiyle gerçekleştirilebilmektedir.

– e-Faturalara, sistem içinden ihtar ve itiraz bildirimlerinin yapılabilmesi için ise öncelikle Türk Ticaret Kanununun 18 ve 21 inci maddelerinde belirtilen yöntemler ve süre dâhilinde alıcı ya da satıcısı tarafından itiraz edilmesi gerekmektedir. Bu kapsamda yapılan itirazlara ilişkin olarak fatura dönemini izleyen ayın 20 nci günü sonuna kadar, söz konusu Portal üzerinden ihtar/itiraz bildirim talebi oluşturulmakta ve aynı süre zarfında faturanın diğer tarafının söz konusu ihtar/itiraz talebini onaylaması/reddetmesi beklenmektedir. Her iki tarafın da onayladığı durumda fatura iptal edilmiş kabul edilmekte olup, aksi durumda söz konusu fatura ihtar/itiraz talebini Portal üzerinden reddeden/süresinde onaylamayan açısından hüküm ifade etmeye devam etmektedir.

Söz konusu Kılavuzlar çerçevesinde e-Arşiv uygulamalarında;

İptal işlemlerinin; 8 günlük itiraz süresi içinde belgenin düzenleyicisi ya da alıcısı tarafından ilgili belgeye iptal talebi oluşturmak ve diğer muhatabı tarafından onaylanması suretiyle, ihtar ve itiraz işlemlerinin ise öncelikle Türk Ticaret Kanununun 18 ve 21 inci maddelerinde belirtilen yöntemler ve süre dâhilinde ilgili belgenin düzenleyen ya da alan tarafından ihtar/itiraza konu edilmesi ve bu kapsamda yapılan ihtar/itirazın söz konusu kılavuzda açıklandığı şekilde belge dönemini izleyen ayın 20 nci günü sonuna kadar, Başkanlığımıza bildirilmesi suretiyle yapılması gerekmektedir.

Bu kapsamda, e-Arşiv Faturaya iptal veya ihtar/itiraz talebi oluşturulabilmesi için, GİB Portal yöntemi ile e-Arşiv Fatura uygulamasından yararlanan mükellefler mali mühür/elektronik imzaları ile söz konusu portala giriş yaparak, kayıtlı e-Belge kullanıcısı olmayan (İnteraktif Vergi Dairesi kullanıcı kodu ve şifreleri ile giriş yapılan e-Arşiv Fatura Portalından belge düzenleyen) mükellefler ise İnteraktif Vergi Dairesi kullanıcı kodu ve şifreleri ile GİB e-Arşiv Fatura Portalına giriş yaparak düzenledikleri e-Belgelere iptal veya ihtar/itiraz talebinde bulunabilecekleri gibi onaylarına sunulan iptal veya ihtar/itiraz taleplerini onaylayabilmekte ya da reddedebilmektedir. Diğer taraftan, e-Arşiv Fatura uygulamasından “Özel Entegratör” veya “Bilgi İşlem Sistemleri Entegrasyonu” yöntemi ile yararlanan mükellefler, Başkanlığımıza gönderecekleri “İptal” veya “İtiraz” Raporu ile düzenledikleri e-Belgeler için iptal veya ihtar/itiraz talebinde bulunabilmektedir. Bu şekilde Başkanlığımıza iptal veya ihtar/itiraz talebinin iletilmesi halinde, satıcı tarafından Portal üzerinden yapılacak ayrıca bir işlem bulunmamakta olup, bu yol ile iletilen iptal talebi yine GİB Portal üzerinden alıcı tarafından kabul ya da reddedilebilmektedir.

Diğer taraftan, 30/05/2018 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinin; 36 ncı maddesinde faturalarda ve faturalandırmaya esas unsurlarda hata tespitine, 37 nci maddesinde sayacın doğru tüketim kaydetmemesi halinde tüketim miktarının tespitine ve 38 inci maddesinde tedarik şirketinin yükümlülüklerine ilişkin usul ve esaslara yer verilmiş olup, aynı Yönetmeliğin 54 üncü maddesinde ise dağıtım şirketleri ile görevli tedarik şirketleri tarafından, faaliyet konuları ile ilgili olarak arıza bildirimi, kaçak ve usulsüz elektrik enerjisi kullanım ihbarları, ödeme bildirimlerine ilişkin itirazlar, şikâyetler ve benzeri konularda yapılan başvuruların cevaplandırılması için, yeterli donanım ve personele sahip tüketici hizmetleri merkezlerinin kurulmasının zorunlu olduğu, dağıtım şirketleri ile görevli tedarik şirketleri tarafından, tüketici hizmetleri merkezlerinin bünyesinde, tüketicilere yönelik 24 saat kesintisiz hizmet verecek şekilde çağrı merkezinin kurulacağı, dağıtım şirketleri ile görevli tedarik şirketlerinin internet sitelerinde, kolayca görülebilecek ve erişilebilecek şekilde “İtiraz veya Şikâyet Başvurusu” erişimine yer verilmesinin zorunlu olduğu belirlenmiştir.

Bu bakımdan, Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği kapsamında kurulacak sisteme uygun olarak tüketiciler tarafından yapılacak olan ve tevsik edilen itiraz ve şikayetlerin de e-Fatura ve e-Arşiv uygulaması kapsamında yapılan iptal veya ihtar/itiraz talebi olarak değerlendirilmesi mümkündür.


Buna göre;

1- İptale/itiraza konu edilen faturanın e-Fatura olması durumunda;

Faturanın “Temel Fatura” senaryosunda düzenlenmiş olması halinde, Türk Ticaret Kanunu çerçevesinde harici yöntemlerle itiraz edilmesi ve itiraz üzerine “e-Fatura İptal/İtiraz Portalı” üzerinden taraflardan birinin başlatacağı itiraz talebi veya 8 günlük itiraz süresi dolmadı ise doğrudan satıcının/alıcının “e-Fatura İptal/İtiraz Portalı” üzerinden başlatacağı iptal talebi ile iptal/itiraz işlemi başlayacak olup faturaya taraf diğer mükellefin söz konusu Portal üzerinden talebi onaylaması akabinde süreç tamamlanmış olacaktır.

Faturanın “Ticari Fatura” senaryosunda düzenlenmiş olması halinde ise, Türk Ticaret Kanunu çerçevesinde harici yöntemlerle itiraz edilebileceği gibi (e-Fatura İptal/İtiraz Portalı üzerinden taraflardan birinin itiraz talebi başlatması ve diğer tarafında da onaylaması gerektiği hususu unutulmamalıdır.), e-Fatura uygulaması üzerinden “Ret Uygulama Yanıtı” ile de söz konusu faturaya ilişkin iptal veya ihtar/itiraz süreci tamamlanabilir.

2- İptale/itiraza konu edilen faturanın e-Arşiv Fatura olması durumunda; Şirketinizin uygulamadan özel entegrasyon yöntemiyle yararlanıyor olması nedeniyle, hatalı olarak düzenlenen e-Arşiv Faturanın; iptal işlemine konu edilmesinde yukarıda açıklandığı şekilde e-Arşiv Raporunun ilgili bölümlerinde “iptal” olarak raporlanması, ihtar/itiraza konu edilmesi durumunda ise ihtar/itirazı tevsik eden belgelere ilişkin bilgiler ile birlikte e-Arşiv Raporunun ilgili bölümünde “itiraz” olarak raporlanması suretiyle iptal veya ihtar/itiraz süreci tamamlanmış olacaktır.

3- Hatalı düzenlenen e-Fatura/e-Arşiv Faturanın yukarıda belirtilen yöntemler dahilinde iptali sonucunun ortaya çıkması durumunda, söz konusu muameleye ilişkin kayıtların genel muhasebe ilkeleri dahilinde düzeltilmesi gerekmekte olup, bu kapsamda da kayıtlara intikal ettirilmiş söz konusu fatura muhteviyatı muamelenin ters kayıt yapmak suretiyle muhasebe kayıtlarından çıkarılabilmesi mümkündür.

4- Hatalı düzenlenen e-Fatura/e-Arşiv Faturanın iptali üzerine yeni bir fatura düzenlenmesi gerektiği durumlarda, yeni faturanın not/açıklama alanında iptal edilen faturaya ilişkin bilgilere de yer verilmesi gerekmektedir.

5- Hatalı (fazla) tutar üzerinden düzenlendiği anlaşılan e-Fatura/e-Arşiv Faturaya ilişkin olarak yukarıda yer verilen açıklamalar/durumlar dahilinde iptal sonucunu doğuracak süreçlerin söz konusu olmaması halinde ise genel uygulama doğrultusunda işlem tesis edilmesi, diğer bir ifade ile müşterinin vergi mükellefi olması durumunda düzeltmeye yönelik (işlemin mahiyetine ilişkin açıklamayı içerecek şekilde) müşteri tarafından satıcı adına fatura düzenlenmesi, vergi mükellefi olmaması durumunda ise satıcı tarafından (213 sayılı Kanunun 234 üncü maddenin beşinci fıkrası hükümleri saklı kalmak üzere) gider pusulası düzenlenmesi suretiyle işlem tesis edilmesi gerektiği tabii olup, bu kapsamda vergi mükellefi olmayanlara yapılan ödemelerin mezkur Kanunun 234 üncü maddesinin beşinci fıkrasında sayılan Kurumlar vasıtasıyla yapılması durumunda, bu kurumlarca düzenlenen belgeler (Dekont, Makbuz, vb.) gider pusulası yerine geçmektedir.


KDV KANUNU YÖNÜNDEN:

3065 sayılı KDV Kanununun;

– 1/1 inci maddesinde; ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde Türkiye’de yapılan teslim ve hizmetlerin KDV’ye tabi olduğu,

– 2/3 üncü maddesinde; su, elektrik, gaz, ısıtma, soğutma ve benzeri şekillerdeki dağıtımların da mal teslimi niteliğinde olduğu,

– 10 uncu maddesinin (g) bendinde, su, elektrik, gaz, ısıtma, soğutma ve benzeri enerji dağıtım veya kullanımlarında bunların bedellerinin tahakkuk ettirilmesi anında vergiyi doğurun olayın meydana geleceği,

– 29 uncu maddesinde, mükelleflerin, yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan KDV’den, bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça, faaliyetlerine ilişkin olarak kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen KDV’yi ve ithal olunan mal ve hizmetler dolayısıyla ödenen KDV’yi indirebilecekleri, indirim hakkının vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu takvim yılını takip eden takvim yılı aşılmamak şartıyla, ilgili vesikaların kanuni defterlere kaydedildiği vergilendirme döneminde kullanılabileceği,

– 35 inci maddesinde, malların iade edilmesi, işlemin gerçekleşmemesi, işlemden vazgeçilmesi veya sair sebeplerle matrahta değişiklik vuku bulduğu hallerde, vergiye tabi işlemleri yapmış olan mükelleflerin bunlar için borçlandığı vergiyi, bu işlemlere muhatap olan mükelleflerin ise indirme hakkı bulunan vergiyi değişikliğin mahiyetine uygun şekilde ve değişikliğin vuku bulduğu dönem içinde düzeltebileceği

hüküm altına alınmıştır.

KDV Genel Uygulama Tebliğinin “Matrah ve İndirim Miktarlarının Değişmesi” başlıklı (III/C-6.) bölümünün  “Genel Açıklama”  başlıklı (III/C-6.1.) alt bölümünde,

“İade olunan malların fiilen işletmeye girmiş olması ve bu girişin defter kayıtları ile beyannamede gösterilmesi şartıyla malların iade edilmesi, işlemin gerçekleşmemesi, işlemden vazgeçilmesi veya sair sebeplerle matrahta değişiklik vuku bulduğu hallerde, vergiye tabi işlemleri yapmış olan mükellef bunlar için borçlandığı vergiyi; bu işlemlere muhatap olan mükellef ise indirme hakkı bulunan vergiyi değişikliğin mahiyetine uygun şekilde ve değişikliğin vuku bulduğu vergilendirme dönemi içinde 3065 sayılı Kanunun 35 inci maddesi hükmü gereğince düzeltirler.

 Ayrıca söz konusu hüküm uyarınca, matrahta değişikliğin vuku bulduğu tarihte işlemin tabi olduğu KDV oranının değişmiş olması halinde düzeltme işleminin, ilk teslim veya hizmetin yapıldığı tarihte bu işlemler için geçerli olan KDV oranı esas alınmak suretiyle yapılması gerekmektedir.”

açıklamaları yer almaktadır.

Buna göre, Vergi Usul Kanununun yukarıda belirtilen belge düzenine ilişkin açıklamalarına uygun şekilde tevsik edilmesine bağlı olarak, hatalı olarak düzenlenmiş olan faturalara ilişkin KDV’nin, değişikliğin mahiyetine uygun şekilde ve değişikliğin vuku bulduğu vergilendirme dönemi içinde 3065 sayılı KDV Kanununun 35 inci maddesi hükmü gereğince düzeltilmesi mümkün bulunmaktadır.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.