GÜNDEM

Romantik MASAK rehberi!

Dr. Ahmet Ozansoy, MASAK'ın meslek mensuplarına bakış açısını kaleme aldı.

Abone Ol

Dr. Ahmet Ozansoy'un yazısı:

Romantizm, 18. yüzyıl sonlarında Avrupa'da ortaya çıkan ve 19. yüzyılın ortalarına kadar etkili olan entelektüel ve sanatsal bir akımdır. En belirleyici özelliklerinden biri sezgi ve deneyime dayalı duyguların hâkimiyetidir. Fransız Devrimi’nin düşünsel hazırlayıcıları arasında yer alan bazı XVIII. yüzyıl aydınlanma çağı filozofları Romantizmin doğmasında rol oynamışlardır. Bu filozoflar, analitik ve rasyonel düşünme ve araştırmanın yerine duygu, his ve sezgiyi merkeze alan sanat yaklaşımlarını öncelemişlerdir. Bilahare sevgililer arasındaki yoğun duygusal hisler de romantik kavramıyla ifade edilir olmuştur.

Mali Suçları Araştırma Kurulu’nun (MASAK), 5549 sayılı Kanun ve ilgili mevzuat çerçevesinde yükümlü sayılan “bir işverene bağlı olmaksızın çalışan serbest muhasebeci ve serbest muhasebeci mali müşavirler ile yeminli mali müşavirler” için çıkardığı Şüpheli İşlem Bildirim Rehberi’ni okuyunca işte bu romantizm akımı aklıma geldi. İnsanın sevdiğiyle romantizm yaşaması kuşkusuz güzel bir duygu olmakla birlikte, ciddi olması beklenen bir kamu kurumuyla romantik ilişki yaşaması çok tercih edilir bir durum değildir.

MASAK’ın yayımladığı rehberde sıralanan şüpheli işlem tipolojileri büyük ölçüde muğlak, subjektif, meslek mensubunun görev alanı içinde olmayan çok sayıda kontrol barındıran, objektif koşullarda uygulanması ve fayda elde edilmesi mümkün bulunmayan bir manzumeden ibaret. Zaten romantik dememin sebebi de bu.

Bahse konu romantik metnin, normal koşullarda uygulanabilmesi “fiili imkânsızlık” sebebiyle nâmümkündür. Fakat herkes için uygulanamayacak olan bu metin, “uygulanması münasip görülen” meslek memurlarına uygulandığında ortaya trajik sonuçlar çıkabilir.

Aşağıda şüpheli işlem olarak tanımlanan bazı durumlarla ilgili problemler genel başlıklar altında yazılarak örneklendirilmiştir:

1. Var olan bilgiyi isteme

MASAK, bazen kendisinin rahatlıkla elde edebileceği ve hali hazırda ettiği bilgilerin de şüpheli işlem kapsamında bildirilmesini istemektedir.

T-018-1.8 Müşteri hakkında yerli, yabancı ya da uluslararası makamlarca arama kararı bulunması.

Böyle bir arama kararı varsa Devletin yakalayamadığı kişiyi SMMM-YMM nereden bulup ihbar edecek? Arama kararını meslek mensubu nereden bilecek? “Aranan adamlar bilgi bankası” mı var?

T-018-2.13 Yeni kurulan bir şirketin, kısa süre içinde büyük miktarda sermaye artışı yaşaması ve bu artışın mantıklı bir açıklamasının olmaması.

Sermaye artışları Ticaret Odalarında tescille yapılabiliyor. MASAK’ın kamu kurumu niteliğindeki Ticaret Odalarında var olan bilgiyi meslek mensuplarından isteme sebebi nedir? “Mantıklı artış” veya “mantıksız artış” nedir mesela? Şirketlerin sermayelerini güçlendirmeleri mali idare tarafından her zaman istenen bir şeydir. Büyük miktardaki sermaye artışı ne demektir? Kaç lira olursa büyük sayılır?

T-018-2.18 Müşterinin gayrimenkulü, bir akrabası veya tanıdığı (eş, çocuk, anne/baba hariç) adına satın alması.

T-018-2.34 Müşterinin, yakın zamanda sattığı bir mülkü geri satın alması.

Müşterinin şirketi dışında kime ne aldığı meslek mensubunca niye bilinsin ve neden ilgilensin? Şirketten, şirkete alınmayan bir mal için para ödeniyorsa zaten ortağa borç veriliyor demektir ve adat uygulanır. Bunun ötesi meslek mensubunu niye ilgilendirsin? Mesela MASAK yetkililerinin emri altında çalışan uzmanlardan biri bir tanıdığına bir şey alsa bundan MASAK yetkililerinin haberi oluyor mu?

T-018-2.31 Müşterinin, aldığı mülkü çok kısa sürede aynı fiyata ya da düşük tutara satması.

Mülkten kasıt gayrimenkul ise zaten kayıtları Tapu İdaresinde var. Tapu İdaresi, belli sürede belli sayının üstünde işlem yapılan gayrimenkulleri bildirsin MASAK’a. Konunun SMMM-YMM ile ne ilgisi var? Menkul mallar kastediliyor ise meslek mensubu ticari hayattaki mal devinim hızlarını mı ölçecek?

T-018-2.37 Müşterinin çok sayıda finansal kuruluşta hesap açtırması ve ülkeye hiç gelmemesi.

T-018-2.38 Müşterinin ülkede fiziken bulunmaması ve finansal işlemlerinde finansal kuruluşları kullanarak varlıkları yurt dışına çıkarması.

T-018-3.1 Bir terör örgütü ile bağlantılı olduğu bilinen gerçek ve tüzel kişiler adına işlem yapılması.

T-018-3.9 Müşterinin hesaplarına farklı kişiler tarafından gerçekleştirilen transfer işlemlerine ilişkin işlem açıklamalarından, Müşteri adı ve soyadı ile uyumlu olmayan bir kod adı kullanıldığının anlaşılması veya buna dair göstergeler bulunması.

T-018-3.5 Müşterinin hesabına farklı ülkelerdeki yabancı uyruklu kişiler tarafından başkasına gönderildiğini belirten işlem açıklamalarıyla (örneğin, yakınlarıma destek, yardım vs.) düşük tutarlarda çok sayıda transfer yapılması.

T-018-2.35 Müşterinin finansal kuruluş nezdinde hesap açma işlemini hayatın olağan akışına aykırı şekilde vekâlet ile yaptırmak istemesi.

Finansal kuruluşlar zaten Devletin izni ile açılan ve Devletin koyduğu kurallara göre faaliyet gösteren kuruluşlar. Müşterin açtırdığı hesapların hepsi bu kuruluşlarda var. Buralarda yapılan işlemleri de müşteri fiziken mi yapmış, vekaletle mi yapmış, online mı yapmış, tüm bilgiler mevcut. Devlet elinde zaten var olan bilgiler neden SMMM-YMM’den isteniyor?

İşlem açıklamalarında adı-soyadı yerine kod adı kullanılması mümkün mü? Kullanıyorsa finansal kuruluş buna nasıl müsaade ediyor? Ediyorsa SMMM-YMM ne yapabilir? SMMM-YMM’lerin oturup müşterinin tüm hesap hareketlerinin dekontlarını ayrı ayrı incelediği mi düşünülüyor?

İstenilen bu bilgilerin anlamlı olup olmaması bir yana tamamı finansal kuruluşlarda mevcut olan bilgiler.

Finansal kuruluş nezdinde vekâletle işlem yapmak yasaksa, yapmasın finansal kuruluşlar. Değilse meslek mensubundan istenen nedir? Finansal kuruluş veznelerine birer tane adam oturtup tüm işlemleri kontrol ettirmesi mi?

2. Meslek mensuplarının işlevlerini genişletme

Rehberde talep edilen kimi şüpheli işlem bildirimlerinde SMMM ve YMM’leri mükellefin hesaplarını tutan ve denetleyen kişiler olmanın çok ötesinde-hepsi aynı anda olmak üzere- mükellefin;

  • Yurtiçi ve yurtdışı tüm ticari işlemlerinin iş takipçisi,
  • Özel hayatının sır ortağı,
  • Aile dostu,
  • Pazarlama müdürü,
  • Satın alma müdürü,
  • Lojistik müdürü,
  • Çalıştığı tüm sektörlerin mesleki dinamiklerini bilen genel müdürü,
  • İletişim ve internet kontrol memuru,
  • Şahsi servetinin hesabını tutan iş ortağı,
  • Şirket kasa-banka işlemlerini yapan finans çalışanı,
  • Sosyal medya takipçisi,
  • Seyahat danışmanı,
  • Medya takip ajansı,
  • Psikoloğu,
  • Yatırım danışmanı,
  • Niyet okuyucusu vs.

varsaymaktadır.

T-018-1.2 İşlem yapılması için para veya çeşitli hediyeler teklif edilmesi ya da Müşteri hakkında suç gelirlerinin aklanması veya terörün finanse edilmesiyle ilgili olarak medyada menfi haberler çıkmış olması gibi şüphe duyulmasını gerektiren somut bir durumun varlığı.

SMMM-YMM işini gücünü bırakıp benim müşteriler hakkında basında menfi haber var mı diye medya takip ajanslığı mı yapacak? Müşteri işlem yaparken kime ne hediye alıyor ya da almıyor, bunu kim bilebilir ki?

T-018-1.6 Şirketlerin, faaliyet gösterilen sektördeki diğer kuruluşlara veya genel olarak şirket yapılanmalarına nazaran mutad olmayan sermaye, ortaklık, yönetim ve istihdam yapısına sahip olması.

Mutad olmayan sermaye, ortaklık, yönetim, istihdam yapısı nedir? Örneğin on MASAK uzmanına bu soruyu sorsak, birbirlerinden habersiz ne cevap verirler bu soruya?

T-018-1.15 Tüzel kişi Müşterinin, hâkim yeni ortak ve/veya ortaklarının; kişisel ve ticari geçmişleri hakkında bilgi vermekten kaçınmaları, daha önce firmanın faaliyet gösterdiği alanda herhangi bir ilgisi, eğitimi ve iş tecrübesine sahip olmadıklarına dair emareler olması.

Bir müşterinin daha önce faaliyet göstermediği yeni bir alana yatırım yapması suç kapsamına mı alındı? “Herkes sadece babasından gördüğü işi yapabilir, yeni alanlara giremez” diye bir kural mı söz konusu olacak?

Şirket ortakları kişisel ve ticari geçmişleri hakkında meslek mensubuna niye bilgi versinler, böyle bir zorunlulukları mı var? Dahası müşterinin “Güzin Abla”sı mı meslek mensubu, müşterinin kişisel geçmişiyle ilgilensin? Bu mantıkla bakarsak tüm kamu görevlileri, yaptıkları iş itibariyle tüm vatandaşlara karşı sorumlular. Bu durumda bir vatandaş çıkıp herhangi bir kamu görevlisine “bana kişisel geçmişinle ilgili bilgi ver” diyebiliyor mu? Vermeyince bana kişisel geçmişiyle ilgili bilgi vermedi diye CİMER’e mi şikâyet ediyoruz?

T-018-2.20 Müşterinin piyasa değeri veya daha yüksek bir fiyat üzerinden satın alma pazarlığı yapması, ancak belgelerde daha düşük bir değer kaydedilmesini ve aradaki farkı "el altından" ödemeyi teklif etmesi.

Müşteri bu teklifi meslek mensubuna mı yapıyor? Hayır. O halde meslek mensubu tacirin ticari pazarlıklarını nereden bilecek? Rehber, tüm tacirlerin yaptıkları tüm işlemlerde müşterinin yanında beklediğini mi düşünüyor acaba?

T-018-2.24 Müşterinin kısabirsüreiçindebirdenfazlamülk satın almasıvemülklerin konumu,durumu veya onarım maliyetleri hakkında fazla endişe duymaması.

T-018-2.25 Müşterinin,satınalmayıaşırışekildegerekçelendirmesiveya açıklamasınınabartılıolması.

T-018-2.27 Müşterinin, riskler, komisyonlar veya diğer işlem maliyetleri hakkında kaygısız bir tutum sergilemesi.

T-018-2.33 Müşterinin, mülkü görmeden ve hızlıca satın alması.

T-018-2.41 Müşterinin kontrollere takılmamak amacıyla finansal aktivitelerini yürüteceği kuruluş/ülke ya da bölge araştırması.

Müşteri birden fazla mülk aldıysa kayıtları Devletin elinde. Kısa süreden ne anlıyorsa Devlet, o süre içinde birden fazla mülk edinenleri isteyebilir tapu idaresinden.

“Aşırı şekilde gerekçelendirmek” ne demektir? Rehber, galiba Müşterinin bir mal alacağı zaman SMMM-YMM’ye açıklama yapmak zorunda olduğunu sanıyor?

Müşteri: “Mülkü gördüm, beğendim, şu şu nedenlerle almak istiyorum izniniz olursa?”

YMM: “Alamazsın, izin vermiyorum, çünkü aşırı şekilde gerekçelendirdin. Alırsan ihbar ederim. Üstelik şu kadar tapu harcı tutar, buna rağmen seni pek bi kaygısız gördüm. Kesin ihbar etmem lazım bu kaygısız halini.”

T-018-2.52 Ticari işletme ortak ya da yöneticilerin gerçekleştirilen faaliyet ya da finansal işlemlerden bütünüyle habersiz olması ve/veya ulaşılamaması.

Ticari işletmenin faaliyetlerinden ortak ve yöneticilerinin haberi yoksa bu işlemleri kim yapıyor acaba? İyi saatte olsunlar, üç harflilerin marifeti mi? Onlar yapıyorsa ve meslek mensuplarının bunu da bilmesi gerekiyorsa SMMM-YMM’lerin sınavlarında “parapsikolojik yeteneklerinin” de ölçülmesi gerekmez mi?

T-018-3.10 Müşterinin profili ile uyumsuz bir şekilde karakteristik olmayan satın almaları bir arada gerçekleştirmesi (örneğin; kamp/dış mekân ekipmanları, silah ürünleri, amonyum nitrat, hidrojen, peroksit, propan vb. ürünler)

T-018-3.11 Müşterinin profili ile uyumsuz bir şekilde pahalı veya karmaşık iletişim cihazları veya bilgi teknolojisi (uydu telefonları, sahra iletişim cihazlar vs.) satın almaları veya kredi kartı harcamaları gerçekleştirmesi.

T-018-3.12 Müşterinin profili ile uyumsuz bir şekilde mini helikopter vb. ürünleri (örneğin, drone, multicopter vb.) veya bunlara ilişkin yapım setleri satın almaları veya kredi kartı harcamaları gerçekleştirmesi.

Müşterinin profili ile uyumsuz satın alma ne demektir? Müşterilerin hobilerinden de mi sorumlu SMMM-YMM’ler artık? Rehber, müşterinin yapacağı her alışverişi SMMM-YMM’nin onayıyla yaptığını sanıyor galiba? Bu usul kamu bütçesinde bile kalmadı artık. Eskiden Maliye harcamaya vize verirdi. Kaldırıldı. Meğer oradan kaldırılan vize SMMM-YMM müşterilerine getirilmiş.

Müşteri: “İzniniz olursa kamp malzemesi alacağım”.

YMM: “Ne münasebet, sizin kampla ne ilginiz var?”

Müşteri: “Sağlıklı vücut için doğa yürüyüşleri yapmaya karar verdim.”

YMM: “Bana sormadan ne kararı veriyorsunuz, olmaz, sizin profilinize uygun değil, ihbar ederim.”

Müşteri:Hiç değilse helikopter almama izin ver?”

YMM:Olmaz, helikopter senin profiline uygun değil, senin profilin daha çok trenle seyahate uygun.

Müşteri: “Tren mi alayım o zaman?”

YMM: “Olabilir, trenin ihbarından bahsedilmemiş.”

T-018-3.13 Olağandışı bir şekilde işlem sıklığı bulunan Müşterinin çatışma bölgeleri veya riskli ülkelere seyahat ettiğine dair göstergelerin bulunması.

T-018-3.14 Müşterinin üzerinde nakit para ile çatışma bölgeleri veya çevresindeki bölgelere seyahat ettiğine dair göstergelerin bulunması.

T-018-3.15 Müşterinin mobil bankacılık ile gerçekleştirdiği işlemlerde, profili ile uyumsuz bir şekilde riskli ülkeler veya çatışma bölgelerinden IP girişlerinin bulunması.

Rehber’e kalırsa müşterinin anayasal seyahat özgürlüğü de SMMM-YMM engeline takılı! Çatışma bölgeleri veya riskli ülkelere (nerelerse artık?) seyahat pasaportla yapılmıyor mu? Buralara çıkışlar Devletin kontrolünde değil mi? MASAK, çatışma bölgelerini belirler ve riskli ülkeleri Emniyet Genel Müdürlüğünden ister. Böylece belirlediği yerlere kimlerin gittiğini rahatlıkla öğrenebilir. Örneğin Suriye. Çatışma bölgesi veya riskli ülke saydığımızı varsayalım. Müteaahhit Müşteri gidiyor oraya zaman zaman yeni iş imkanları var mı diye? Ne yapacak şimdi SMMM-YMM? Suriye’ye gidersen ihbar ederim mi diyecek müşterisine? Adam demeyecek mi, “Ben Devletten gizli sınırdan kaçak geçiş mi yapıyorum, sen neyi ihbar edeceksin” diye!

Müşterinin IP girişlerini SMMM-YMM nasıl kontrol edecek? Gerçekten anlamak istiyorum, nasıl olacak bu?

T-018-3.16 Müşterinin bütün kredi limitlerini doldurması sonrası riskli ülkelere veya çatışma bölgelerine seyahat ettiğine dair göstergelerin bulunması.

Müşterinin kredi limitlerinin dolduğu finansal kuruluşlarca bilinebilir. Kredi limiti dolanların ettikleri seyahat de Emniyet Genel Müdürlüğünce bilinebilir.

MASAK, kredi kuruluşlarına der ki, kredi limitlerini dolduran müşterileri bana bildirin. Sonra o listeyi alır, Emniyet’e gönderir, bunların seyahat bilgilerini gönderin diye. Bu kadar.

SMMM-YMM’den neden kendisinin sahip olmadığı bilgiler istenmektedir? SMMM-YMM müşterinin seyahat danışmanı mıdır?

T-018-5.5 Bir nakliye firmasının ürünün nihai varış noktası olarak belirtilmesi.

T-018-5.6 Mal siparişinin belirtilen son kullanıcının ülkesi haricindeki yabancı ülkelerden firmalar veya kişiler tarafından verilmesi.

SMMM-YMM’den müşterilerinin sattığı malların teslim noktalarını veya müşterilere sipariş veren binlerce insanın sipariş noktaları ile bulundukları yer arasındaki farkı teker teker takip etmesi nasıl beklenir, inanılır gibi değil. Bunu Devlet bile takip edemez. Ancak spesifik bir olayda spesifik bir durum incelenebilir.

3. Tanımlanmamış ifadeler kullanma

Rehber, hiçbir hukuki tanımı ve objektif kıstasları mevcut olmayan;

  • Riskli kişi veya kuruluş,
  • Riskli ülkeler,
  • Kaçakçılığın yoğun olarak görüldüğü ülke,
  • Çatışma bölgesi,
  • Nükleer silahla ilintili ülke,
  • Nükleer silahı yönlendirme şüphesi bulunan kişi veya kuruluş,
  • Karışık güzergâh,
  • İhracat kontrol kanunlarının yetersiz uygulandığı ülkeler vs.

gibi ucu açık, muğlak, MASAK uzmanları dahil kimsenin aynı cevapları veremeyeceği ifadeler kullanmakta ve buna göre meslek mensuplarını şüpheli işlem bildirimi yapma mükellefiyetine sokmaktadır. Oysa şüpheli işlem bildirimlerinde somut olarak ölçülebilir kıstaslar konulması gerekir. Örneğin riskli ülkeler Bakanlık olarak belirlenir ve “Bu ülkelerden alınmış fatura varsa bildir” denilir, bu yapılabilir bir yükümlülüktür. Hatta mal alımı ise bunun dahi bildirilmesine gerek yoktur, çünkü işlem ithalat işlemidir ve gümrükte Devletin zaten bu işlemden haberi vardır. “Efendim riskli ülkelerle yapılan olağandışı işlemleri bildir” denildiğinde halk arasında bu duruma “Sarı çizmeli Mehmet Ağa” denir. Hiçbir gerçekçiliği yoktur. “Dostlar alışverişte görsün, birine karşı kullanmak için ihtiyacımız olabilir, şu köşede dursun” demektir.

T-018-2.1 Yapılan ya da yapılmak istenen işlemin mutad ve makul hukuki veya ekonomik bir gerekçesi ya da mantığının olmaması.

T-018-2.12 İşleme dahil olan taraflar arasında mantıklı bir ticari bağ olmaması ve bu bağın işlem doğasıyla açıklanamaması.

T-018-2.14 Mantıklı veya ekonomik bir gerekçe olmaksızın karmaşık mülkiyet/ortaklık yapıları veya birden fazla yargı alanını kapsayan işlemler oluşturulması.

T-018-2.29 Reşit olmayan, vesayet altında olan veya ekonomik kapasitesi olmayan kişiler adına olağan dışı işlemler gerçekleştirilmek istenmesi.

SMMM mükellefin ticari işlemlerinin kaydını tutar, YMM ise mali mevzuat bakımından uygunluğunu denetler. Müşterinin yaptığı bir işlemin “mutad ve makul” bir gerekçesini tespit etmek meslek mensubunun işi değildir. Ve hatta haddi de değildir. İş adamlarından birinin yaptığı işi bir başka iş adamına sorsan makul ve ekonomik değildir, ötekinin yaptığı da diğerine göre öyledir. Zaten iş adamlığı risk algısına göre yapılan bir iştir. Örneğin revaçta olmayan yerde bir arsa yatırımı yapmak bir işadamına göre makul değildir, ötekine sorsan O da diyebilir ki “Asıl revaçta yerde arsa yatırımı makul değildir, zira değerini bulmuştur. Revaçta olmayan yerde bugünden ucuza alıp 40 sene sonra çok büyük paraya satabilirsin.” Şimdi bu olayda hangisi makul, hangisi değil, kim verecek bunun kararını?

Karmaşık mülkiyet yapısı nedir? Varsa bunun bir tanımı, zaten mülkiyet kayıtları Devletin elinde. SMMM-YMM’den ne yapmasını isteniyor tam olarak?

T-018-2.36 Müşterinin yasa dışı amaçlar için kullanmak amacıyla finansal kuruluşlar nezdinde hesap açtırmak istemesi.

Müşterinin açtırdığı hesabı yasa dışı amaçlar için kullanma niyetinde olduğunu SMMM-YMM nasıl bilecek acaba? Doğa üstü güçleriyle mi? Niyet okuyuculuğu mu yapacak?

T-018-2.43 Müşterinin, kara para aklama yasalarının yetersiz olduğu ve gizli bankacılık ile vergi cenneti olarak bilinen bir ülkedeki kuruluşlardan fatura alması.

T-018-3.2 Riskli ülkelere ve/veya bu ülkelerden fonların gönderilmesi ya da alınması, bu ülkelerde bulunan mali kurumlarda hesap açılması veya bu ülkelerdeki bankaların çıkardığı kredi kartlarının kullanılması.

T-018-3.3 Üçüncü kişilerce döviz değişimi yapılarak, terörizm ve kaçakçılığın yoğun olarak görüldüğü veya vergi cenneti olarak bilinen ve Müşteriyle açık iş bağlantısı olmayan ülkelere Müşteri adına işlem yapılması.

T-018-3.4 Riskli ülkelerde yerleşik bankalardan kredi kullanılması veya bu bankalardan temin edilen mektuplara istinaden, kredi talebinde bulunulması.

Bu maddeler tam şaka gibi. KVK madde 30/7’ye göre İdarenin vergi cennetlerini açıklaması gerekiyor. 20 senedir Devletin açıklamadığı listeyi, SMMM-YMM’nin tespit edip buralardan fatura gelirse ihbar edilmesini bekliyor Rehber! Ört ki ölem.

T-018-3.8 Hakkında radikal veya aşırılıkçı fikirlere bağlılığı veya şiddet eğilimlerini gösteren emareler (örneğin, sosyal medya vb. sayfalar üzerinden terör örgütleriyle ilgili veya terör örgütlerine sempati duyan paylaşımlar yapılması) olduğu anlaşılan Müşteri adına hesap açılması, havale veya elektronik fon transferleri yapılması.

SMMM ve YMM’ler müşterilerinin sosyal medya hesaplarından da sorumlu hale getiriliyor. Hem tüm müşterilerinin tüm sosyal medya hesaplarını takip edecek, hem buralardan terör örgütlerine sempati duyan paylaşımları tespit edebilecek hem de bunları ihbar edecek. Zamanı kalırsa arta kalan zamanda da müşteri hesaplarını denetler artık!

Devletin tüm sosyal medya hesaplarını didik didik takip eden bu işle görevli kurumları var zaten.

T-018-5.1 İşlemin nükleer silahların yayılması ile ilintili bir yabancı ülkedeki kişi veya kuruluşu içermesi.

T-018-5.2 İşlemin nükleer silahları yönlendirme şüphesi bulunan bir yabancı ülkedeki kişi veya kuruluşu içermesi.

T-018-5.7 İşlemin, gönderildiği ülkenin teknik seviyesi ile uyumlu olmayan malların sevkiyatını içermesi (örneğin, yarı iletken üretim malzemesinin elektronik endüstrisi olmayan bir ülkeye gönderilmesi).

SMMM-YMM nükleer silah endütrisi konusunda uzmanlığı olan bir meslek mi zannediliyor acaba Rehber tarafından? MASAK uzmanlarına sorsak “Nükleer silahları yönlendirme şüphesi olan kişi ve kuruluşlar kimlerdir, hangi ülke ne kadarlık bir nükleer silah teknik seviyesine uygundur, hangi mallar hangi ülkelerin nükleer silah teknik seviyesine uygun değildir” diye hepsi ezberden sayabilecek durumda mıdır acaba? Öyle olmasa neden bunu SMMM-YMM’lerden istesin Rehber!

T-018-5.10 Gönderinin ve/veya finansal işlemin karışık güzergâhının olması.

T-018-5.11 Ticari finansman işleminin, yetersiz ihracat kontrol kanunları olan veya ihracat kontrol kanunlarının yetersiz uygulandığı ülkelerden sevkiyat güzergâhını kapsaması.

T-018-5.13 İşlemin normal coğrafi ticaret modellerine uygun olmayan malların sevkiyatını içermesi.

Ticari finansman işleminin, yetersiz ihracat kontrol kanunları olan veya ihracat kontrol kanunlarının yetersiz uygulandığı ülkeler hangi ülkelerdir? Bu ülkeler belirlenip bunların üzerinden sevkiyat yapılması yasaklansın. SMMM-YMM’ler işi gücü bırakıp her müşterisinin her aldığı malın sevkiyat güzergahını mı tespit edecek? Lojistik müdürü müdür SMMM-YMM’ler?

T-018-2.26 Müşterinin, revaçta olmayan bir bölgede lüks bir ev inşa etmek istemesi.

Revaçta olmayan bölge neresidir mesela? Bu bölgelerde ev inşa ediliyorsa, bunların izinleri, projeleri, inşaat kontrolleri Devlet tarafından yapılıyor. MASAK bütün belediyelere yazı yazıp “Revaçta olmayan bölgelerde ev yapması için inşaat izni verdiğiniz kişileri bana bildirin” diyebilir. Konunun SMMM-YMM ile nasıl bir ilgisi olabilir? Meslek mensubu müşterinin oturacağı evi de mi takip etmek zorunda?

Müşteri: “Dedemin köyündeki dağın tepesinde ev yapacağım, doğayı çok seviyorum, kafa dinlemeye oraya gideceğim.” (Bunu neden YMM’siyle paylaşacağını ihmal ediyoruz)

YMM: “Hiç revaçta bir yer değil. İhbar ederim.”

Müşteri: “Yahu kaçak bina yapmıyorum ki, projemi belediye onayladı.”

YMM: “Olsun, benim gene de ihbar etmem lazım.”

T-018-1.5 Müşterinin, riskli kişi veya kuruluşlar ile ticari ya da başkaca bir ilişkisinin bulunması.

Riskli kişi ve kuruluşlar kimdir? Kimlerse bunlar Devlet tespit edip yayınlasın ve bunlarla işlem yapılmasını yasaklasın. SMMM-YMM ofisleri “risk analiz merkezi” midir?

4. Hukuken bile-isteye bazı zorunluluklardan istisna edilen işlemlerin bildiriminin istenmesi

Rehber, Devletin vatandaşa hak olarak verdiği bazı uygulamaları, “Ben bu hakkı verdim ama sen yine de bu hakkı kullananı bana ihbar et” demektedir. Bunun yerine ihbarı istenen işlemin ortadan kaldırılması daha fonksiyoneldir.

T-018-1.11 Müşterinin işlemin amacı ya da işleme konu fonun kaynağı hakkında açıklama yapmakta zorlanması veya bilgi vermekten kaçınması.

Ülkemizde kamuoyunda “Nereden buldun?” diye bilinen ve 4369 sayılı Kanun ile gelirin kaynağını açıklama zorunluluğu getiren yasal düzenleme, önce 4444 sayılı Kanun’la daha yürürlüğe girmeden ertelenmiş, sonra da 4783 sayılı Kanun’la tamamen kaldırılmıştır. Rehber diyor ki bu maddede “Devlet soramıyor ama SMMM-YMM sorsun, öğrensin, ihbar etsin”.

Rehber’in SMMM-YMM’leri Devlet’ten daha güçlü görüyor olmasına sevinsek mi, üzülsek mi bilemedim.

T-018-2.17 Yüksek değerli alım satım işlemlerine ilişkin ödemelerin, bankacılık sistemi kullanılmaksızın nakit ödeme şeklinde gerçekleştirilmesinde ısrarcı olunması.

T-018-2.22 Müşterinin, yüksek miktarda nakit ödeme yapıp kalan tutarı başka bir kaynaktan (örneğin yurt dışı banka) finanse etmesi.

T-018-2.32 Müşterinin, mülkü piyasa değerinin altında satması ve ek olarak "el altından" ödeme teklif etmesi.

İşletmede kasadan yapılabilecek ödemeler konusunda zaten sınır var. Bunun üzerindeki ödemeleri SMMM-YMM’ler zaten raporluyorlar. Fakat örneğin gayrimenkul alımlarında her nedense banka sistemi kullanma zorunluluğu yok. Milyonlarca liranın elden ödenebileceğine izin vermiş durumda GİB.

Mükellef yasal bir hakkını kullandı diye neden SMMM-YMM’nin bildirim zorunluluğu var? Nakit yapılabilecek ödemelerde manasız (!) istisnalar kaldırılır, olur biter.

Devlet, türlü gerekçelerle gayrimenkul ödemelerinde banka sistemi kullanılması zorunluluğunu getiremiyor ama SMMM-YMM’lere “Ben yasal zorunluluk getiremiyorum ama sen ihbar et” diyor.

T-018-2.44 Müşterinin, iş uygulamalarıyla uyumsuz şekilde lüks kişisel ve tüketici malları satın alması (örneğin, yatlar, lüks arabalar, kişisel mülkler).

T-018-1.4 Müşterinin işi/mesleği, mali durumu ile işlemleri arasında makul bir orantı bulunmaması.

Yat ya da lüks araba satışları zaten Devlet tarafından kaydı tutulan satışlar değil mi? Memlekette bir yat satın alındığını SMMM-YMM olmazsa Devlet öğrenemiyor mu? Bu malların edinilmesinde yasak mı var?

Tüm araç satışları noterde kayıtlı, gemiler de gemi siciline kayıtlı. Zaten Devlette var olan bilgilerin SMMM-YMM’den istenmesinin amacı nedir?

Sonuç

Hem MASAK’ın hem de GİB’in meslek mensuplarına bakışında ciddi bir sorun var. Her ikisi de meslek mensuplarına görevleriyle alakalı olsun olmasın, tespit edebileceği bir şey olsun olmasın sürekli olarak işleriyle doğrudan alakası da olmayan işler yükleyelim ve mali-hukuki-cezai sorumluluklar yükleyelim diye düşünüyorlar galiba.

Peki, bir soru sorayım: YMM, MASAK’ın istediği ihbarlardan birini yaptı ve müşteri de YMM’nin sözleşmesini feshetti. Ne olacak? Müşterinin YMM ile çalışma zorunluluğu var mı? Yok. Müşteri mevcut YMM’siyle çalışmayı bırakacak ve YMM ile çalışmaya da tövbe edecek. Sonrasında MASAK kimden alacak istediği bilgileri?

GİB ve MASAK, meslek mensuplarına müşteri karşısında hangi gücü, hangi yetkiyi veriyor da orantısız taleplerde bulunuyor ve sorumluluklar yüklüyor? Bu sorunun cevabı maalesef tek kelime: HİÇ!

Maliye’nin belirlediği asgari tarife ile bir şirkete ayda 1 gün bile denetime gitmenin maliyeti karşılanamıyor. Zaten zorunluluk yok. Bulunan hataların düzelttirilebilmesi müşterinin yaklaşımına bağlı. Müşteri hataları düzeltmezse sözleşme feshediliyor karşılıklı olarak ve müşterinin başka bir YMM ile çalışma zorunluluğu falan da olmadığı için bildiğini okumaya devam ediyor. Bunun tek istisnası iade için tasdik yaptırma zorunluluğu.

Oysa meslek mensupları esasen idarenin partneri. O’nun yaptığı denetim kamu alacağının doğru tahakkuk edebilmesine yarıyor. Bu mesleklerin ihdas edilme gerekçesi de bu. Fakat zaman içerisinde mükellefe karşı kullanabileceği hiçbir kamusal yetkisi olmayan, zorlayıcı hiçbir enstrümana sahip bulunmayan sadece “tüfekçi Bekir” gibi sırtına kontrolünde olmayan sorumluluklar yüklenen bir figürana dönüştürüldü.

Hemen her şirketin avukat çalıştırma zorunluluğu var. Hâlbuki hukuki meselede çok farklı alanda uzmanlaşmış hukukçulara ihtiyaç duyar bir şirket. Neden tek avukat çalıştırsın bünyesinde, hangi alanda sorunu varsa o alanda iyi bir avukat bulup çalışır. Buna rağmen Devlet, “Hayır, illa da bünyende avukat çalıştıracaksın” diyor. Hâlbuki hukuk, şirketin başka özel hukuk kişileri ile olan ilişkileriyle alakalı. İster çalıştırsın avukat ister çalıştırmasın bünyesinde. Devleti ne ilgilendirir bu? Adamın ihtiyacı olursa o konuda uzman bir avukata gider, hizmet alır. Ama hayır, ilgileniyor onunla, mecbur çalıştıracaksın diyor. Buna karşılık kendi ortak olduğu şirkette (Devlet vergi aldığı için tüm iktisadi faaliyetlerde, gelir vergisi mükellefleri dahil, en az %25-40 ortaktır) hesapların kamu adına mühür kullanan YMM tarafından denetlenip onaylanmasıyla ilgilenmiyor. İster onaylat, ister onaylatma diyor. İnanılır gibi değil. SMMM ve YMM’ler ne zaman akla geliyor? Hiçbir karşılığı olmayan bir sorumluluk yüklemek gerektiği zaman! Bu anlayışın sonu, hiçbir müşterinin YMM ile çalışmamasıdır, çünkü çalışan kendi kendini ihbara olanak yaratan kişi konumuna düşecektir.

Kim bilir, belki de istenen budur.

Dr. Ahmet OZANSOY-VergiAlgı