Ülkemiz sosyal güvenlik sisteminde 01.10.2008 tarihinde kapsamlı bir reform gerçekleştirildi ve üç kurum (SSK, Bağ-Kur ve Emekli Sandığı) birleştirildi. Yeni sistemde ise sigortalılar genel olarak üçe ayrıldı: 4/a kapsamında sigortalı olanlar (Eski SSK’lılar), 4/b kapsamında sigortalı olanlar (Eski Bağ-Kur’lular) ve 4/c kapsamında sigortalı olanlar (Eski Emekli Sandığı mensupları). Hal böyle olmakla birlikte bazen bir kişide birden fazla sigortalılık hali birleşebilmekte ve bu durumda da kafa karışıklıkları ortaya çıkmakta. Bu durumun bir örneği ise şirket ortakları ile ilgili. Şirket ortaklarının sigortalılığı konusunda halen tereddütler devam etmekte ve birçok soru gelmekte.

4/B kapsamında Sigortalılık

Öncelikle bilinmesi gereken husus şirket ortaklarının 4/b kapsamında sigortalı olduğudur. Nitekim ülkemizde sosyal güvenliğin ana kaynağı olan 5510 sayılı Kanun’a göre; anonim şirketlerin yönetim kurulu üyesi olan ortakları, sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerin komandite ortakları, diğer şirket (kollektif şirket, adi komandit şirket, limited şirket) ve donatma iştiraklerinin ise tüm ortakları 4/b kapsamında sigortalı sayılmıştır.

1.10.2018 tarihi öncesi şirket ortakları ile o tarihten önce sigortalı olan ve sigortalılığı halen devam eden şirket ortaklarının  sigortalılığı ile ilgili farklı uygulamalar söz konusu olup Buna ilişkin  ayrıntılı açıklamalarımızı gazetemizin 22.08.2022 tarihli köşe yazımızda açıklamıştık.

Emekli Aylıklarının Optimum Düzeyde Bağlanması İçin Şirket Ortakları Hangi Prim Matrahı Üzerinden Sigorta Primi Ödemeli 

Şirket ortaklarının sigortalılığı ile ilgili olarak Emekli aylıklarının optimum düzeyde bağlanması için hangi prim matrahı üzerinden sigorta primi ödenmesi gerektiği hususu, okurlarımız tarafından sıkça sorulan sorular arasındadır. Emekli aylığını belirleyen faktörleri analiz etmek için kişi bazında SGK hizmet dökümünün incelenmesi gerekmekle birlikte, genel bir fikir vermesi açısından aşağıda konu açıklanmaya çalışılacaktır.

Prim Ödenen Dönemler

SGK tarafından emekli aylıkları hesaplanırken, kişilerin 31.12.1999 tarihi öncesi primleri, 1.1.2000 – 30.09.2008 arası ve 1.10.2008 tarihi sonrası ödenen primleri üç farklı sisteme göre hesaplanmaktadır. Hesaplanan bu üç kısmi aylığın birleştirilmesiyle güncel aylık bulunmaktadır. 1999 öncesi dönemde ödenen primler ne kadar fazlaysa, emekli aylığını o kadar yükseltmektedir. Bunun tersi olarak, 2008 sonrası ödenen primler ne kadar fazlaysa, bu durumda da bağlanacak aylık o kadar düşmektedir. Aylık hesaplamada tüm prim ödeme dönemleri dikkate alındığından, emekliliğe kısa bir süre kala (1-2 yıl gibi) yapılan yüksek matrahlı ödemeler, emekli aylığında istenen artışı sağlamamaktadır. 

Prim Gün Sayısı

Normalde primli sosyal sigorta sistemlerinde, prim günü ne kadar fazla ise bağlanacak aylık da o kadar yüksek olur. Ancak ülkemizde alt sınır aylığı uygulaması sebebiyle, örneğin 3.600 günle 4/a’dan emekli olan kişi ile 9.000 günle 4/b’den emekli olan kişiye aynı aylık (7.500 TL) bağlanabilmektedir. Bunun sebebi, alt sınır aylıkları belirlenirken, prim günü veya kazanca göre kademeli bir artış yapılmayıp, tek bir maktu artış yapılıyor olmasıdır. Dolayısıyla, örneğin askerlik, yurtdışı veya doğum borçlanmasıyla prim gününü artırdığı halde, kişiye bağlanan aylık -çoğu zaman- değişmemekte, yine 7.500 TL bağlanmaktadır

Sonuç

Özetlersek; şirket ortakları için prim ödeme matrahı belirlenirken gerek alt sınır aylığı uygulaması gerekse primin geri ödeme süresi (payback period) dikkate alınarak tercihte bulunmak yararlı olacaktır. Özellikle emekliliğe kısa süre kala yapılan matrah artışları veya hizmet borçlanmaları, emekli aylığına istenen katkıyı sağlamayacağından, hizmet dökümü de dikkate alınarak rasyonel bir matrah belirlemek gerekmektedir.

Kaynak: Olay | Fatih ACAR