Teknolojinin her geçen gün ilerlemesi, globalleşen dünyada sınırları ortadan kaldırdı. Sınırların ortadan kalkması başta ekonomik sistemler olmak üzere dünyada birçok şeyin değişmesine neden oldu. Bunların başında da elektronik ticaret gelmekte. Elektronik ticaretin her geçen gün artması, internet üzerinden ve sosyal mecralardan verilen reklamlarda da ciddi artışlar meydana gelmesine yol açtı.

Markaları hedef kitleye ulaştıran, marka bilinirliğini, satış ve karlılığını artıran pazarlamanın en etkili yolu reklamlardan geçmektedir. İnternetin yaygınlaşmasından önce, yazılı ve görsel basında yer alan reklamlara son eklenen halka billboard reklamlarıydı. Ancak günümüzde, tüketiciye ulaşmanın en etkin yolu internet yoluyla verilen reklamlar özelliklede sosyal medya platformlarında verilen reklamlardır.

Geleneksel yollarla sürdürülen ticaretin internet ortamına taşınmasıyla beraber mal ve hizmetlerin internet ortamı üzerinden satışının, tanıtımının ve pazarlamasının yapılmasına başlandı. Ticaret anlayışının değişmesi ve internet kullanımının yaygınlaşmasıyla birlikte hayatın her alanını ve haliyle pazarlanmanın en önemli aracı olan reklamları da etkiledi. Böylece geleneksel reklamların yerini internet reklamcılığı almaya başladı.

Bilindiği üzere ticari aktiviteler dünyanın her tarafında vergilendirmeye tabidir. Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de internet ortamında verilen reklam hizmetlerinin sektörel büyüklüğünün artması, vergilendirme çalışmalarını önemli hale getirmiştir. Değişen ticaret şekline ayak uydurabilmek için ülkemizde de vergi mevzuatında yeni düzenlemeler yapılmak zorunda kalmıştır.

Doğası gereği zaten karışık ve anlaşılmaz olan vergi mevzuatı, sosyal medyada reklam veren işletmelerin uygulayacağı işlemlerle ilgili iyice işin içinden çıkılmaz bir hal almıştır.

İşletmelerin Facebook, Twitter, Instagram, YouTube ve Google gibi sosyal medya üzerinden yaptıkları pazarlama son yıllarda giderek yaygınlaşmıştır.

Facebook, Twitter, Instagram, YouTube ve Google gibi sosyal medya üzerinden reklam veren işletmelerin vergi mevzuatı açısından uyması gereken yasal düzenlemeler neler olduğunu değinmek istiyorum.

Gelir ve Kurumlar Vergisi Yönünden,

Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesi ile Kurumlar Vergisi Kanununun 15 inci maddesinin birinci fıkralarında; kamu idare ve kuruluşları, iktisadi kamu kuruluşları, sair kurumlar, ticaret şirketleri, iş ortaklıkları, dernekler, vakıflar, dernek ve vakıfların iktisadi işletmeleri, kooperatifler, yatırım fonu yönetenler, gerçek gelirlerini beyan etmeye mecbur olan ticaret ve serbest meslek erbabı, zirai kazançlarını bilanço veya zirai işletme hesabı esasına göre tespit eden çiftçilerin, söz konusu maddelerde bentler halinde sayılan ödemeleri (avans olarak ödenenler dahil) nakden veya hesaben yaptıkları sırada, istihkak sahiplerinin gelir ve kurumlar vergilerine mahsuben tevkifat yapmaları gerektiği hüküm altına alınmıştır.

Kurumlar Vergisi Kanununun 15 inci maddesinin birinci fıkrasının (ğ) bendi ve 30 uncu maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi ile Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasının (18) numaralı bendinde, Vergi Usul Kanununun 11 inci maddesinin yedinci fıkrası kapsamındaki ödemelerden vergi kesintisi yapılması gerektiği belirtilmiştir.

Vergi Usul Kanununun 11 inci maddesinin yedinci fıkrası ile Cumhurbaşkanına; ödeme yapılan kişilerin mükellef olup olmamasına, ödeme yapan veya ödemeye aracılık edenlerin vergi kanunlarına göre vergi kesintisi yapmak zorunluluğu bulunup bulunmamasına, ödemenin konusunun mal veya hizmet alım satımı olup olmamasına, elektronik ortamda gerçekleştirilip gerçekleştirilmemesine, ödeme yapılanın bu tutarı vergi matrahının tespitinde indirim konusu yapıp yapmamasına bakılmaksızın, vergiye tabi işlemlere taraf veya aracı olanlara vergi kesintisi yaptırmaya, iş grupları, iş nevileri, sektörler ve emtia grupları itibarıyla, vergiye tabi işlemle ilgili, vergi kanunlarında belirtilen alt ve üst limitler arasında olmak şartıyla, farklı kesinti oranları tespit etmeye yetki verilmiştir.

Bu fıkra ile Cumhurbaşkanına verilen yetki, 19/12/2018 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 476 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile kullanılmıştır.

Söz konusu Kararın eki Kararın 1 inci maddesinde, Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasında ve Kurumlar Vergisi Kanununun 15 inci maddesinin birinci fıkrasında sayılanlara internet ortamında verilen reklam hizmetlerinin vergi kesintisi kapsamına alınmış olduğu, bu hizmetlere ilişkin olarak hizmeti verenlere veya internet ortamında reklam hizmeti verilmesine aracılık edenlere yapılan ödemelerden, ödeme yapılan kişilerin mükellef olup olmamasına bakılmaksızın vergi kesintisi yapılması gerektiği yönünde düzenleme yapılmıştır.

Söz konusu Karar gereğince, internet ortamında verilen reklam hizmetlerine ilişkin olarak, bu hizmeti verenlere veya internet ortamında reklam hizmeti verilmesine aracılık edenlere (ödeme yapılan kişilerin mükellef olup olmamasına bakılmaksızın) yapılan ödemeler üzerinden;

- Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesi uyarınca %15,

- Kurumlar Vergisi Kanununun 15 inci maddesi uyarınca %0,

- Kurumlar Vergisi Kanununun 30 uncu maddesi uyarınca %15 oranında vergi kesintisi yapılması gerekmektedir.

Buna göre, 476 sayılı Kararın eki Karar gereğince Facebook, Twitter, Instagram, YouTube ve Google gibi sosyal medya platformlarında reklam verilmesi karşılığında bu firmalara yapılan ödemelerden Kurumlar Vergisi Kanununun 30 uncu maddesi uyarınca %15 oranında vergi kesintisi yapılması gerekmektedir.

Katma Değer Vergisi Yönünden,

Katma Değer Vergisi Kanununun 1 inci maddesine göre işlemler Türkiye’de yapıldıkları takdirde vergiye tabi tutulabilecektir. Aynı Kanunun 6/b maddesine göre, Türkiye’de yapılan, değerlendirilen veya faydalanılan hizmetler Türkiye’de ifa edilmiş sayılacaktır.

KDV Kanunu’nun 9 uncu maddesine göre, mükellefin Türkiye içinde ikametgâhının, işyerinin, kanuni merkezi ve iş merkezinin bulunmaması hallerinde ve gerekli görülen diğer hallerde Maliye ve Hazine Bakanlığı vergi alacağının emniyet altına alınması amacıyla, vergiye tabi işlemlere taraf olanları veya diğer ilgili bir şahsı verginin ödenmesinden sorumlu tutabilecektir.

Buna göre Facebook, Twitter, Instagram, YouTube ve Google gibi sosyal medya platformlarında reklam verilmesi durumunda 2 no.lu KDV beyannamesi ile sorumlu sıfatıyla KDV beyan edilmesi ve ödenmesi gerekmektedir.

Vergi kanunlarına uyumu artırmanın ve vergi mükelleflerinin söz konusu kanunlara uymalarını sağlamanın en etkili yöntemlerinden birisi anlaşılabilir vergi kanunları kaleme almaktır. Her yapılan düzenleme mevcut sistemi daha da karmaşık hale getirmekte, kanunlara uymak isteyen mükellefler bile bazen ne yapacaklarını bilememektedirler.

Tüm okuyucularıma sağlıklı günler dilerim.

Erol ÇEMBER       
Yeminli Mali Müşavir