I.GİRİŞ

Şirketler, mal ya da hizmet sunmak suretiyle kâr sağlama amacı güden kişi topluluklarıdır. Bu temel gayeyle faaliyetlerini sürdürürken, faaliyet gösterdikleri sektörlere yenilik getirmek ve daha başarılı sonuçlara imza atmak için uğraşırlar. Zira araştırma ve geliştirme çalışmaları, sektörde fark yaratmak suretiyle başarıya ulaşmayı sağlar. Bu şekilde yürütülen yaratıcı ve gelişim odaklı çalışma sürecinin hedeflerinden biri, kalite ve verimliliği artırmak diğeri ise şirket kârını yukarı taşımaktır. Zira şirketlerin temel amacı olan kâr, etkin şekilde yürütülen yenilikçi faaliyetlerin bir sonucudur.

Araştırma ve geliştirme, yeni ürünler geliştirebilmek adına yapılan bilimsel ve teknolojik çalışmalardır. Bahse konu çalışmalar kapsamında yapılan yatırımlarda yeni bir bilgi elde etmek ve söz konusu bu bilgiyi geliştirmek amaçlanmaktadır. Ülkemizde, sürdürülebilir ekonomik büyümenin temel dinamiklerinden birisi olan yenilik yatırımlarının desteklenmesi amacıyla, 5746 sayılı Araştırma ve Geliştirme Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanun kabul edilip, yayımlanmıştır.

Bu kanunla, araştırma ve geliştirme faaliyetlerini yaymak ve geliştirmek adına söz konusu işle iştigal eden işletmelere birçok vergisel indirim, istisna, destek ve teşvik getirilmiştir. Bu vergisel avantajlardan birisi de, gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerine yönelik getirilen Ar-ge ve yenilik harcaması indirimidir. Söz konusu indirim, hem anılan Kanun’un 3/A maddesiyle getirilen ve işletme bünyesinde gerçekleştirilen münhasıran yeni teknoloji ve bilgi arayışına ilişkin araştırma ve geliştirme faaliyetlerine hem de sipariş vermek suretiyle Ar-Ge ve tasarım merkezlerine yaptırılan Ar-ge, yenilik ve tasarım faaliyetlerine yöneliktir. Gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerine adı geçen kanunla getirilen vergisel avantajlar sadece indirimle sınırlı kalmamaktadır. Diğer istisna, teşvik ve destek unsurları hariç olmak üzere indirim hakkı tanınan mükellefler için, araştırma ve geliştirme faaliyetleri kapsamında yapılan harcamaların, projenin olumsuz veya olumlu sonuçlanması durumuna göre, ticari kazancın tespitinde gider olarak dikkate alınmasına ya da amortisman yoluyla itfasına olanak tanınmaktadır.

Çalışmamızda, Ar-Ge ve tasarım merkezlerine, 01.03.2016 tarihinden sonra geçerli olmak üzere, sözleşme kapsamında siparişe dayalı biçimde yaptırılan Ar-Ge, yenilik ve tasarım faaliyetlerine ilişkin harcamalarda indirim tutarının tespiti ve amortisman uygulaması ile ilgili özellik arz eden hususlara değinilmiştir.

II.SİPARİŞ ÜZERİNE GERÇEKLEŞTİRİLEN AR-GE VE TASARIM PROJELERİNE İLİŞKİN HARCAMALARDA İNDİRİM VE AMORTİSMAN UYGULAMASI
II.1.İndirim Uygulaması

5746 sayılı Kanun[1]’un 3. maddesine göre, Ar-Ge merkezlerinde gerçekleştirilen Ar-Ge ve yenilik harcamalarının tamamı ile tasarım merkezlerinde gerçekleştirilen tasarım harcamalarının tamamı, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 10. maddesine göre kurum kazancının ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 89. maddesi uyarınca ticari kazancın tespitinde indirim konusu yapılır. Kazancın yetersiz olması nedeniyle ilgili hesap döneminde indirim konusu yapılamayan tutarlar, sonraki hesap dönemlerine devredilir. Devredilen tutarlar, takip eden yıllarda 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nda belirtilen yeniden değerleme oranında artırılarak dikkate alınır.

Söz konusu Kanun çerçevesinde, sözleşme kapsamında siparişe dayalı bir biçimde yürütülen; Ar-Ge merkezlerinin Ar-Ge ve yenilik faaliyetleri ile tasarım merkezlerinin tasarım faaliyetleri de Kanunda yer alan indirim, istisna, destek ve teşvik unsurlarından yararlanabilir. Bu şekilde yürütülen, Ar-Ge ve yenilik faaliyetleri ile tasarım faaliyetlerine ilişkin olarak yapılan harcamaların yüzde ellisi anılan merkezler tarafından, yapılan harcamaların kalan yüzde ellisi ise, gelir ve kurumlar vergisi mükellefi olması kaydıyla siparişi veren tarafından beyanname üzerinde indirim olarak dikkate alınabilir. 5746 sayılı Kanun’un 6 seri No.lu Genel Tebliği’ne göre, Ar-ge ve tasarım merkezleri ile sipariş veren mükelleflerin indirim hakkından yararlandığı uygulamada, her bir geçici vergilendirme ve hesap döneminde yararlanılabilecek toplam Ar-Ge ve tasarım indirimi tutarının yarısı, Ar-Ge veya tasarım merkezi tarafından beyanname verme sürelerinin başlangıcından önce siparişi verene yazılı olarak bildirilir[2].

Bahsi geçen Kanun’a göre, sipariş veren kişinin gelir ve kurumlar vergisi mükellefiyetinin olup olmamasının indirim tutarının tespitinde büyük bir önemi bulunmaktadır. Zira, sipariş veren tarafın, gelir ve kurumlar vergisi mükellefiyetinin bulunmaması durumunda, Ar-Ge veya tasarım harcamasının tamamı, faaliyetlerin yürütüldüğü merkez tarafından indirime konu edilebilecektir. Bu durumda, gelir ve kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunmayan kişilerin indirim hakkı bulunmamaktadır. Yasal düzenlemeye göre indirim hakkı bulunmayan kişi ise sadece sipariş verilmesine ilişkin kağıtlara ait damga vergisi istisnasından faydalanabilecek olup, diğer indirim, istisna, destek ve teşvik unsurlarından yararlanamayacaktır.

Konuya ilişkin olarak, 5746 sayılı Kanun’un  6 Seri No.lu Genel Tebliği’nde örnek uygulamaya yer verilmiştir. Buna göre; tasarım merkezi bulunan (B) A.Ş., 02.04.2016 tarihinde, (C) Limited Şirketinden sipariş usulüyle tasarım projesi gerçekleştirilmesine yönelik bir sipariş almış ve hazırladığı tasarım projesi ilgili kanuna uygun bulunmuştur. (B) A.Ş., 2016 yılında tasarım indirimine konu 1.000.000-TL tutarında harcama yapmıştır. Projeye ilişkin olarak (B) A.Ş., tasarım indirimine konu harcamalarının yarısı olan (1.000.000 x %50=) 500.000-TL’yi kurumlar vergisi beyannamesinde indirim olarak dikkate alabilecektir. Tasarım indirimine konu harcamaların geri kalan 500.000-TL’si ise, 2016 yılına ilişkin beyanname verme döneminden önce (C) Limited Şirketine yazıyla bildirilecek ve (C) Limited Şirketi tarafından bu tutar kendi kurumlar vergisi beyannamesinde dikkate alınabilecektir. (B) A.Ş.’nin siparişi, gelir ve kurumlar vergisi mükellefiyeti olmayan kişilerden alması halinde, tasarım indirimine konu harcamaların tamamı adına verilecek kurumlar vergisi beyannamesinde dikkate alınabilecektir. Ayrıca bu uygulamadan, beyan sürelerinin başlangıcından önce yazılı bildirim şartıyla geçici vergi dönemlerinde de faydalanılabilecektir.

II.2.Amortisman Uygulaması
II.2.1.Sözleşmenin Tarafları Bakımından

213 sayılı Vergi Usul Kanunu[3], bir iktisadi kıymetin hangi şartlarda amortisman yoluyla itfa edilebileceğini hüküm altına almıştır. Buna göre; iktisadi kıymetin amortismana tabi tutulabilmesi için, işletmenin aktifinde kayıtlı olması, kullanıma hazır halde bulunması, işletmede bir yıldan fazla kullanılması, yıpranmaya, aşınmaya ya da kıymetten düşmeye maruz kalması ve değerinin Kanun’da belirtilen haddin (2022 yılı için 2.000-TL) üzerinde bulunması gerekmektedir.

5746 sayılı Kanun’un 3. maddesine göre, Ar-Ge merkezlerinde gerçekleştirilen Ar-Ge ve yenilik harcamaları ile tasarım merkezlerinde gerçekleştirilen tasarım harcamaları, 213 sayılı Kanun’a göre aktifleştirilmek suretiyle amortisman yoluyla itfa edilir. Projelerin tamamlanmasına zorunlu nedenlerle imkân kalmaması veya projenin başarısızlıkla sonuçlanması nedeniyle iktisadi kıymet oluşmaması hâllerinde, Ar-Ge, yenilik veya tasarım faaliyeti kapsamında yapılan ve önceki yıllarda aktifleştirilmiş olan tutarlar doğrudan gider yazılır.

Sözleşme kapsamında siparişe dayalı bir biçimde yürütülen; Ar-Ge merkezlerindeki Ar-Ge ve yenilik faaliyetleri ile tasarım merkezlerindeki tasarım faaliyetlerinde ise, yapılan harcamaların kim tarafından aktifleştirilip amortisman yoluyla itfa edileceği ile ilgili Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Başkanlığı Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü tarafından 29.02.2012 tarih ve B.07.1.GİB.4.99.16.02.5746/3-64 sayılı özelge[4] verilmiştir. Buna göre; sözleşme kapsamında siparişe dayalı olarak yürütülen Ar-Ge faaliyetleri sonucunda elde edilebilecek gayri maddi hak, Ar-ge merkezine ait olmayacağından proje bitimine kadar yapılan Ar-Ge harcamalarının söz konusu merkez tarafından aktifleştirilmesi mümkün değildir. Dolayısıyla, yapılan Ar-Ge harcamalarının aylık dönemler itibariyle siparişi verene fatura edilmesi ve elde edilen kazancın ilgili geçici ve yıllık vergilendirme dönemlerinde kurum kazancına dahil edilerek vergilendirilmesi gerekmektedir.

Siparişi veren gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri tarafından, projenin bitimine kadar adına kesilen faturalar aktifleştirilmek suretiyle ilgili hesaplarda takip edilecektir. Projenin başarılı olması halinde ise, söz konusu mükellefler tarafından aktifleştirilen bu tutarlar amortisman yolu ile itfa edilebilecektir. Burada dikkate edilmesi gereken husus, aktifleştirme işlemine söz konusu projenin tamamlandığı tarihe kadar devam edilmesi ve proje olumlu sonuçlanmadan amortisman hesaplanmamasıdır. Proje devam ederken herhangi bir nedenle amortisman hesaplanıp, ticari kazancın tespitinde dikkate alınmış olması durumunda, gider olarak dikkate alınan bu tutarların beyanname üzerinde kanunen kabul edilmeyen gider olarak matraha ilave edilmesi gerektiği ise açıktır.

5746 sayılı Kanun kapsamında, gelir ve kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunmayan kişiler ile Ar-ge ve tasarım merkezleri arasında sözleşme karşılığında sipariş usulüyle gerçekleştirilen projelerde ise, sipariş verenin indirim hakkı bulunmadığı gibi, yapılacak harcamaların aktifleştirme zorunluluğu da ortadan kalkmaktadır. Dolayısıyla ortaya çıkacak iktisadi kıymete amortisman ayrılması da mümkün değildir.

II.2.2. Süre Bakımından

213 sayılı Kanun’a göre, istisnai hükümler saklı kalmak kaydıyla, amortisman ayırma şartlarına haiz olan bir iktisadi kıymet için amortisman ayırma süresi, kıymetin aktife girdiği yıldan başlar. Bu sürenin yıl olarak hesaplanması için (1) rakamı mükelleflerce uygulanan nispete bölünür. Mükelleflerce, söz konusu iktisadi kıymetlere uygulanacak amortisman oranı ise Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından tespit ve ilan edilen faydalı ömürler dikkate alınmak suretiyle belirlenir.

Sözleşme karşılığında sipariş alan merkezlerin, Ar-ge ve yenilik ile tasarım projesi kapsamında yapılan harcamaları kayıtlarda nasıl izlemesi gerektiği, Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Başkanlığı Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü tarafından verilen 29.02.2012 tarih ve B.07.1.GİB.4.99.16.02.5746/3-64 sayılı özelge ile açıklanmıştır.

Buna göre; siparişi alan merkezin sahip olacağı herhangi bir gayri maddi haktan söz edilemeyeceğinden, merkez tarafından yapılan harcamaların yapılmakta olan gayri maddi haklar hesabında izlenmesi mümkün bulunmamaktadır. Bu sebeple, söz konusu harcamaların proje stok hesaplarında izlenmesi gerekmektedir.

Ar-ge ve yenilik ile tasarım projesi kapsamında sözleşme karşılığında sipariş veren gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin, proje kapsamında kendisine fatura edilen tutarları kayıtlarda nasıl izlemesi gerektiği, projenin devamına ve bitimine göre farklılık arz edecektir.

Buna göre; bahse konu mükellefler kendisine kesilen faturaları projenin devamı süresince yapılmakta olan yatırımlar hesabında izleyecek, projenin başarılı olması halinde ise tüm maliyeti haklar hesabına aktaracaklardır[5].

Mükelleflerin; işletme bünyesinde gerçekleştirdikleri araştırma ve geliştirme faaliyetlerinde, gayri maddi hak niteliğinde aktifleştirilmesi gereken bir kıymete ulaşmaları şartıyla yapılan harcamaları beş yılda, araştırma ve geliştirme faaliyeti olarak değerlendirilmeyen ve dışarıdan hizmet satın alma yoluyla gerçekleştirdikleri gayri maddi hakka yönelik harcama tutarlarını ise on beş yılda itfa etmeleri gerekmektedir[6].

Dolayısıyla proje kapsamında, tescil edilip edilmemesine bağlı kalınmaksızın gayri maddi hak niteliğinde aktifleştirilmesi gereken bir kıymete ulaşılması halinde, aktifleştirilen söz konusu harcamaların siparişi veren gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri tarafından açıklanan kriterler dahilinde amortisman yoluyla itfa edilmesi gerekmektedir.

III.SONUÇ

Bilim insanları ve araştırmacıların yeni fikirler ortaya koyduğu ve bu fikirlerin teknik çalışanlar vasıtasıyla yeni ürünlere dönüştürülüp üretim sürecine alındığı faaliyetler araştırma ve geliştirme faaliyetleri olup, bu faaliyetler sonucunda ortaya çıkarılan ürünlere pazarlama stratejisi oluşturulup, özellikle yurtdışı piyasalarda talep yaratılmaya ve artırılmaya çalışılır. Söz konusu talep artışı sonucunda, ihracatın artması ile ekonomik büyüme sağlanmaya çalışılır. Tüm bu hususlar ise, Ar-Ge faaliyetlerindeki olumlu artış ile ekonomik büyüme arasında aynı yönlü ilişkinin varlığını doğrular.

Ekonomik anlamda gelişmiş olan ülkeler incelendiğinde, gelişimin temelinde yenilik ve teknoloji gibi olguların yatması ise bu ilişkinin varlığına ispat niteliğindedir. Araştırma ve geliştirme faaliyetlerine paralel olarak ortaya konan yenilik faaliyetlerinde de amaç, sosyal ve ekonomik ihtiyaçlara cevap verebilen, mevcut pazarlara başarıyla sunulabilecek ya da yeni pazarlar yaratabilecek; bir ürün, hizmet, uygulama, yöntem veya iş modeli fikri ortaya koymaktır.

Tüm bu gerekçeler sonucunda ülkemizde, ekonomik büyümenin temel faktörlerinden birisi olan araştırma, geliştirme ve yenilik yatırımlarının desteklenmesi için, 5746 sayılı Araştırma ve Geliştirme Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanun kabul edilip, yayımlanmıştır. Bu kanunla, araştırma, geliştirme ve yenilik faaliyetlerini yaymak ve geliştirmek adına söz konusu işle iştigal eden işletmelere birçok vergisel indirim, istisna, destek ve teşvik getirilmiştir. Bu vergisel avantajlardan birisi, gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri için getirilen ve işletme bünyesinde gerçekleştirilen Ar-ge harcaması indirimidir. Bahse konu indirimlerden diğeri ise, anılan mükellefler tarafından sipariş vermek suretiyle Ar-Ge ve tasarım merkezlerine yaptırılan Ar-ge, yenilik ve tasarım faaliyetlerine yöneliktir.

Çalışmamızda, Ar-Ge ve tasarım merkezlerine, 01.03.2016 tarihinden sonra geçerli olmak üzere, sözleşme kapsamında siparişe dayalı biçimde yaptırılan Ar-Ge, yenilik ve tasarım faaliyetlerine ilişkin harcamalarda indirim tutarının tespiti ve amortisman uygulaması ile ilgili özellik arz eden hususlara değinilmiş ve kapsamlı değerlendirmelerde bulunulmuştur.

Özetle; siparişi alan merkez, proje kapsamında ortaya çıkacak gayri maddi hakkın sahibi olmadığından yaptığı harcamaları aylık fatura kesmek suretiyle müşteriye yansıtacak, gelir-gider farkından ortaya çıkan tutarı ticari kazancın tespitinde dikkate alacak ve müşterinin mükellef olup olmamasına göre kanunda belirtilen oranlar dahilinde indirim hakkını kullanacaktır. Siparişi veren taraf ise, gelir ve kurumlar vergisi mükellefi olması kaydıyla hem indirim hakkından hem de amortisman uygulamasından faydalanabilecektir. Bu durumda beyanname üzerinde indirim olarak dikkate alınacak oran harcamaların % 50’si olup, ortaya bir iktisadi kıymet çıkması şartıyla amortisman yoluyla itfa edilebilecektir. Siparişi verenin, gelir ve kurumlar vergisi mükellefiyetinin olmadığı durumlarda ise, ne indirim uygulamasından ne de amortisman uygulamasından faydalanılabilecektir.

 KAYNAKÇA

5746 Sayılı Araştırma ve Geliştirme Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanun, https://www.mevzuat.gov.tr/MevzuatMetin/1.5.5746.pdf, Erişim Tarihi: 22.11.2022.

213 sayılı Vergi Usul Kanunu, www.mevzuat.gov.tr, Erişim Tarihi: 25.11.2022.

5746 Sayılı Araştırma, Geliştirme ve Tasarım Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanun Genel Tebliği (Seri No: 6), https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2016/09/20160930-13.htm, Erişim Tarihi: 23.11.2022.

Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Başkanlığı Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü Tarafından Verilen 29.02.2012 Tarih ve B.07.1.GİB.4.99.16.02.5746/3-64 Sayılı Özelge, https://www.corpus.com.tr/#!/Ozelgeler, Erişim Tarihi: 26.11.2022.

KAYA Kamber, “Sipariş Üzerine Yapılan Ar-Ge Projeleri ve Muhasebe Sürecinin İncelenmesi”, https://archive.ismmmo.org.tr/docs/malicozum/163malicozum/11.pdf, Erişim Tarihi: 26.11.2022.

YILDIRIM Musa, “Gayrimaddi Haklar İçin Azalan Bakiyeler Yöntemine Göre Amortisman Ayrılabilir mi?”, http://www.muhasebetr.com/yazarlarimiz/musayildirim/004/, Erişim Tarihi: 27.11.2022.

[1]5746 Sayılı Araştırma ve Geliştirme Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanun, https://www.mevzuat.gov.tr/MevzuatMetin/1.5.5746.pdf, Erişim Tarihi: 22.11.2022.

[2]5746 Sayılı Araştırma, Geliştirme ve Tasarım Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanun Genel Tebliği (Seri No: 6), https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2016/09/20160930-13.htm, Erişim Tarihi: 23.11.2022.

[3]213 sayılı Vergi Usul Kanunu, www.mevzuat.gov.tr, Erişim Tarihi: 25.11.2022.

[4]Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Başkanlığı Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü Tarafından Verilen 29.02.2012 Tarih ve B.07.1.GİB.4.99.16.02.5746/3-64 Sayılı Özelge, https://www.corpus.com.tr/#!/Ozelgeler, Erişim Tarihi: 26.11.2022.

[5]Kamber KAYA, “Sipariş Üzerine Yapılan Ar-Ge Projeleri ve Muhasebe Sürecinin İncelenmesi” (derleme makale, ss.180), https://archive.ismmmo.org.tr/docs/malicozum/163malicozum/11.pdf, Erişim Tarihi: 26.11.2022.

[6]Musa YILDIRIM, “Gayrimaddi Haklar İçin Azalan Bakiyeler Yöntemine Göre Amortisman Ayrılabilir mi?”, http://www.muhasebetr.com/yazarlarimiz/musayildirim/004/, Erişim Tarihi: 27.11.2022.

Ekovergi.com| SEDAT SARIKAYA