Abdullah Toluüstadın paylaştığı Danıştay 3. Dairesi’nin 25.06.2025 tarihli ve E.2023/3770, K.2025/3073 sayılı Kararı. Bu Karar vergi hukuku ve şirketler hukuku açısından oldukça kritik ve mükellef lehine devrim niteliğinde bir yaklaşımı ifade etmektedir.
Bu karar, şirketlerin tasfiyesi sırasında, daha önce sermayeye eklenmiş iç kaynakların (enflasyon farkları, geçmiş yıl karları vb.) ortaklara dağıtılması durumunda vergi alınıp alınmayacağı tartışmasına"Vergi Alınamaz"diyerek nokta koymaktadır.
Kararı daha iyi anlamanız için hukuki ve pratik sonuçlarını maddeler halinde analiz edelim isterseniz.
Kararın Hukuki Özeti ve Mantığı
Bu karar, Maliye İdaresi (Gelir İdaresi Başkanlığı) ile Yargı (Danıştay) arasındaki temel görüş ayrılığını mükellef lehine çözmektedir.
1. Sorun Neydi?Normal şartlarda şirketler, enflasyon düzeltmesi farklarını, geçmiş yıl karlarını veya varlık barışı (5811 sayılı Kanun) fonlarını sermayeye eklediklerinde vergi ödemezler. Ancak şirkettasfiyeye girdiğindeve bu sermaye ortaklara geri ödendiğinde, Maliye İdaresi bunu bir "Kar Dağıtımı" sayar. Dolayısıyla hem Kurumlar Vergisi hem de Kar Dağıtımı Stopajı (Gelir Vergisi Tevkifatı) talep eder.
2. Danıştay Ne Dedi?Danıştay bu kararda Maliye'nin görüşünü reddetmiştir. Gerekçesi şöyledir:
- Yasal Boşluk:Kanunlarda, sermayeye eklenen bu unsurların tasfiye sonucu geri verilmesi halinde ayrıştırılıp vergilendirileceğine dairaçık bir hüküm yoktur."Vergide kanunilik ilkesi" gereği, açık hüküm yoksa vergi de olamaz.
- Sermayenin Bütünlüğü:Bu fonlar sermayeye eklendiği anda "kar" veya "fon" niteliğini kaybeder; artık şirketinsermayesinin bir parçasıdır.
- İşletme İçi Güçlendirme:Bu işlem, işletmenin mali yapısını güçlendirmek için yapılmıştır. Tasfiye sonunda ortağa verilen para, kar payı değil,sermaye payının iadesidir.
Karar Kapsamındaki Kalemler
Karar, sermayeye eklenmiş şu kalemlerin tasfiye sonunda vergisiz (stopajsız) çekilebileceğini savunmaktadır:
- Enflasyon Düzeltmesi Farkları
- Yeniden Değerleme Değer Artış Fonları
- Olağan Yedek Akçeler
- 5811 Sayılı Kanun (Varlık Barışı) Kapsamındaki Fonlar
- Geçmiş Yıl Karları
Kritik Uyarı: Risk ve Uygulama
Bu karar mükellef lehine harika bir emsal olsa da, uygulamada dikkat edilmesi gereken çok önemli bir nüans vardır:
Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB) bu görüşe henüz katılmamaktadır.Maliye İdaresi, verdiği özelgelerde ve incelemelerde hala"Sermayeye eklenen iç kaynaklar tasfiyede çekilirse vergiye tabidir"görüşünü sürdürmektedir. 7440 sayılı Kanun (son yapılandırma kanunu) ile getirilen düzenlemeler de İdare'nin elini güçlendirmeye yönelik bazı hükümler içermektedir.
Bu ne anlama geliyor?Eğer şirketiniz tasfiyeye girerse ve bu karara güvenerek stopaj ödemezseniz:
- Vergi dairesi inceleme başlatıp tarhiyat (ceza) kesebilir.
- Siz bu Danıştay kararını emsal göstererekdava açmak zorunda kalabilirsiniz.
- Mevcut yargı eğilimi bu yönde olduğu için davayı kazanma ihtimaliniz yüksektir, ancak süreç "otomatik" bir muafiyetten ziyade "yargı yoluyla kazanılan" bir haktır.
Sonuç ve Yorum
Bu karar; sermayeye eklenen karların, şirketin tüzel kişiliği sona erdiğinde (tasfiye), kar dağıtımı sayılamayacağını; çünkü ortada dağıtım yapacak faal bir ticari organizasyonun kalmadığını, işlemin sadece"konulan sermayenin geri alınması"olduğunu tescillemiştir.
Özetle:
Şirket, kârı sermayeye ekleyerek "Bunu dağıtmıyorum, şirketin özkaynağına gömüyorum" demiştir. Tasfiyede ise şirket kapandığı için bu para ortağa geri dönmektedir. Danıştay, "Gömülen para artık sermayedir, çıkarıldığında kar vergisi alınamaz" demektedir.