Vergileme konusuna geçmeden önce kur korumalı TL mevduat ve katılım hesaplarının uygulama esaslarını kısaca açıklamakta yarar var.  Özellikle vadeden önce bozma durumunda kafalar çok karışık.

Kur korumalı hesaplar iki şekilde açılabiliyor:

  1. 20 Aralık 2021 tarihinde mevcut olan ABD doları, Euro ve İngiliz Sterlini cinsinden döviz tevdiat hesapları ve katılım fonlarının kur korumalı vadeli Türk lirası mevduat veya katılma hesaplarına dönüştürülmesi (bir defaya mahsus)
  2. Kur korumalı TL vadeli Türk lirası mevduat veya katılma hesaplarının açılması

Her iki durumda da vadeye kadar beklenmesi durumunda kur garantisi veriliyor. Yani bu hesaplara vade sonunda en az kur farkı kadar getiri garantisi verilerek hesap sahibine döviz bazında anapara koruması sağlanıyor.


Vadeye kadar beklenirse getiri nasıl hesaplanıyor?

Vade sonunda faiz/kar payı tutarı ile kur farkı karşılaştırılıyor.

  • - Faiz/kar payı tutarı kur farkından büyükse, hesap sahibine faiz/kar payı tutarı ödeniyor.
  • - Faiz/kar payı tutarı kur farkından düşükse, ödenecek tutarlar kur farkına tamamlanıyor. Yani faiz/kar payına ilaveten kur farkı ile faiz/kar payı arasındaki fark da hesap sahibine ödeniyor. Bu durumda hesap sahibi toplamda kur farkı kadar getiri elde etmiş oluyor.


Vadeden önce hesaplar bozulursa ne oluyor?

Bu yeni ürün, TL hesapların açılmasını veya döviz cinsinden hesapların TL hesaplara dönüştürülmesini hedeflediği için kur korumasını hesapların belli vade (3, 6, 9 ve 12 ay) sonuna kadar kapatılmaması şartına bağlıyor.

Eğer hesaplar vadesinden önce kapatılırsa/bozulursa, kapatma tarihindeki kurla hesabın açıldığı veya TL’ye dönüştürüldüğü günkü kur karşılaştırılıyor.

  • - Kapatma tarihinde saat 11:00’de Merkez Bankasınca ilan edilen kur vade başı/dönüşüm kurundan yüksek olursa Hazine veya Merkez Bankasınca kur farkına ilişkin ödeme yapılmıyor. Bu durumda kur zaten kendini korumuş oluyor. 
  • - Kapatma tarihinde saat 11:00’de Merkez Bankasınca ilan edilen kur vade başı/dönüşüm kurundan düşük olursa, hesabın vadeden önce kapatıldığı tarihte saat 11:00’de Merkez Bankası tarafından ilan edilen döviz alış kurundan hesap bakiyesi güncelleniyor. Yani bu durumda vade başı/dönüşüm kuru garanti edilmiyor. Bu durum yeni ürünün önemli eksikliklerinden. Dövizde kalanlar herhangi bir vade ile sınırlı olmadan böyle bir sıkıntı yaşamadığı halde kur korumalı hesap açan/dönüştürenler başlangıç kurunun altına düşebiliyorlar. Özellikle esneklik isteyen kişiler bu gerekçe ile dövizde kalmayı tercih edebilirler.

Bu sistemde Merkez Bankasının ilan edeceği kurlar da önemli. Yatırımcıların bu ürünlere rağbet etmeleri için açıklanan günlük kurlara güvenmeleri şart. 


Kimler kur korumalı mevduat/katılım hesabı açabilir?

Merkez Bankası'nın 21 Aralık 2021 tarihinde yayımlanan “Türk Lirası Mevduat Ve Katılma Hesaplarına Dönüşümün Desteklenmesi Hakkında Tebliği”yurt içi yerleşik gerçek kişilerin döviz tevdiat hesaplarının ve döviz cinsinden katılım fonlarının Türk lirası vadeli mevduat ve katılma hesaplarına dönüşmesini düzenliyor. Tebliğde, yurt içi yerleşik gerçek kişinin, yurt dışında işçi, serbest meslek ve müstakil iş sahibi Türk vatandaşları dahil Türkiye'de kanuni yerleşim yeri bulunan gerçek kişileri ifade ettiği belirtiliyor.

Hazine ve Maliye Bakanlığının kamuoyuna yaptığı duyuruda da, kur korumalı TL mevduat/katılım hesabı açabilecek Türkiye’de yerleşim gerçek kişilerin, yurt dışında işçi, serbest meslek ve müstakil iş sahibi Türk vatandaşları dahil Türkiye'de kanuni yerleşim yeri bulunan gerçek kişiler olduğu belirtildi.

Bu kişilerin Türkiye’de kanuni yerleşim yeri bulunmuyorsa bu hesapları açamayacağı anlaşılıyor.

Diğer taraftan, yerli ve yabancı tüzel kişilerle, yabancı gerçek kişiler de bu hesapları açamayacak.


Bu üründe stopaj oranı yüzde 0 olarak belirlendi

Bu yeni ürün, kur garantisi veren bir mevduat/katılım hesabı. Elde edilen getiri de vergisel tabiri ile “menkul sermaye iradı” niteliğinde. Bu nedenle de Gelir Vergisi Kanunu’nun geçici 67’nci maddesine göre bu hesaplara ödenen faiz[1] ve kâr payları üzerinde stopaj (vergi kesintisi) yapılması gerekiyor.

Cumhurbaşkanı bu oranın yüzde 0 (sıfır) olarak uygulanacağını açıklamıştı.  İlgili Cumhurbaşkanı kararı 25 Aralık 2021 Cumartesi günü yayımlanarak, kur korumalı vadeli mevduat/katılma hesapları ile döviz cinsinden mevduat/katılım fonu hesaplarından Türk lirasına çevrilen mevduat/katılma hesaplarında Gelir Vergisi Kanunun geçici 67’nci maddesi uyarınca yapılması gereken stopajın oranı yüzde 0 (sıfır) olarak belirlendi.

Bu Karar, 21/12/2021 tarihinden itibaren açılan kur korumalı vadeli mevduat ve katılma hesaplan ile 20/12/2021 tarihi itibarıyla mevcut olan döviz tevdiat hesaplan ve döviz cinsinden katılım fonu hesaplarında bulunan dövizin dönüşüm kuru üzerinden TL’ye çevrilen mevduat ve katılma hesaplarında uygulanmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girdi.

Her ne kadar bu hesaplara garanti edilen kur farkları, faiz olarak nitelendirilmese de vergisel açıdan mevduat faizi olduğu tartışmasız bir gerçek…


Bu ürünlerden elde edilen gelirlerin yıllık beyanname ile beyan edilip edilmeyeceği

Gelir Vergisi Kanunu’nun geçici 67’nci maddesi uyarınca, menkul sermaye iradı ve değer artış kazançlarında 31/12/2025 tarihine kadar geçerli özel bir vergileme rejimi uygulanıyor. Mevduat faizleri ile katılım hesabı kar payları da bu geçici madde kapsamında stopaja tabi. Bu madde kapsamında stopaja tabi tutulmuş gelirler yıllık gelir vergisi beyannamesi ile beyan edilmiyor, yapılan stopajlar nihai vergiye dönüşüyor.

Stopaj oranının yüzde 0 olması halinde de stopaj yapılmış sayılıyor.

Kur garantili hesaplar dolayısıyla elde edilen gelirler (mevduat faizi ve katılım hesabı kâr payları) üzerinden yüzde 0 bile olsa vergi kesintisi/stopaj yapılmış sayıldığı için bu gelirlerin yıllık gelir vergisi beyannamesi ile beyan edilmesi söz konusu değil. Yani bu ürünler tamamen vergisiz…


[1] Gelir Vergisi Kanunu’nun mevduat faizlerine ilişkin 75/7 nci maddesine göre; bankalara, bankerlere, tasarruf sandıklarına, tevdiat kabul eden diğer müesseselere yatırılan vadeli, vadesiz paralara ödenen faizler ile bunlar dışında kalan kişi ve kuruluşlardan devamlı olarak para toplama işi ile uğraşanların her ne şekil ve ad altında olursa olsun toplanan paralara sağladıkları gelirler ve menfaatler de mevduat faizi sayılır.

T24 | Erdoğan SAĞLAM