Genelin refahını “çalışan sayısı” ve “verimliliği” belirliyor…
***
İktisat, sosyoloji, psikoloji, mantık gibi bilimler:
Çalışan verimliliğini (çalıştığı işyerine ve genele katkısı nedeniyle) “yatırımları da, istihdamı da artıran” en temel parametre olarak öne çıkarıyor…
***
Bu nedenlerle;
Genelin refahı için çalışmayı cazip hale getirmek;
Çalışanı desteklemek gerekiyor…
***
Yanısıra;
“Çalışmaya engeli olmayıp çalışmayana, ek yükler yükleyen” sistemleri de biliyoruz…
***
Ama…
Bu alandaki adımları, “çalışanı görmeden”, “çalışamayan ile çalışmayanı ayırt etmeden”atabiliyoruz…
Örneğin:
Aylık geliri belli bir tutarın altında kalan ailelere maaş bağlanması yönünde bir kararı tartışabiliyoruz…
***
Refahı yakaladıktan sonra yapılması gerekeni; borçluyken ve “üretmeyi cazip kılmadan” yapıyoruz...
VELHASIL
Öncelikle 1 soruyu yanıtlamak ve yanıtları analiz etmek gerekiyor:
“İnsanlar neden çalışmak istemiyor?”
***
Şu biliniyor:
Teklif edilen ücretten aldığı sosyal yardıma, çocuk eğitiminden yaşlı bakımına, yol ve yemek giderinden kendini geliştirmek için yapmak zorunda olduğu harcamaya kadar onlarca kalem, çalışmaya engeli olmayan yetenekli gençleri de “çalışma hayatından” uzak tutuyor…
***
Çalışamayan ile çalışmayan ayırt edilmeli…
Çalışanlar arasında verimli ile verimsiz de (performans testleri ile) ayırt edilmeli…
***
Çalışmaya engeli olmayıp da “çalışmayan” değil, “çalışamayan” ve “çalışan” (daha fazla) “ek ücret, çocuk/yaşlı bakımı, konut, ulaştırma, eğitim yardımı” ile desteklenmeli…
Ferit Barış Parlak-Dünya