Doğrudan doğruya pratik olarak yapılan bir yanlış uygulamayı anlatacağım.
Geçen gün, arkamdan bir ses duydum. Bir arkadaşım beni çağırıyordu. Ama üstat bir dakika dursana diye çağırıyordu. Artık üstat lafını yadırgamıyorum, geldik bu yaşlara, alıştık ne yapalım.
Konu döndü dolaştı ve arkadaşımın başına gelen bir olayı konuşmaya başladık. Bu iş adamı arkadaşım da birçok iş adamının yaptığı gibi çeklerini alacaklıya, kargo şirketleri vasıtasıyla ve kargo evrakı içinde gönderiyormuş.
Birçok iş adamının yaptığı gibi lafını özellikle kullandım. Hakikaten meslek hayatımda ve incelemelerimde, iş adamlarının gelen kargoları açtığında içinden çekler ve gönderilen çek listeleri çıktığını çok gördüm. Bunu nasıl yaparsınız, ya kargo şirketinde çekler çalınırsa veya kaybolursa ne yaparsınız diyordum. Uygulamanın yanlış olduğunu anlatıyordum. Ama kimse beni dinlemiyordu.
Nitekim, arkadaşım da çek gönderimini böyle yapıyormuş.
Günlerden bir gün diyelim ki ayın 7’sinde, İstanbul’daki alacaklısına borcunu ödemek için 3 adet çek düzenlemiş ve alacaklı firmanın adresine bir kargo şirketi ile göndermiş. Her zaman olduğu gibi tamam diye düşünmüş, borç ödendi diye de hesaplarına kaydetmiş. Alacaklısından gelecek makbuzu beklerken, iki gün sonra bir telefon almış. Telefonda bir hanım, bilmem ne faktöring şirketinden aradığını, elinde arkadaşımın firmasının çeki olduğunu, bu çekin kime ait olduğunun teyidini istiyormuş. İyi ki de aramış. Tabii, iş adamı arkadaşım tam bir panik içinde derhal bankasına başvurmuş. Başvurmuş ama kazın ayağı öyle değil. Banka, çeklerin kaybolduğuna dair mahkeme kararı istiyor. Bu durumda ne yapılır, ne yapılmış, bir bakalım ve yazımızda olanları anlatalım.
1. Önce karakola gidiliyor
2. Polise müracaat edildiğinde, polis olayı güveni kötüye kullanma olarak nitelendiriyor. Bu başlık altında kargo paketini yani çeklerin olduğu paketi kargo şirketine götüren personelin ve varsa olaya karışan personelin poliste ifadesi alınıyor.
3. Çeki tanzim eden firma sahibinin de poliste ifadesi alınıyor.
4. Firma sahibi polisteki ifadesinde kargo şirketinden davacı olduğunu belirtiyor.
5. Bundan sonra, firma sahibi avukatına başvuruyor.
6. Çeki tanzim eden firma sahibi avukatı vasıtasıyla ilgili icra hukuk mahkemesinde dava açıyor.
7. Mahkeme ön inceleme yapıyor ve yapılacak icra takibinin yargılama sonuçlanıncaya kadar tedbiren durdurulmasına karar veriyor.
8. Ondan sonra mahkemeden aylarca sürecek mahkeme sonucunu bekliyorsunuz. Neyse ki bu şekilde atı alan Üsküdar’ı geçmeden tedbir almış oluyorsunuz.
Şimdi gelelim bazı gerçeklere:
a. Çekler kargo ile gönderilmez.
b. İçinde çek olduğunu bildirmediğiniz kargo evrakındaki çek kaybolursa kargo firmasını sorumlu tutamazsınız. Kargo şirketinin sorumluluğu normal bir kargo kaybolmuş gibi olur. Ona göre bir tazminat ödenir.
c. Kargonun içinde çek olduğunu bildirirseniz ve değeri de bildirilirse o zaman kargo şirketi çekten sorumlu olur.
d. Tabii o zaman kargo bedeli farklı olacağı gibi sigorta da gerekebilir.
e. Firmalar bu sebeple kargo şirketine kargoda çek olduğunu belirtmiyorlar.
f. Her iki taraf da mış gibi yapıyor.
g. Yani bile bile lades.
Ne yapılması gerekir?
Konu hukukidir. Hukuki bir konuda çok fazla bir şeyler söylemek istemiyorum. Ama, bugünkü mevzuat çerçevesinde:
*-Kargo ile çek gönderemezsiniz.
*-Gönderirseniz başınıza gelecekleri de kabullenmeniz gerekir.
*-Türkiye’nin neresinde olursanız olun, milyonluk çekler düzenliyorsanız, bu çekleri alacaklınıza göndermek üzere bir adamınızı görevlendireceksiniz, bunun başka çaresi, şu anda yok.
*-Çeklerin kargo şirketleri ile gönderilebilmesi için özel bir hukuki düzenleme yapılması gerekir.
Hukukçularımızı çeklerin kargo şirketi ile gönderilmesi konusunda yapılabilecek düzenleme konusunda çalışmaya davet ediyorum.
EkoHaber | Cevdet AKÇAKOCA