Hazır Meclis tatile girmiş ve Maliye yeni düzenleme yapmıyorken, uygulamada karşılaşılan önemli bazı sorunları kamuoyunun gündemine getirmekte fayda var! Ekim ayı ile başlayacak yeni yasama döneminde vergi ile ilgili çok sayıda yeni düzenleme yapılması bekleniyor. Bize göre, yapılacak bu yeni düzenlemelerle ilgili birkaç torba yasa teklifi söz konusu olabilir.
Ancak, uygulamada uzunca bir süredir karşılıklı inatlaşmaya dayalı, küçük bir dokunuşla çözüme kavuşturulabilecek çok sayıda ihtilaflı konu var. Aslında Maliye ile mükellefler arasında yaşanan ve çözümsüzlüğe itilen bu konularla ilgili olarak yeni düzenleme yapılmasına gerek bile yok, çözüm için sadece Maliye’nin görüşünü değiştirmesi yeterli bulunuyor. Yani, bazı ihtilafların çözümü için küçük bir dokunuş yeterli!
Bu konulardan birisi de, derneklere ödenen aidatların vergi matrahının tespitinde gider yazılıp yazılamayacağı ile ilgili.
Vergi mükellefleri neden derneklere üye oluyor?
Son yıllarda iş ve meslek kolları itibariyle mesleki birliği, dayanışmayı ve yardımlaşmayı geliştirip güçlendirmek amacıyla çok sayıda dernek, oda ve meslek örgütü kuruldu, kurulmaya da devam ediyor. Şirketler, şirket ortakları ile avukat, YMM, SMMM, mimar, mühendis vb.’ler, meslek veya faaliyet kollarına göre kurulan dernek, oda, meslek örgütü gibi kuruluşlara üye oluyorlar ve aylık dönemler halinde ve/veya yıllık olarak aidat ödüyorlar.
Bu dernek, oda ve mesleki örgütlere üyelik bazılarında zorunlu, bazılarında ise isteğe bağlı!
Aidatların gider yazılmasında bir sorun mu var?
Evet, maalesef böyle bir sorun var. Hem de oldukça büyük bir sorun! Üstelik yeni de değil, 30 – 40 yıldan bu yana süregelen bir sorun.
Maliye, her derneğe ödenen aidatın, gelir veya kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak düşülmesini kabul etmiyor. Vergi mükellefleri ise, belirtilen amaçlarla kurulan derneklere üye olmaları nedeniyle ödedikleri aidatların vergiye tabi kazancın tespitinde gider olarak dikkate alınması gerektiği görüşünde.
Maliye’nin bu konudaki görüşü tam olarak ne?
Maliye, vergi mükelleflerinin kanunen veya tabi oldukları ilgili mevzuatları gereği zorunlu olarak üye oldukları derneklere ödedikleri aidatların gelir ve kurumlar vergisine esas kazancın tespitinde gider olarak dikkate alınabileceği, buna karşılık ilgili mevzuat gereği üyeliği zorunlu bulunmayan derneklere ödenen aidatların ise kazancın elde edilmesi ile sıkı sıkıya bağlı olmaması nedeniyle gider olarak dikkate alınamayacağı görüşünde (GİB. İstanbul BMVB’nin 13.06.2011 tarihli ve B.07.1.GİB.4.99.16.02-GVK-40/1-45, İstanbul VDB’nin 27.09.2018 tarihli ve 62030549-120[89-2017/1044]-862851, Ankara VDB’nin 21.08.2013 tarihli ve 38418978-120[40-12/14]-891 sayılı özelgeleri).
Üstelik Maliye bu görüşünü uzun yıllardan bu yana hiç değiştirmedi, uygulama halen bu görüş doğrultusunda devam ediyor.
Aidatların gider yazılamaması büyük sorun!
Maliye’nin bu görüşünü hiç de hafife almayın, çünkü, sonuçları şirketler ve meslek mensupları açısından oldukça ağır! Bu görüşe göre, yasal olarak üye olma zorunluluğu olmayan TÜSİAD, MÜSİAD vb. derneklere ödenen aidatların vergi matrahının tespitinde gider olarak yazılması mümkün bulunmuyor.
Aidatların gider yazılmasıyla ilgili yasal bir düzenleme var mı?
Hayır, Vergi Kanunlarında derneklere bu şekilde ödenen aidatların gider yazılıp yazılamayacağı ile ilgili özel bir düzenleme bulunmuyor. Mevcut uygulama, tamamen Maliye’nin verdiği özelgelerde belirttiği idari görüşe dayanıyor.
Peki, Maliye’nin bu görüşünün dayanağı ne?
Yukarıda da ifade edildiği üzere, Vergi Kanunlarında derneklere ödenen aidatların gider yazılıp yazılamayacağı ile ilgili özel bir düzenleme bulunmuyor. Maliye ise, tamamen yorum yoluyla bu şekilde ödenen aidatları genel gider kapsamında değerlendirerek, gider yazılıp yazılamayacağına karar veriyor (GVK. Mad. 40, 68).
Genel giderler, ticari veya mesleki kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan giderler olarak tanımlanıyor. Bir giderin genel gider kapsamında gider olarak yazılabilmesi için,
- Gelirin elde edilmesi için yapılmış olması,
- Masrafla iş arasında açık ve güçlü bir illiyet bağlantısının olması,
- Masrafın işin önemi ölçüsünde yapılmış olması,
gerekiyor.
Maliye bu şartlardan hareketle; derneklere üyelik kanun veya ilgili diğer mevzuat gereği zorunlu ise, ödenen aidatların kazancın elde edilmesi ile sıkı sıkıya bağlı olması nedeniyle genel gider kapsamında gelir veya kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak dikkate alınabileceği, ancak, bu derneklere üyeliğin yasal bir zorunluluk değil de, mükelleflerin kendi iradeleri sonucunda gerçekleşmesi halinde ise, bu aidatların faaliyetlerin yürütülmesi ve gelir elde edilmesi için zorunlu bir harcamayı gerektirmemesi (kazancın elde edilmesi ile sıkı sıkıya bağlı olmaması) nedeniyle gelir ve kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak dikkate alınamayacağı görüşünde bulunuyor.
İş dünyası, Maliye’nin bu görüşü ve uygulamasını hatalı buluyor!
İş dünyası, Maliye’nin hiçbir yasal düzenlemeye dayanmayan ve tamamen yoruma dayalı bu görüş ve uygulamasını hatalı buluyor, değiştirilmesini istiyor.
İş dünyasında bu şekilde kurulmuş yüzlerce dernek var, hepsinin amacı da, ticari veya mesleki hayatın işleyişinde karşılaşılan sorunları ilgili kurum ve kuruluşlarla görüşerek veya gerekiyorsa yasal düzenleme yaptırarak çözmek, yaşanan sorunları ilgili makamlara intikal ettirmek, sektörün önünü açmak vb.
Yani, sektör ve meslek gruplarıyla ilgili olarak kurulan bu derneklerin tamamı iş ve üye işletmelerle ilgili.
Maliye’nin mevcut görüşü hatalı, değiştirmesi lazım!
Şirket veya meslek mensuplarının kanunen veya ilgili yasal düzenlemeler gereği zorunlu olarak üye oldukları dernek, oda, mesleki örgüt gibi dernek niteliğinde sayılan kurumlara ödedikleri aidatların vergi matrahının tespitinde gider olarak dikkate alınmasında bir sorun bulunmuyor.
Sorun, kanun veya ilgili yasal düzenlemelerden değil de, tamamen sektörde faaliyette bulunmanın bir gereği olarak isteğe bağlı bir şekilde üye olunan derneklere ödenen aidatların gider yazılmasında yaşanıyor. Maliye, bu şekilde üye olunan derneklere ödenen aidatları işle ilgili olmayan, şahsi nitelikli ödemeler olarak görüyor ve vergi matrahının tespitinde gider olarak düşülmesini kabul etmiyor.
Derneklere ödenen aidatların gider olarak yazılıp yazılamayacağı konusu esas itibariyle, aidat ödemelerinin ticari veya mesleki kazancın elde edilmesine bir etkisinin olup olmaması ile ilgili.
Yukarıda da ifade edildiği üzere, Maliye’ye göre, yasal olarak üyeliğin zorunlu olmadığı derneklere yapılan ödemelerin ticari veya mesleki kazancın elde edilmesiyle doğrudan bir ilgisi bulunmuyor. Yalnız, burada Maliye’nin gözardı ettiği önemli bir husus var. Söz konusu dernekler, mesleki, ekonomik ve sosyal ilişkilerin yürütülmesi ve geliştirilmesine yardımcı olma, üretim ve ticaretin verimli bir şekilde artışını destekleme, üyelerine önerilerde bulunma gibi amaçlarla kurulan sivil toplum kuruluşları. Yani, üyelik konusunda yasal bir zorunluluk bulunmasa da, bu derneklerin faaliyetleri ve yaptıkları işler üyelerinin menfaatlerini, ticari işlerini ve cirolarını doğrudan doğruya etkiliyor. Günümüz iş ve meslek hayatına önemli katkılarda bulunan derneklerin bu şekilde yok sayılması doğru bir yaklaşım değil. Dolayısıyla, bu derneklere yapılan aidat ödemelerinin işle ilgili olmayan, şahsi nitelikli ödemeler olarak görülmesi son derece yanlış.
Bize göre, yasal olarak üye olma zorunluluğu olup olmadığına bakılmaksızın, sektörler ve meslek grupları ile ilgili olarak faaliyette bulunan derneklere yapılan aidat ödemeleri, iş ve işletmelerle doğrudan ilgili olmaları nedeniyle gelir ve kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak dikkate alınabilmeli. Bunun için Maliye’nin aksi yöndeki görüşünü küçük bir dokunuşla değiştirmesi yeterli!
Sonuç olarak;
Derneklere yapılan aidat ödemelerinin vergi uygulamasında gider yazılıp yazılamayacağı konusu, uygulamada benim de anlam veremediğim, yaşadığımız dönemde tartışılmasını bile gereksiz bulduğum birkaç konu arasında yer alıyor. Diğer iki konu ise, öğrencilere verilen burslar ve ramazan ayında personele verilen erzak yardımının gider yazılması ile ilgili. Bu iki konuyu daha sonra gündeme getirecek olmakla beraber, öğrencilere verilen burslar öğrencilere doğrudan bankadan ödenmesi şartıyla gider yazılabilmeli, ramazan ayında personele verilen erzaklar ise ücret olarak değerlendirilmemeli ve vergilendirilmemeli, maliyet bedelleri doğrudan gider yazılmalı.
Bize göre, yasal olarak üye olma zorunluluğu olup olmadığına bakılmaksızın, sektörler ve meslek grupları ile ilgili olarak faaliyette bulunan derneklere yapılan aidat ödemeleri, iş ve işletmelerle doğrudan ilgili olmaları nedeniyle gelir ve kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak dikkate alınabilmeli. Maliye’nin aksi yöndeki görüşünü bir an evvel değiştirmesinde fayda var!
Ne dersiniz?
Dünya | Abdullah TOLU