MEVZUAT

KDV Tevkifatında Milyonluk Hata Yaptırabilecek Ayrıntı: 'Ürün' mü Satıyorsunuz, 'Eşya' mı?

Demir-çelik sektöründeyseniz veya bu sektörden alım yapıyorsanız, KDV tevkifatı konusunun ne kadar hassas ve karmaşık olduğunu bilirsiniz. Bir faturadaki küçük bir detay, şirketin nakit akışını ve vergi yükünü doğrudan etkileyebilir.

Abone Ol

Örnek: Demiryolu ray bağlantı ekipmanları.

Aynı temel malzemeden üretilen bir ürünün, satış anındaki formuna göre KDV tevkifatı kaderinin nasıl tamamen değiştiğini gösteriyor:

Aşama 1: Profil Satışı (TEVKİFAT VAR ✅)

Eğer üretici, hurda demirden imal ettiği 6-12 metre uzunluğundaki "cebire profillerini" bu ham ve işlenmemiş haliyle satarsa, bu teslim "demir-çelik ürünü" (yarı mamul) sayılıyor.

Sonuç: Alıcı, KDV'nin (5/10) oranında tevkifatını yapmak ZORUNDA.

Aşama 2: İşlenmiş Parça Satışı (TEVKİFAT YOK ❌)

Ancak üretici, aynı profilleri alıp belirli ebatlarda kesip işleyerek nihai birer bağlantı elemanı (cebire, krapo vb.) haline getirdikten sonra satarsa, bu teslim artık "mamul eşya" (nihai ürün) olarak kabul ediliyor.

Sonuç: KDV tevkifatı UYGULANMAZ.

Buradan Çıkarılacak Hayati Ders Nedir?

KDV tevkifatında kritik olan, ürünün hammaddesi kadar, satış anındaki formudur. Sadece basit bir kesme ve işleme adımı, bir ürünü tevkifata tabi bir "yarı mamul" olmaktan çıkarıp, tevkifata tabi olmayan bir "nihai eşya"ya dönüştürebiliyor.

Bu ayrım, özellikle fason imalat yaptıran veya üretim sürecinin farklı aşamalarında satış yapan firmalar için hayati önem taşıyor. Faturayı kesmeden önce kendimize sormamız gereken o basit ama kritik soru şu: "Ben şu an ne satıyorum? Bir hammadde mi, yoksa bitmiş bir eşya mı?"

Bu sorunun cevabı, sizi olası bir vergi ziyaı cezasından kurtarabilir.

Samet Hacısalihoğlu

Yeminli Mali Müşavir |Vergi Müfettişi (E) | Transfer Fiyatlandırması & Denetim

Linkedin paylaşımından alıntı yapılmıştır.