Bu hükümetin kanun yapma alışkanlığı içinde yer alan bir torba kanun teklifi daha hazırlandı. Sanırım bu hafta içinde meclis gündemine gelecek. Torbada yine birbiriyle alakasız bir sürü konu var.

Bize göre torbadan çıkan en önemli tavşan vergi suçları ile getirilmek istenen yeni durum.

Vergi usul kanununda vergi cezalarını düzenleyen madde 359. Maddedir. Ağırlıklı olarak naylon fatura düzenlemek ve almak suretiyle yapılan vergi kaçakçılığını ve cezasını düzenleyen maddedir.

İlgili maddeye ilişkin yapılan yeni düzenleme şöyledir. “… Bu maddede yazılı fiillerle verginin zıyaı uğratıldığının tespit edilmesine bağlı olarak tarh edilen verginin, gecikme faizi ve gecikme zammının tamamı ile kesilen cezaların yarısı ve buna isabet eden gecikme zammının soruşturma evresinde ödenmesi halinde verilecek ceza yarı oranında, kovuşturma evresinde hüküm verilinceye kadar ödenmesi halinde ise verilecek ceza üçte bir oranın indirilir…” denilmektedir.

Ancak bu hükümlerden yararlanmak için vergi mahkemesinde dava açmamak, açılmışsa geri çekmek şartı da var.

Ayrıca kanun teklifinde ilginç bir durum cezaların üst sınırları arttırılıyor. 3 yıl olan üst sınır 5 yıla, 5 yıl olanda 8 yıla çıkarılıyor.

Olaya bir baktığımızda daha önce FETÖ-PKK ile ilgili olarak uygulanan etkin pişmanlık getirilmiş. Deniliyor ki; borcunda önemli indirim yapıyoruz yargıya gitme pişmanlık göster öde, cezadan kurtul. Diğer yandan pişmanlık göstermezsen cezaların üst tavanını arttırıyoruz ona göre! Yani tehdit ediyor.

            Para toplayabilmek adına vergide adalet ve hukuk hiçe sayılıyor. Naylon fatura ile devleti dolandıran birine öde kurtul getirmek, dürüst vatandaşın vicdanında nasıl bir etki yapar? Vergiye uyumlu mükellef olarak kendini nasıl hisseder ve bundan sonra nasıl davranır?

            Örneğin nayloncu birinin bir milyon TL vergi zıyaına uğrattığını ve gecikme zammının 1,5 milyon vergi zıyaı cezasının üç kat yani 3 milyon olduğunu düşünelim. Bu nayloncunun toplam 5,5 milyon borcuna karşılık 2,5 milyon TL ödeyerek ödeme savcılık aşamasındaysa 3 yıllık ceza 1,5 yıla, mahkeme aşamasındaysa 2 yıla inecektir. Dolayısıyla hükmün açıklanmasının ertelenmesi kapsamına gireceğinden hiç yatmadan bu suçtan kurtulmuş olacaktır.

Yasa teklifinde bu olumsuzluklar yanında olumlu olan düzenlemelerde bulunmaktadır. Bu suçlarda da zincirleme suç esası getiriliyor. Şuan ki uygulamada her yıl için ayrı ayrı ceza verilmekte ve cezanın boyutu orantısız bir hale gelmektedir. Örneğin bir nayloncu (veya nayloncu olmamakla birlikte bu suçla yargılanan biri) 4 yıl üst üste bu tür fatura kesmiş veya almış olsun her yıl için 3’er yıldan 12 yıl, eğer 5 üst sınır ise 20 yıla kadar hüküm verilebiliyordu. İnsan öldürenlerden bile daha ağır bir durum.

            Meclise sevk edilen teklifte zincirleme suç esası getirilerek, bir yıl için örneğin üst sınır 5 yılsa 5 yıl verilecek diğer yıllar suçun şekline göre % 30 veya bir başka oranda arttırılarak verilecek. Yani %100 oranı bile kullanılsa 10 yılı geçemeyecek. (3 yıllık üst sınır için 6 yılı geçemez.)

            Dileriz, mecliste olumsuz olarak değerlendirdiğimiz hususlar düzeltilerek vicdanları zedelemeyen, para gelsin de ne olursa olsun düşüncesinden arınmış şekilde teklif yasalaşır.