2 hafta önce bu mecradan paylaştığım bir yazımda, Türk vergi sisteminde vergiye uyum maliyetlerini arttıran ana uygulamalardan birinin 1. ve 3. geçici vergi beyannamelerinin verilmesi olduğunu, Ocak-Haziran dönemi için kümülatif tek bir geçici vergi beyannamesi verilmesinin yeterli olduğunu belirtmiştim. Bunu belirtirken; 4. geçici vergi beyannamesinin kaldırılmasının akabinde normal hesap dönemi kullanan mükelleflerde kurumlar vergisi (KV) beyan döneminin Nisan sonuna kalmasına da gerek bulunmadığını ve KV beyannamelerinin verilme takviminin de öne çekilebileceğini belirtmiştim. Bugün kamuoyuyla paylaşılan Yeni Torba Kanun tasarısında 4. geçici vergi beyannamesinin yeniden ihdas edileceği haberini üzülerek karşıladım.
Bütçe dengeleri gereği takip eden yılın 30 Nisan akşamına kadar tahsil edilmesi gereken son çeyrek kurum kazançlarının kurumlar vergisini 72 gün önce (17 Şubat akşamı) tahsil edebilmek için 4. geçici verginin tekrar hayatımıza dönmesine gerçekten gerek var mıdır?
Meslektaşların önemli bir kısmının kurumlar vergisi beyanname bildirimlerini yoğun iş temposunda aylık rutin beyannamelerle birlikte 30 Nisan'a kadar ancak tamamlayıp hiç dinlenmeksizin 17 gün içinde (17 Mayıs akşamına kadar) cari yıl 1. geçici vergi beyannamesi hazırlıklarına başlaması sizce de vergi idaresinin en önemli paydaşı olan meslek mensuplarını yıpratmıyor mu?
Asıl gaye vergi tahsilatını bütçe dengeleri, enflasyonist baskılar, paranın zaman değeri, vb. gerekçelerle öne çekmek ise 4. geçici vergi beyannamesini yeniden ihdas etmek yerine kurumlar vergisi beyan dönemi örneğin Şubat sonuna/Mart başına çekilmesi bir çözüm olamaz mı? Buna paralel olarak gelir vergisi beyan dönemi de öne çekilemez mi?
Önceki geçici vergi dönemlerinde uygulanamayan indirim istisnalar (NSAİ teşviği), akıbeti netlik kazanmayan enflasyon düzeltmesi uygulaması ve örneğin yıllara sari inşaat onarım işi yapıp geçici kabul yapan mükelleflerde 4. geçici vergi döneminde yapılamayan stopaj mahsuplarının kurumlar vergisi beyannamesinde yapılmasına izin verilmesi, bazı mükelleflerin geçici vergi dönemlerinde fazladan geçici vergi ödeyip sonra mahsuben/nakden iade almak için vergi dairesinin kapısını aşındırması sonucu doğurmayacak mı? Sizce bu tip uygulamalar KV mükelleflerinin vergiye uyum ve iş yapma maliyetlerini olumlu etkiliyor mu? Bu tip regülasyon değişikliklerinin, ülkemizi yabancı sermayeyi çekebilme yarışında daha rekabetçi ve cazip kılması mümkün müdür?
Tüm meslek camiasını ve emekçileri yakından ilgilendiren bu değişikliğin Yüce Meclis çatısı altında yeniden gözden geçirilmesine ilişkin umudumu koruduğumu belirtmek isterim.
Cumhur Inan BILEN YMM
Sworn-in CPA & Independent Auditor