Bu soruya en kısa şekliyle “evet” biçiminde cevap vermek mümkün. Küresel ekonomide sermaye ve birey hareketliliği arttıkça, vergi idarelerinin uluslararası alanda iş birliği ihtiyacı da gün geçtikçe büyüyor. Vergi borçlarının yabancı ülkelerdeki malvarlıklarından tahsili artık yalnızca teknik bir durum olmayıp, kamu gelirlerinin korunması açısından da stratejik bir konu haline gelmiş durumda.
Bu noktada OECD’nin öncülüğünde geliştirilen Sınır Ötesi Vergi Alacaklarının Tahsiline İlişkin İdari Yardım Mekanizması (Cross-Border Assistance in the Recovery of Tax Claims – CBAR) önemli bir gelişme.
Genel bir ifadeyle, CBAR, bir ülke vergi idaresine başka bir ülkedeki mükelleften alacağını tahsil etme imkânı tanıyor. Yani devletler, artık yalnızca kendi sınırları içindeki değil, yabancı ülkelerdeki borçluların malvarlıklarına da ulaşabiliyor. Böylece hem tahsil etkinliği artıyor hem de uluslararası vergi şeffaflığı daha somut bir zemine oturuyor diyebiliriz.
Tahsil imkânının temeli
CBAR’ın dayanağını OECD ve Avrupa Konseyi’nin hazırladığı Çok Taraflı İdari Yardımlaşma Sözleşmesi ile ülkeler arasında imzalanan Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşmaları (ÇVÖA) oluşturuyor. Bu anlaşmalar, yalnızca bilgi değişimini değil; aynı zamanda muhafaza tedbirlerini ve vergi alacaklarının sınır ötesi tahsilini de düzenlemektedir.
Ancak bu hükümlerin fiilen uygulanabilmesi için çoğu zaman taraf ülkelerin “yetkili makamları” arasında imzalanan bir Yetkili Makam Anlaşması veya Mutabakat Zaptı gerekmektedir. Bu belgeler, tahsil talebinin nasıl yapılacağı, hangi sürelerde yanıtlanacağı ve masrafların paylaşımı gibi teknik ayrıntıları düzenliyor.
OECD’nin 2024 rehberi ve yeni veriler
Küresel Forum, 2024 yılında yayımladığı rehberle*, ülkelerin sınır ötesi tahsilatta izleyebileceği adımları sistematik bir hale getirdi. Forum’un 2024 istatistiklerine göre, üyelerin yaklaşık yüzde 81’i bilgi talebi üzerine bilgi değişimi uygulamasını yürütüyor. Otomatik bilgi değişimi sistemine dâhil ülkelerin oranı yüzde 64,5, kendiliğinden bilgi paylaşımı yapanların oranı ise yaklaşık yüzde 60. Buna karşın sınır ötesi vergi alacaklarının tahsiline ilişkin idari yardımı (CBAR) fiilen uygulayan ülkelerin oranı yaklaşık yüzde 45 seviyesinde.
Bu oran, birkaç yıl öncesine kadar yalnızca gelişmiş ekonomilerde görülen bir uygulamanın artık küresel ölçekte yaygınlaştığını göstermesi açısından oldukça önemli. Daha sınırlı ölçekte olmakla birlikte, belgelerin tebliği konusunda idari yardımlaşma yapan ülkelerin oranı yaklaşık yüzde 20, eş zamanlı vergi incelemesi gerçekleştirenlerin oranı yüzde 14, yurtdışında vergi incelemesi yapanların oranı ise yaklaşık yüzde 8.
Anlaşmaların uygulama alanı
Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşmaları, gelir üzerinden alınan vergileri düzenlemekle birlikte, anlaşmaların tahsilatta idari yardımlaşmaya ilişkin maddeleri genellikle tüm vergiler ve tüm mükellefler için uygulanabilir nitelikte düzenlenmiştir. Bununla birlikte, bazı anlaşmalar yalnızca belirli vergi türleri veya kişi gruplarıyla sınırlı olabilir. Kural olarak, bir ÇVÖA yürürlüğe girdikten sonra yapılan tahsil yardımları bakımından geçerlilik kazanır; taraflar isterlerse anlaşmanın yürürlüğe girmesinden önce doğan alacaklara da bu yardımı uygulayabilir. Ancak birçok ülke, geçmişe etkili uygulamayı açıkça sınırlandırmayı tercih ediyor.
Türkiye’de yargısal yaklaşım
Bu köşede daha önce de ele aldığım üzere, konu özelinde yargı uygulaması şimdilik oldukça sınırlı. Danıştay 3.Dairesi, 2023 yılında verdiği kararda, ödeme emri içeriğinin 9139 kodlu yabancı devlet vergi alacağı olarak belirtilmesine rağmen dava konusu alacağın Romanya mevzuatı bakımından “özel hukuk” alacağı olması nedeniyle ödeme emrinin iptali kararını onanmıştır. ÇVÖA m.27 açısından bakıldığında, Danıştay’ın yaklaşımı hukuka uygundur.
Devletlerin vergi gelirlerindeki azalmalar, bu çeşit hukuki araçların uygulamasını zorunlu olarak artıracak görünmektedir. Bununla birlikte, alacak niteliğinin ve diğer koşulların her somut olay özelinde dikkatli biçimde değerlendirilmesi gerekmektedir.
* OECD (2024), Model Manual on Cross‑Border Assistance in the Recovery of Tax Claims, Global Forum on Transparency and Exchange of Information for Tax Purposes, OECD, Paris.
Cüneyt Dirican-Dünya