17 Ağustos 1999 tarihli depremin 26. yıl dönümünü de geride bıraktık. Çok canımızı kaybettik, çok da canımız yandı. Kaybettiklerimize Allahtan rahmet diliyorum.
17 Ağustos depremi dolayısıyla binlerce insanımızı kaybettik. Binlerce bina yıkıldı, binlerce hayat karardı. Devletin, 17 Ağustos depreminde yaşanan maddi birçok kaybı telafi etmesi için önemli ölçüde bütçeden para harcaması gerekiyordu. Ancak bu harcamaları yapmak için para da bulması gerekiyordu ki Devletimiz yeni vergi koyarak bu soruna çözüm buldu.
İşte deprem dönemlerinde farklı isimlerle -ancak her seferinde basın ve halk tarafından “deprem vergisi” denilerek- muhtelif vergiler konulup tahsil edilmektedir. 6 Şubat depremi için getirilen Ek MTV ve Ek kurumlar vergisine de deprem vergisi dedik
En bilinen deprem vergisi
17 Ağustos ve 12 Kasım 1999 depremlerinin yarattığı tahribatı kısmen de olsa finanse etmek için 26 Kasım 1999 tarihli mükerrer 23888 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 4481 sayılı 17.8.1999 ve 12.11.1999 Tarihlerinde Marmara Bölgesi ve Civarında Meydana Gelen Depremin Yol Açtığı Ekonomik Kayıpları Gidermek Amacıyla Bazı Mükellefiyetler İhdası ve Bazı Vergi Kanunlarında Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ile yeni vergiler getirildi. Bunlardan bazıları ek kurumlar vergisi, ek gelir vergisi, ek emlak vergisi, ek motorlu taşıtlar vergisi, özel işlem vergisi ve özel iletişim vergisi idi. Bu vergilerin hepsi birer deprem vergisidir.
Bu getirilen vergilerden bir tanesine -sanki diğerleri deprem vergisi değilmiş gibi-, deprem vergisi dedik. İşte adı herkesçe deprem vergisi olarak bilinen bu vergi, özel iletişim vergisidir. Deprem dönemlerinde getirilen vergilerin hepsi aslında birer deprem vergisi olmasına karşın biz nedense sadece özel iletişim vergisini bu isimle sürekli anmayı tercih ettik. Sanıyorum bunun nedenlerinden bir tanesi de önce geçici sonra da kalıcı hale gelmesinden kaynaklıdır.
Aslında yukarıda belirttiğim gibi deprem vergisi adında bir vergi yok, bu ismi biz yakıştırdık. Deprem vergisi dediğimiz bu verginin tam adı özel iletişim vergisidir. Hatta bu vergi Gider Vergileri Kanunu m.39’da düzenlemiş tek maddelik bir vergidir. Hatta ayrı bir kanunu da yoktur yani Özel İletişim Vergisi Kanunu diye bir kanun da yok. Bu verginin düzenlendiği kanun, 6802 sayılı Gider Vergileri Kanunudur.
Özel iletişim vergisi yani deprem vergisi bir yıllığına getirildi. 4481 sayılı Kanun’un 8’inci maddesinin ilk fıkrasında “31.12.2000 tarihine kadar uygulanmak üzere” denilerek kısıtlı bir süre için getirildi.
Ancak 31 Aralık 2000’de sona ermesi planlanan özel iletişim vergisi önce 4605 sayılı Kanunla 31 Aralık 2002’ye kadar daha sonra tekrar 31 Aralık 2003 tarihine kadar uzatıldı.
Bir yıllığına getirilen özel iletişim vergisi, 31.07.2004 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan 5228 sayılı Kanun m.38 ile 6102 sayılı Gider Vergileri Kanunu’nun 39’uncu maddesine eklenerek kalıcı ve sürekli hale getirildi.
Bir yıl için getirilen deprem vergisi bugün itibariyle yaklaşık 25 yıl 9 aydır hayatımızdadır. Cep ve sabit telefon faturalarından, dijital ve kablolu tv yayınlarından, internet hizmeti faturalarından vs. yüzde 10 oranında özel iletişim vergisi (deprem vergisi) alınmaktadır.
Deprem vergisinden toplanan vergiler ne kadar oldu?
Özel iletişim vergisi bir yıllığına getirildi ama bugün itibariyle yaklaşık 25 yıl 9 aydır devamlı surette tahsil edilmektedir.
Aşağıda tabloda 1999 yılından 2025 Temmuz’a kadar olan özel iletişim vergisi tahsilat tutarları yer almaktadır.
26 yılın en yüksek tahsilatı 30 milyar 271 milyon TL ile 2024 yılında gerçekleşmiştir. Bu gelirin tamamı hazineye doğrudan gelir yazılmaktadır. 2025 yılı Bütçe Kanunu’nda tahsilat hedefi ise 45 milyar 208 milyon 414 bin liradır. 45 milyarlık bu hedefin 2025 yılının ilk yedi ayında yüzde 55’i gerçekleşmiş durumdadır.
Dolar bazında tahsilat tutarı ne kadar?
Bu tutarları Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından açıklanan yıllık ortalama dolar kurunu dikkate alarak USD cinsinden hesaplamamız da mümkün. Buna göre her yılın tahsilatını o yılın yıllık ortalama kuru ile hesapladığımızda özel iletişim vergisinden 2025 Temmuz itibariyle tahsil edilen tutar yaklaşık 40 milyar 545 milyon dolardır yani yaklaşık 41 milyar dolardır.
Bu 40,5 milyar dolarla kaç konut yapılabilir ya da neler yapılabilir? Cevabı size bırakayım.
Neden deprem için harcanmadı?
1 Ocak 2006 tarihinde uygulanmaya başlanan 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu’nun 13/g maddesinde ademi tahsis” olarak da bilinen “Belirli gelirlerin belirli giderlere tahsis edilmemesi esastır” ilkesine yer verilmiştir. 5018 sayılı Kanun’un (I) sayılı cetvelinde yer alan genel bütçeye doğrudan gelir kaydedilen bu vergiler hazinenin havuzuna aktarılır ve yine bu vergiler toplandığı yer ya da konusuna bakılmaksızın bütçe kanununun izin verdiği ölçüde her türlü kamu hizmeti için harcanabilmektedir.
İşte tam da bu noktada genel bütçeye gelir kaydedilen ve depremin yaralarını sarmak amacıyla getirilen özel iletişim vergisinin de sadece deprem için kullanılması 5018 sayılı Kanun’un 13/g maddesi uyarınca mümkün görünmemektedir.
Bu nedenle bir deprem fonu önerdik ve kuruldu. Ancak…
Sonrasında deprem fonunu da kurduk ama nereye kurduğumuzu bilmiyoruz
6 Şubat 2023 depreminin ardından olası bir depremin yaralarını sarmak adına 21 Mart 2023 tarihinde 7441 sayılı Afet Yeniden İmar Fonunun Kurulması Hakkında Kanun ile Afet Yeniden İmar Fonunu namı diğer deprem fonunu aynı gün yürürlüğe girmek üzere kurdu.
Kanun’un 2’nci maddesinde bu Fon’un Hazine ve Maliye Bakanlığına bağlı ve tüzel kişiliği haiz olduğu belirtilmiş. Yani Fon, Maliye’ye bağlı bir kuruluştur.
Ancak Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın internet sitesinde Bağlı Kuruluşlar’a baktığımızda bu Fon’la alakalı herhangi bir erişim linki bulunmamaktadır.
Özetle bu Fon’la alakalı Kanun var, Yönetmelik var ama kendisiyle alakalı başka herhangi bir bilgi maalesef yok.