Orta Vadeli Program (OVP) ile birlikte yıl sonu enflasyon hedefleri de netleşti. Programda yapılan revizyon, enflasyon beklentisini %29–%30 seviyelerine taşıdı. Bu tablo, 2026 Ocak ayında emekli, memur ve asgari ücret artışlarının hangi seviyelerde olacağını şimdiden şekillendirmeye başladı.
SSK ve Bağ-Kur emeklilerinde beklenen artışlar
2025’in ilk 6 ayında SSK ve Bağkur emeklilerine %16,67, memur ve memur emeklilerine %15,57 oranında zam yapılmıştı. Yıl sonu enflasyonunun %30 olması halinde SSK ve Bağkur emeklilerine Ocak ayında yaklaşık %12’lik bir fark yansıyacak.
Memur ve memur emeklileri için toplu sözleşme zammı %11 olacak. Buna enflasyon farkı eklendiğinde Ocak 2026’da yaklaşık %18,5 oranında artış bekleniyor. Ayrıca 1.000 TL’lik seyyanen artış da maaşlara yansıyacak.
Buna göre:
* En düşük emekli aylığı 16.881 TL’den 18.910 TL’ye,
* 20.000 TL maaş 22.400 TL’ye,
* 25.000 TL maaş 28.000 TL’ye,
* 30.000 TL maaş 33.600 TL’ye,
* 40.000 TL maaş 44.800 TL’ye,
* 50.000 TL maaş 56.000 TL’ye çıkacak.
Memur ve memur emekli maaşları zamları
Memurların maaşlarına Ocak 2026’da %18,5 oranında artış yapılacak. Bu artışa ek olarak 1.000 TL’lik seyyanen zam da uygulanacak.
Asgari ücrette beklenti
Asgari ücret için öngörümüz, %20 civarında bir artışla 26.500 TL seviyesinde. Uluslararası kuruluşlar da 26–27 bin TL aralığını telaffuz etmeye başladı. Bu beklentiler, OVP verileriyle uyumlu görünüyor.
Ancak…
Bu rakamlar, hesaplanan resmi artış oranlarını gösteriyor. Fakat mesele sadece oranlardan ibaret değil. Türkiye’de barınma, gıda, eğitim, sağlık ve diğer temel ihtiyaçlarda yaşanan fiyat artışları karşısında bu oranlar, vatandaşın alım gücünü korumakta yetersiz kalacak.
%12 ile %20 aralığındaki artışlar, hayat pahalılığı karşısında emekli, memur ve asgari ücretlinin alım gücünü iyice eritecek; geçim sıkıntısını daha da artıracak.
Olması gereken
Bu nedenle hükümetin, sadece OVP hedeflerine bağlı kalmadan, Türkiye’nin mevcut yaşam koşullarını dikkate alarak daha yüksek oranlarda artış yapması kaçınılmazdır.
Bizim öngörümüz, yukarıda belirttiğimiz oranlardır; ancak olması gerekenin bu oranların çok üzerinde, gerçek hayat koşullarını karşılayacak bir iyileştirme olması gerektiğini özellikle vurguluyoruz.
Kaynak: Özgür Erdursun-Dünya





