Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO), Walk Free ve Uluslararası Göç Örgütü iş birliğinde hazırlanan ve geçtiğimiz hafta yayınlanan Küresel Çağdaş Kölelik Tahminleri Raporuna göre, 2021 yılı itibarıyla 50 milyon kişi çağdaş köle durumunda. Rapordaki verilere göre, bu insanların 28 milyonu zorla çalıştırılıyor ve 22 milyonu ise zorla evlendirilmiş.

Küresel Çağdaş Kölelik Tahminleri Raporunda tanımlandığı biçimiyle çağdaş kölelik, zorla çalıştırma ve zorla evlilik olarak iki temel bileşenden oluşuyor. Her ikisi de bir insanın, tehdit, şiddet, zorlama, aldatma veya yetkinin kötüye kullanılması nedeniyle reddedemeyeceği veya içinden çıkamayacağı sömürü durumlarını kastediyor.

Kadınlar ve çocuklar...

ILO, Walk Free ve Uluslararası Göç Örgütü’nün tahminlerine göre, çağdaş kölelik durumunda olan insan sayısı son 10 yılda önemli ölçüde arttı. Raporda yer alan veriler, 2021 yılında 10 milyon kişinin daha çağdaş köle durumuna geldiğini ortaya koyuyor. Üstelik, kadınlar ve çocuklar orantısız biçimde kırılgan olmaya devam ediyor.

Çağdaş kölelik dünyada hemen hemen her ülkede yaşanıyor ve etnik, kültürel ve dini tüm grupları kapsıyor. Zorla çalıştırılanların yarıdan fazlasının (yüzde 52) ve zorla evlendirilenlerin dörtte birinin, üst-orta ve üst gelirli ülkelerde olduğu görülüyor.

Küresel Çağdaş Kölelik Tahminleri Raporu’nda yer verilen istatistikler itibarıyla zorla çalıştırma vakalarının büyük çoğunluğunun (yüzde 86) özel sektörde olduğunu söylemek mümkün. Ticari cinsel sömürü dışındaki sektörlerde zorla çalıştırma, tüm zorla çalıştırmanın yüzde 63’ünü oluşturuyor. Öte yandan, ticari cinsel sömürü ise tüm zorla çalıştırmanın yüzde 23’ünü oluşturuyor. Zorla ticari cinsel sömürüye maruz kalan her beş kişinin yaklaşık dördü kadınlar ve kız çocukları.

Devlet kaynaklı zorla çalıştırma ise, zorla çalıştırılan insanların yüzde 14’ünü içeriyor. Zorla çalıştırılan her 8 insandan biri çocuk (toplam 3.3 milyon). Bu çocukların yarıdan fazlası ise ne yazık ki ticari cinsel sömürüde kullanılıyor.

Zorla evlilik de var

ILO, Walk Free ve Uluslararası Göç Örgütü’nün tahminlerine göre, 2021 yılında 22 milyon insan zorla evlendirildi. Bu rakam, 2016 yılına ilişkin küresel tahminlerle karşılaştırıldığında zorla evlendirilen insanların sayısında 6.6 milyonluk artış anlamına geliyor. Özellikle 16 yaş ve altı çocukların maruz kaldığı zorla evliliğe ilişkin gerçek vaka sayısı, muhtemelen halihazırdaki tahminlerden çok daha fazla. Öyle ki, tahminlere konu olan rakam dar bir tanıma dayanıyor ve çocuk yaşta evlilikleri içermiyor. Oysa çocuklar, evlenmeye hukuken rıza gösteremeyeceği için, çocuk yaşta evlilikler de zorla yapılmış kabul ediliyor.

Zorla evlilik, yerleşik ataerkil tutumlar ve uygulamalarla yakından ilişkili. Zorla evliliklerin büyük çoğunluğu (yüzde 85’ten fazlası) aile baskısıyla gerçekleşiyor. Her ne kadar zorla evliliklerin üçte ikisi (yüzde 65) Asya-Pasifik bölgesinde yaşansa da bölge nüfusları dikkate alındığında yaygınlığın en yüksek olduğu bölgenin her bin kişiden 4.8’inin zorla evlendirildiği Arap Ülkeleri olduğu görülüyor.

Göçmenler güçsüz durumda

Yetişkin nüfusta göçmenlerin zorla çalıştırmaya maruz kalma olasılığı göçmen olmayanlara göre üç kat daha fazla. İşgücü göçünün bireyler, haneler, topluluklar ve toplumlar üzerinde büyük çapta olumlu etkisi olmakla birlikte, bu bulgu göçmenlerin, ister düzensiz veya zayıf düzenlenmiş göç, isterse adaletsiz ve ahlak dışı işe alım uygulamaları yoluyla olsun, zorla çalıştırma ve insan ticaretine özellikle maruz kaldığını gösteriyor.

Küresel Çağdaş Kölelik Tahminleri Raporu, hızla ve bir arada uygulanması durumunda, çağdaş köleliğin ortadan kaldırılmasında önemli ilerleme kaydedilmesini sağlayabilecek bazı tavsiyelerde bulunuyor. Buna göre:

*Kanunları ve iş teftişlerini iyileştirmek ve uygulamak.

*Devlet kaynaklı zorla çalıştırmayı ortadan kaldırmak.

*İşletme ve tedarik zincirlerinde zorla çalıştırma ve insan ticareti ile mücadele için daha güçlü önlemler getirmek.

*Yasal evlenme yaşını istisnasız olarak 18’e yükseltmek dahil, yasal korumaları güçlendirmek.

*Göçmen işçilerin artan zorla çalıştırma ve insan ticareti riskini ele almak.

*Adil ve ahlaklı işe alımı desteklemek.

*Kadınlar, kız çocukları ve kırılgan bireyler için daha büyük destek sağlamak.