Ödediğimiz vergiler kamu gideri/harcamaları için kullanılmaktadır. Hatta kamu gideri yapılması için vergi ödememiz gerektiği de Anayasanın 73’üncü maddesinde yer almaktadır. Anayasa’nın 73’üncü maddesi “Herkes, kamu giderlerini karşılamak üzere, malî gücüne göre, vergi ödemekle yükümlüdür.” şeklindedir. Bu maddeye göre ödediğimiz vergiler kamu giderlerini karşılar.
Bu noktada sorumlu bir yurttaş olarak devletimizin sağlık, eğitim, savunma ve diğer harcamaları/giderleri için vergi ödeme yükümlülüğümüzü yerine getirmekteyiz ki bu da zaten Anayasa’nın 73’üncü maddesinde emredilmiştir.
Diğer taraftan şu günlerde 2023 yılı bütçe görüşmeleri yapılıp 2023 yılı bütçe kanunu teklifi oluşturulmaya başlandı. Devletin 2023 yılında tahmini olarak ne kadar gelir (vergi vs) toplayacağı ve ne kadar harcama/gider yapacağı bütçe kanununda yer alacak. Bir harcamayı/gideri bütçe kanununa koymanın anlamı ise şudur; bu harcama 2023 yılında yapılabilecek ve finansmanı genel olarak vergilerle karşılanacak. Daha basit bir ifadeyle bir harcama/gider bütçe kanununa konulursa bu, genel olarak ödediğimiz vergilerle ödenecek. Tersten okuyalım; ödediğimiz vergiler bütçe kanununa konulan giderleri/harcamaları finanse eder.
Burada açıklanması gereken çok önemli bir kavram var; o da kamu gideri kavramıdır. Anayasa m.73’te yer alan kamu gideri kavramının ne olduğunu akabinde kamu gideri için ödenen vergilerin meşruiyetini anlamak sağlıklı bir vergileme adına bir zorunluluktur.
Yani vergileri ödüyoruz ama bütçe kanununda gösterilse dahi bu vergileri her kamu gideri/harcaması için kullanmak ne kadar doğru?
Bu sorunun cevabı öğrenmek için bütçe kanununda gösterilse dahi bazı kamu harcamalarının/giderlerinin meşruiyeti sorgulanmalıdır. Çünkü Anayasa m.73 net bir şekilde kamu giderlerini karşılamak üzere vergi ödenmelidir demektedir.
Sorgulanması gereken “vergimi ödüyorum ama sen bütçe kanununda herhangi bir harcamayı gider göstererek o gideri meşrulaştırıp benim vergilerimle onu finanse ediyorsun” ifadesidir. Sorun vergiyi ödemekte değil, vergilerin kullanıldığı harcama da…
Nedir bu “kamu gideri”?
Anayasanın 73’üncü maddesinde “Herkes, kamu giderlerini karşılamak üzere, malî gücüne göre, vergi ödemekle yükümlüdür.” hükmünde geçen kamu gideri ifadesi Anayasa’da tanımlanmamıştır. Kamu gideri kavramı 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu’nun 3/h maddesinde “Kanunlarına veya Cumhurbaşkanlığı kararnamelerine dayanılarak yaptırılan iş, alınan mal ve hizmet bedelleri, sosyal güvenlik katkı payları, iç ve dış borç faizleri, borçlanma genel giderleri, borçlanma araçlarının iskontolu satışından doğan farklar, ekonomik, malî ve sosyal transferler, verilen bağış ve yardımlar ile diğer giderleri” şeklinde tanımlanmıştır.
Buna göre 5018 sayılı Kanun m.3/h uyarınca bir giderin kamu gideri sayılabilmesi için ilk şart ya kanunlara ya da Cumhurbaşkanlığı kararnamesine dayanması gerekir. Bu noktada dayanağı kanun ya da Cumhurbaşkanlığı kararnamesi olmayan giderler kamu gideri sayılmamalıdır. Dayanağı kanun ya da Cumhurbaşkanlığı kararnamesi olmayan kamu giderleri Cumhurbaşkanı kararı gibi başka bir enstrümanla düzenlenmesi durumunda da bu kapsamda kamu gideri olarak düşünülmemesi gerekir.
İkinci şart ise kamu giderlerinin çerçevesi ile alakalıdır. 5018 sayılı KMYKK m.3/h’de “iş, alınan mal ve hizmet bedelleri, sosyal güvenlik katkı payları, iç ve dış borç faizleri, borçlanma genel giderleri, borçlanma araçlarının iskontolu satışından doğan farklar, ekonomik, malî ve sosyal transferler, verilen bağış ve yardımlar ile diğer giderleri” denilerek bu çerçeve çizilmiştir. Ancak maddenin “…diğer giderleri” şeklindeki son cümleciği kamu giderleri sayısının artırılabileceğini göstermekte ve harcamacı kuruluşların elini güçlendirmektedir. Ancak her türlü kamu giderinin bu hükmün son cümleciğindeki “diğer giderleri” kapsamında değerlendirilmesi de mümkün değildir.
Çünkü, kamu gideri ifadesi kamusal ihtiyaçları karşılamak üzere yapılan giderler olarak düşünülmelidir. Kamusal ihtiyaçlar kavramının ne olduğu da yeterince açık değildir. Ancak karşılandığında toplumsal bir sosyal fayda yaratan ihtiyaçlar olarak düşünülmesi gerekmektedir.
O zaman toplumsal fayda yaratmayan harcamalar için yapılan giderler kamu gideri sayılmamalı ve bunların finansmanı da vergilerle karşılanmamalıdır.
Anayasa m.73 uyarınca vergiler sadece kamu giderlerini finanse edebilmek için tahsil edilmelidir. Kamu gideri olmayan bir gider için vergilerin kullanılması mümkün değildir. Uygulamada buna getirilen çözüm bir harcamaya/gidere her yıl yapılan bütçe kanununda yer verilmesidir. Bütçe kanununda yer alan bir harcama kalemi, Anayasa m.73 uyarınca kamu gideri sayılmakta ve tahsil edilen vergilerin bu giderler için kullanılması meşruiyet kazanmaktadır. Hatta bütçe kanununda yer alan bir harcama/gider kaleminin Anayasa m.73 uyarınca kamu gideri sayılması da genel kabul görmüştür.
Bu yüzden gerek Anayasa’da gerekse de diğer mevzuatlarımızda kamu gideri kavramının tam tanımlanmaması ve her türlü giderinin bütçe kanununda yer alması neticesinde doğrudan Anayasa m.73’te yer alan kamu giderine dönüşmesi gibi ülkemizin makus bir kaderi bulunmaktadır.
Plan Bütçe Komisyonu’nun aziz üyelerinden ricam bu uyarılarımı dikkate alarak bütçe sürecini yönetmeleridir.
T24 | Murat BATI