Bankalar ve yasal defter kayıtlarında TMS uygulayan diğer şirketlerdeki yeniden değerleme uygulamasına ilişkin V.U.K. Genel Tebliği (547 Sıra Nolu) 14.01.2023 tarihli Resmi Gazetede yayımlandı.

Yayımlanan Maliye Bakanlığı tebliği ile bankalar, sigorta şirketleri, faktoring ve leasing şirketlerinde V.U.K. hükümleri çerçevesinde yeniden değerleme uygulaması yapılabilecek.

Yeniden değerleme işlemine ilişkin Kanun hükmü tüm mükelleflere bilançolarındaki sabit kıymetleri için yeniden değerleme yapma ve yeni tutarlardan amortisman ayırma hakkı vermektedir (V.U.K. Md: Mükerrer 298/Ç) [1]. Ancak bankalar, sigorta şirketleri yasal defterlerini BDDK-TMS standartlarına göre tutmak zorunda oldukları için yasal defterlerindeki sabit kıymetler için değerleme yapıp “değer artış fonu” ayıramamaktaydılar. Şimdi yayımlanan bu tebliğde belirtilen usul ve esaslara göre kanun maddesindeki şekil şartları da sağlanmış olmaktadır. Maliye Bakanlığı tebliğine göre; bu kurumlar bilançolarındaki yedek akçelere veya TMS-16 standartı ile yapılan gayrimenkul değer artışı tutarına borç kaydı vermek suretiyle yasal kayıtlarında "yeniden değerleme fonu" oluşturabileceklerdir. Tabii yedek akçelerin kullanılması halinde Genel Kurul kararına ihtiyaç vardır. Tebliğe göre bu işlem, 2022 KV beyannamesinin verilme tarihine (Nisan-2023) kadar yapılabilecektir. Vergi mevzuatı düzenlemesine göre değer artış fonunun sermayeye eklenmesi mümkündür.

08 Aralık 2022 tarihli bankalardaki yeniden değerleme uygulamasına ilişkin yazımızda bu konuya değinmiş ve öneriler getirmiştik[2].

Gelir İdaresi Başkanlığı’nca 14/01/2023 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 547) ile uygulamada ortaya çıkan belirsizlik giderilmektedir. Bu Tebliğ ile 537 nolu V.U.K. tebliğine[3] “Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliğleri ile belirlenenden farklı muhasebe tekniği kullanan kurumlarda değer artış fonu hesabının oluşturulması” başlığı ile ayrı bir bölüm eklenmektedir. Buna göre; V.U.K. mevzuatına göre hesaplanan "değer artış fonu", banka ve sigorta şirketleri finansal tablolarında da; TMS-16 standardına uygun olarak açılmış öz kaynak değerleme fark hesabına ve/veya serbest yedek akçelere (geçmiş yıllar karları da aynı mahiyettedir) borç kayda verilmek suretiyle oluşturulabilecektir. Böylece kanun maddesindeki şekil şartı bankalar ve sigorta şirketlerinde de sağlanmış olacaktır.

Bu çerçevede yayımlanan tebliğe göre yeniden değerleme işlemlerinin uygulamadaki akışı aşağıdaki gibi olabilecektir:

1.     Öncelikle V.U.K’nun. Geçici 32. Madde ile Mükerrer 298/ç maddelerine uygun olarak yeniden değerleme hesaplamaları yapılır.

2.     Ocak ayının sonuna kadar Geçici 32. Maddeye ilişkin beyanname Vergi Dairesine verilir. %2 nispetine göre hesaplanan verginin tahakkuku alınır. Bu vergi Ocak-Mart-Mayıs aylarında 3 taksitte ödenir.

3.     2022 yılı genel kurul toplantısında bilançodaki yedek akçelerden pay verilmek suretiyle bilançonun pasifinde “özel bir fon hesabı” oluşturulur. Yedek akçelerin kullanılması halinde T.T.K. açısından Genel Kurul kararına ihtiyaç vardır. Bu işlemin en geç 2022 Kurumlar Vergisi beyannamesinin verilme tarihine (Nisan-2023) kadar yapılması gerekmektedir. Öte yandan hissedarlar genel kurul kararı gerekliliği sebebiyle sağlanacak vergi avantajının 2023 yılı finansal tablolarında dikkate alınması daha uygun görünmektedir.

4.     Eğer bilançodaki yedek akçeler ile TMS gereği yapılan değerlemenin tutarı yetersiz ise bu durumda eksik kalan fark tutarlar bu hususu ve hesabın oluşturulma nedenine ilişkin açıklamayı da içerecek şekilde nazım hesaplarda izlenip, bilanço dip notlarında belirtilir.

5.     Sonraki dönemlerde bahse konu ilgili hesaplardan pay verilerek özel fon hesabındaki eksiklik tamamlanır. Buna paralel olarak daha önce açılmış nazım hesaplarda da gerekli kayıtlar yapılır.

6.     Öte yandan V.U.K. mevzuatı açısından yeniden değerlemeye tabi tutulan iktisadi kıymetlerin her birine isabet eden değer artışlarının yeniden değerlemenin yapıldığı dönem sonuna kadar envanter defterinde gösterilmesi mecburidir. Dolayısıyla bu hesaplamalara ait kayıtların gruplar bazında 31.12.2022 tarihi itibariyle envanter defterine kaydedilmesi gerekmektedir. Bu kaydın dayanağı ayrıntılı sabit kıymet amortisman tablosu olup, envanter defteri ile birlikte muhafaza edilir. Zira V.U.K.’nun 189. Maddesi uyarınca sabit kıymet amortisman tablo ve listeleri de yasal kayıt niteliğini haizdir.

7.     Yeniden değerleme hesaplamalarının kontrolü ve ileride de tevsik edici olarak kullanabilmesi için ihtiyari nitelikte Özel Amaçlı Yeminli Mali Müşavir Raporu alınması da tavsiye edilebilir.

Sonuç olarak; enflasyon düzeltmesini (2024) beklemeksizin yeniden değerleme uygulaması ile daha fazla amortisman gideri hesaplamak ve bu suretle vergi avantajı elde etmenin rasyonel tercih olabileceğini ifade etmek gerekir. Tabii ki 2024 yılında enflasyon muhasebesine geçildiğinde hak kaybına uğramamak için Geçici 32. madde ile başlayıp takiben 2022 ve 2023 yılarında da yeniden değerleme yapılması gerekir. Geçici 32. Madde uygulanmaksızın yeniden değerleme uygulaması hak kaybı yaratabilir. Çünkü şu andaki mevzuata göre; Geçici 32. madde uygulaması yapılmaz ise enflasyon düzeltmesine geçildiğinde eski yıllar endekslemesi yapılmaksızın sabit kıymetin yıllık yeniden değerleme yapılmış son değerleri üzerinden amortisman ayrılabilmektedir.

Esasen enflasyon muhasebesinin ertelenmesi ile öz kaynakları güçlü olan bankalarda gereksiz yere KV ödemesi çıkmaktaydı. Böylece diğer vergi mükellefleri gibi hiç olmazsa yeniden değerleme yaparak az da olsa telafi söz konusu olmaktadır.

[1] Vergi Usul Kanunu’nun 7338 sayılı kanunla değişik 298/Ç maddesi hükmü ile tüm şirketlerin bilanço aktifindeki sabit kıymetlerini yeniden değerlemesine imkân verilmiştir.
[2] https://www.finansgundem.com/yazarlar/vergi-mevzuati-acisindan-bankalarda-yeniden-degerleme-imkani-yazisi/1707678
[3] Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 537) 14/5/2022 tarihli ve 31835 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır.

FinansGündem | Mehmet BİNGÖL