Kahramanmaraş’ta birbiri ardına meydana gelen depremler ülkemizin bugüne kadar gördüğü en büyük felaketler. Bu olağanüstü dönemi, olağan dönemlerin yasal düzenlemeleri ile atlatabilmek pek mümkün görünmüyor.

Bu nedenle Meclis'ten bazı düzenlemeleri hayata geçirmesini acilen bekliyoruz.

Benim ilk aklıma gelenleri aşağıda sıraladım. Mutlaka bunlara ilave edilecek öneriler vardır. Bunları gündeme gelecek ilk torba kanuna koymak mümkün olduğu gibi, bu depremlere yönelik özel bir kanun da çıkarılabilir.

  • Depremden zarar görenlere yardım etmek için kişiler veya kurumlar yardım toplayıp, büyük bir gayretle bunları bizzat veya değişik kanallarla depremzedeler ulaştırmaya çalışıyorlar. Bu girişimlerin, toplanan yardımların AFAD, belediyeler, spor kulüpleri, köy tüzel kişilikleri, dernekler, vakıflar gibi kurumlar aracılığıyla depremden zarar görenlere ulaştırılmaları kaydıyla Yardım Toplama Kanununa aykırılık teşkil etmediği acilen hükme bağlanmalıdır.
  • Bu şekilde yapılan yardımların tamamının vergiye tabi gelirden veya kurum kazancından indirilmesinin sağlanmasını, yapılacak yardım miktarını artıracak ve kişileri/kurumları yardıma teşvik edecek olması nedeniyle zorunlu görüyorum. Burada önemli olan yukarıda saydığım kurumlar kanalıyla bu yardımların ve bağışların depremzedelere ulaştırılmış olmasıdır.
  • Deprem nedeniyle yakınlarını kaybedenlere veya bunların yakınlarına, ölüm ve sair nedenlerle yapılan yardımların gelir ve sigorta priminden istisna edilmesinin yanında ,vergi matrahından gider olarak indirebileceğinin de düzenlenmesi isabetli olacaktır.
  • Depremde yıkılan binaların yeniden inşası nedeniyle yapılan teslim ve hizmetler KDV’den istisna edilmelidir.
  • Depremden psikolojik olarak etkilenen kişiler tek katlı prefabrike binalar inşa ettirmeyi düşünmektedirler. Bu yapıların depremden etkilenen kişilere teslimi KDV’den istisna edilmelidir.
  • Bütçe ilkelerinden biri, “adem-i tahsis” ilkesidir. Bu ilke, belirli bütçe gelirlerinin belirli bütçe giderlerine ayrılmamasını ifade eder. Bu ilke gereğince geçmişte deprem vergilerinden toplanan paralar doğrudan deprem harcamalarına tahsis edilememiştir. Bu nedenle acilen deprem harcamaları için kullanılmak üzere “deprem fonu” ihdası gereklidir. Prof. Dr. Murat Batı’nın hemen deprem fonu kurulması gerektiği görüşünü şiddetle destekliyorum.
  • Bir deprem ülkesi olan ülkemizde Deprem Bakanlığı kurulması zorunludur.
  • Depreme uygun yapı üretimi için dönüşüm projeleri uygulamaları farklı bir yaklaşımla düzenlenmelidir.
  • Depremle ilgili suçlar ağırlaştırılmış suçlar olarak düzenlenmelidir.
  • Hem idari hem de adli yargısal sürelerle ve süreçlerle ilgili acil bir düzenleme yapılmalıdır.
  • Depremden etkilenen yerler teşvik mevzuatı açısından 6. bölge olarak kabul edilmelidir. 
  • Mükellefiyet kaydının nerede olduğuna bakılmaksızın iş merkezi veya faaliyetinin önemli bölümü bölgede bulunanlar da mücbir sebep kapsamına alınmalıdır.
  • Bölgedeki akaryakıt teslimleri belli bir süre ÖTV'den arındırılmalıdır. 
  • Depremde birinci derece yakınlarını kaybeden öğrencilere yapılacak burs ödemeleri gider yazılabilmelidir.
  • Deprem nedeniyle yapılacak ayni ve nakdi bağışların beyannamede "indirim" yerine "doğrudan gider" olarak dikkate alınabilmesi veya beyannamede indirim halinde kazanç yetersizliği nedeniyle beyannameden indirilemeyen tutarın sonraki dönemlere devredilmesi sağlanmalıdır.

T24 | Erdoğan SAĞLAM