Anlamsız bir dayatma vardı. Bazı kesimlere dinsel mesaj verebilmek adına ekonominin temel kuralları tersten okundu. Sonuç bütün açıklığı ile karşımızda. Fiyatlar aldı başını gitti. Millet tam anlamı ile büyük şok içinde.

Bazılarına göre her zaman olduğu gibi bunlardan sorumlu olanlar ekonomi yönetimi değil, hep başkaları. Hatta muhalefet bile denilebiliyor. Kısmen haklı oldukları tek şey savaş. Akaryakıt fiyatlarına neredeyse her akşam zam geliyor. Şuan mazot 25 TL. Ancak savaş sadece bizi etkilemiyor ki. Tüm Avrupa ülkelerini etkiliyor, onlardaki artışlar %5 – 25 arasında olurken bizde neden %100. Bunun tek açıklaması savaş olamaz. ÖTV ve KDV indirimi yapılarak durum dengelenebilirdi. Ama hazinenin üzerine kur korumalı mevduat yükünü de bindirirseniz, o zaman ÖTV ve KDV yükünü kaldıramazsınız.

Ülkeyi betona gömüp tarım arazilerini bile imara açıyoruz. Tarımsal üretim yapma yerine ithalatı tercih ederseniz. Doları arka kapı operasyonları veya nöbetçi satıcılar ile tutmaya çalışırsınız. Bu arada merkez bankası rezervlerini de boşu boşuna harcamış olursunuz.

Uyguladıklarınızın çözüm olmadığının anlaşıldığı yönünde haberler geliyor. Sözüm ona uyguladıkları politikayla cari açık kalmayacaktı. Böylece dolar kuru düşecekti. Ancak Ocak ayında cari açık beklenenden 5 milyar dolar fazla olarak 7.1 milyar dolar gerçekleşti. Yıllık bazda da 20 milyar dolar olarak hesaplandı. Enflasyonda yılsonu hedefleri %5’ti. TÜİK’e göre bile %51’lerde ve artış devam ediyor.

Faiz sebep, enflasyon sonuç diyenler, şimdi 1000 puan (%10) gibi şok bir faiz artış hesabını yaptıkları söyleniyor. Ancak bahanenin ne olacağı tartışılıyor. Muhtemelen savaş denilecek. Sorun değil, doğruyu görmeleri de ülke adına bir kazançtır.

Ancak çok geç kalınmıştır. Zira politika faizi olarak görünen % 14 aslına hiç önemi olmayan bir göstermelik orandır. Piyasada da uygulanmamaktadır. Örneğin mevduat faizleri bankalarda %18 – 20 bandında uygulanmaktadır. Kredi faizleri aylık 2,90 – 3 civarında olup, yıllık %35,40’lar düzeyindedir. Devlet borçlanma tahvillerinde uygulanan faiz % 26’dır. Görüldüğü üzere piyasa zaten 600 - 1200 baz puan artışı çoktan yapmıştır. Enflasyon % 50 (TÜİK) gerçekte %90’ların konuşulduğu bir ülkede faizin %14’ten %24’e çıkarılmasının çok fazla bir anlamı bulunmamaktadır. Geçmiş ola.

Bu faiz silahı kur koruma yerine Aralık 2021’de devreye sokulsaydı, hazinede bu kadar zarar görmeyecekti, kuru dengelemek için yapılan müdahaleler nedeniyle dolar kaybımız olmayacaktı.

İşte ekonominin kurallarının tersten okunmasının ülkeye verdiği zararlar. Şimdi faizi artırınca vatandaş tabi ki bu zararın sorgulamasını yapacaktır. Savaşın bahane edilmesi sanırım kimseyi ikna etmeyecektir.

Kocaeli | Fikret GÖKMEN