İşçi her hizmet yılına karşılık, hak kazandığı yıllık üc­retli iznini, gelecek hizmet yılı içinde kullanır (İşK m. 54/4). İşveren veya işveren vekilleri, izin kuruluna, izin kurulunun bulunmadığı yerlerde bu işle görev­lendirilen kişilere danışmak suretiyle işyerinde yürütülen işlerin nitelik ve özelliklerine göre, yıllık ücretli izinlerin her yılın belli bir döneminde veya dönemlerinde verileceğini tayin edebilir. Bunu işyerinde ilan eder (Yönetme­lik m.5).

İşçi sayısı yüzden fazla olan işyerlerinde işveren veya işveren vekilini temsilen bir, işçileri temsilen iki kişi olmak üzere toplam üç kişiden oluşan izin kurulu kurulur. İşçi sayısı yüzden az olan işyerlerinde; izin kurulunun görevleri, işveren veya işveren vekili veya bunların görevlendireceği bir kişi ile işçilerin kendi aralarında seçecekleri bir temsilci tarafından yerine getirilir (Yönetmelik m.15, 18).

İşçi hak ettiği yıllık ücretli izinlerini, kullanmak istediği zamandan en az “bir ay” önce işverene yazılı olarak bildirir. İşçi yıllık izin isteminde, adını soyadını, varsa sicil numarasını, iznini hangi tarihler arasında kullanmak is­tediğini ve ücretsiz yol izni isteyip istemediğini yazar (Yönetmelik m.7, 8).

İşveren veya işveren vekilleri, işçinin yazılı izin isteklerini izin kuru­luna, izin kurulunun bulunmadığı yerlerde bu işle görevlendirilen kişilere ile­tir. İzin kurulu veya işveren, işçinin izin kullanma tarihi ile bağlı değildir. Ancak, izin sıra ve nöbetleşmesini göstermek üzere söz konusu kurulca dü­zenlenecek çizelgeler işçinin talebi ve iş durumu dikkate alınarak hazırlanır. Aynı tarihe rastlayan izin isteklerinde; işyerindeki kıdem ve bir yıl önceki yıl iznini kullandığı tarih dikkate alınarak öncelikler belirlenir (Yönetmelik m.8).

Yıllık ücretli izin hakkı “vazgeçilmez” bir hak olduğundan, işçinin, iş­verene yıllık ücretli iznini kullanmak istediği tarih yönünden bir bildirimde bulunmaması, sadece izin kullanma tarihi yönünden bir isteği olmadığını gös­terir. Bu durumda işveren veya işveren vekili işin gereği ve işçi sayısına göre, bu konuda bildirimde bulunmuş işçilerle birlikte bildirimde bulunmamış iş­çilerin de izin tarihlerini belirleyecektir. İşçi, bu yolla belirlenen izin tarihle­rine uymak zorundadır.

Yargıtay’ın görüşü de bu yöndedir özetle, ”İş Kanunu ve ilgili mevzuat hükümlerine göre, işçi iznini dilediği zaman kullanamaz. İşverenin izinin kul­lanılacağı süreyi ve zamanı belirleme yetkisi vardır. Buna rağmen işçinin izin dilekçesi verip işverenin bunu kabul etmesini beklemeden işten ayrılması, iş sözleşmesini o tarihte feshettiğini gösterir” denilmektedir[1].

Başka bir yargıtay kararına göre ise, ”Yıllık ücretli izin anayasal bir haktır. İşçi talep ettiğinde de yönetim hakkı kapsamında işverenin öngöreceği zamanda kullandırılması gerekir. Kullandırılmaması işçiye 4857 sayılı İş Ka­nunu’nun 24/II. f maddesi uyarınca çalışma koşullarının uygulanmaması ne­deni ile haklı fesih hakkı verir. 4857 sayılı İş Kanunu’nun 60. maddesi ve izin yönetmeliği hükümlerine göre izin isteğinin bir ay önceden işverene bildiril­mesi, işverenin işin durumuna göre izin dönemini belirleyeceği, kısaca izin verilmesi ve kullandırılmasının işverenin yönetim hakkı kapsamında olduğu açıktır[2].

Sonuç olarak işçi, her hizmet yılına karşılık hak kazandığı yıllık üc­retli iznini gelecek hizmet yılı içinde kullanır (İşK m. 54/4). Ancak, işçi iznini dilediği zaman kullanamaz. Çünkü, işverenin yıllık iznin kul­lanılacağı süreyi ve zamanı belirleme yetkisi vardır. Nitekim Yargıtay da, “4857 sayılı İş Kanunu’nun 60. maddesi ve İzin Yönetmeliği hükümlerine göre, izin isteğinin bir ay önceden işverene bildiril­mesini ve işverenin de işin durumuna göre izin dönemini belirleyebileceğini, kısaca izin verilmesi ve kullandırılmasının işverenin yönetim hakkı kapsamında olduğunu” kabul etmektedir.

[1] Y9HD. 05.02.2019 T,  E. 2015/34993 K. 2019/2773.Legalbank.

[2] Y9HD.12.02.2019 T., E.2015/30289, K.2019/3349 Legalbank.

Yazar Lütfi İNCİROĞLU